Çocuklar için alışveriş tüyoları

Aile bütçesinin hatrı sayılır bir bölümünü çocukların giyim-kuşamına ayırmaktan şikáyetçiyseniz, bu yazıyı kesip saklayın. Çünkü İstanbul’da yaşayanların bütçelerini rahatlatacak tüyolar vereceğim.

Şehir’in giyimi söz konusu olduğunda annemle konuşurken dejavu duygusu yaşıyorum. Çünkü aramızda hep aynı konuşmalar geçiyor:

"Nehir’e artık bir çorap bile alma, gardırobunda boş yer kalmadı. Farkında mısın, pembe elbisesi giyemeden küçüldü. Mor eteği aldırmak için ağladı da şimdi neden giymiyor? Diğerleri eskimeden yeni eşofman alıyorsun, sonra sadece biriyle yatıp kalkıyor. Bir çocuğun kaç tane ayakkabısı olur? Bunlarla 10 çocuk daha büyür"...

Aslında annem bir yerde haklı... Nehir’in gardırobu giysiden yıkılıyor. Yazlığı, kışlığı derken 10 tane ayakkabısı var. Ama ne yapayım? Ben alışveriş yapmayı, yeni giysiler giymeyi seviyorum. Armut dibine düştü. Kızım da benim gibi alışverişi, yeni giysileri seviyor.

Günümüzde anne-babalar kendilerinden önce çocuklarını giydirme isteği duyuyor. Zaten çocuklar da kendi tercihlerini ortaya koyuyor. Ama çocukların giyim zevklerini tatmin edeceğiz diye bütçelerde büyük delikler açmanın bir anlamı yok.

"Çocuğun yediği helal, giydiği haram" sözünden yola çıkarak bazı alışveriş tercihlerimi alışkanlık haline getirdim. Mesela çok zorunlu olmadıkça yeni sezonda alışveriş yapmıyorum. Çünkü etiketler yarı yarıya, yüzde 70 oranında düşünce içim gidiyor. Resmen bir elim diğer elime vuruyor, kendime çok kızıyorum.

Ayrıca sezon sonlarında bir sonraki yılı düşünerek alışveriş yapıyorum. "Bedeni ya da numarayı nasıl tutturuyorsun" diye sorarsanız, tahmin etmeye çalışıyorum. Tutturamazsam da çevrede o giysileri giyecek bir sürü çocuk var, hiç üzülmüyorum. O giysiler mutlaka doğru adresi buluyor.

Mağazaları ezberledim

Nehir beş yaşına gelinceye kadar tam ortopedik ayakkabıdan şaşmadım. Çocukların yere düzgün basması çok önemli. Tam ortopedik ayakkabı için Kifidis ve Panda markalarını tercih ettim. İki marka da öyle ucuz ürün satmıyor. Ama siz Kifidis’in Şişli Bomonti’deki fabrika mağazasını tercih edin. Hem sezon ürünleri daha ucuz, hem de geçmiş sezonlara ait ürünler neredeyse üçte bir fiyatına satılıyor. Panda’nın bildiğim tek mağazası Kozyatağı Carrefour’un alt katında. Panda’da ’fırsat ürünlerinin’ satıldığı bir köşe vardır. O köşede her şey tek fiyata satılır.

Mothercare, Laura Ashley gibi markaların outlet’i Kozyatağı’nda açıldı. Aynı adreste hamile giysileri, beşik bile bulmak mümkün. Kozyatağı Acıbadem Hastanesi’nin hemen arkasında Demsa adıyla faaliyet gösteriyorlar. Mağaza kolay yerde.

LC Waikiki, Seven Hill, Adidas, Reebok, Tommy Hilfiger gibi markaların outlet’leri ise Güneşli’de. Hürriyet’in önünden geçip Yenibosna sapağından girdiğinizde hepsini elinizle koymuş gibi bulabilirsiniz. Yenibosna’ya gittiğinizde Hangar’a uğramayı unutmayın. 12 ay indirim var. Sezon ürünleri de satılıyor. İndirim zamanlarında gittiğinizde Benetton, Goose gibi Boyner’de satılan markaları dörtte bir fiyatına satın alabilirsiniz. Boyner’e her ayın son günü gitmenizi öneririm. Kelebekli ürünlerde yüzde 50 indirim yapılıyor.

Zamanınız varsa üşenmeyin

Güneşli Metro’nun hemen arkasındaki Zeyneyland’ı da bir kez görün. Şimdi Maltepe köprüsünde, E5 karayolu üzerinde yine üç-dört katlı bir mağaza açtılar. Üst katlardaki ürünlere indirim üzerinden indirim yapılıyor.

Artık her semtte bir Kanz mağazası var. Fabrika satış mağazalarında indirimli ürünler satışa sunuluyor. Özellikle bebekler için çok güzel ürünler var. Chicco’da yılın yarısı indirimle geçiyor. Biraz daha indirim için Kadir Has Alışveriş Center ile Sultanhamam’daki mağazalarına gidebilirsiniz.

Zara’nın outlet’i yok. O yüzden sezonda almak istemiyorsanız tek fiyat dönemini bekleyin derim. Beşte bire kadar fiyatlar düşüyor. Tabii şansınız yaver giderse... Çünkü bu kez de beden kalmıyor.

Nehir için beğendiğim bir diğer marka da B&G (Boys&Girls). Özellikle kaban ve mantolarına bayılıyorum. Kızlar için hem şık hem de yaşlarına uyan, abartısız koleksiyonları var.

Aksesuvar için Accesorize ve Claire’s gibi mağazaları tercih edebilirsiniz. Ama zorunluluğunuz yoksa indirim zamanlarını bekleyin. Çünkü Çin’den ithal edilen bir atkıya 49 YTL vermeye ne gönlüm ne de bütçem razı oluyor.

Ayrıca hemen her semtte bulunan Peros’lara da gidin. Ünlü markaların ihraç fazlalarını bulmak mümkün! Etiketleri görünce küçük dilinizi yutacaksanız! Mesela mağazasında 90 civarında satılan triko bir pançoyu Peros’dan sadece 9 YTL’ye aldım.

Gördüğünüz gibi bizim küçük hanımı memnun ederken kendimi memnuniyetsiz bırakmamak için kırk adres buluyorum. Üşenmiyorum da. Siz de üşenmeyin. Başka bir sefere belki sizi memnun edecek diğer adresleri paylaşırım (Belki diyorum çünkü arkadaşlarım yazmamı istemiyorlar)...

İndirimdeki mağazalar

Kifidis: (0212) 296 83 03

Demsa: (0216) 464 66 24

Kanz: (0216) 530 02 50

Chicco: (0212) 520 53 14

Adidas: (0212) 657 08 03

Tommy Hilfiger: (0212) 653 49 39

Sporting Shop: (0216) 499 01 99

B&G: (0212) 282 04 81

Zeyneyland: (0212) 656 37 77

Hangar: (0212) 335 75 75

Seven Hill: (0212) 653 42 94

LC Waikiki: (0212) 446 40 52

ANNELER

Sayın Kas, 18 Ağustos 2006 günkü yazınızın konusu olan nafaka ile ilgili tekrar bir yazı yazmadınız. O gün Bakan Başeskioğlu’nun sözlerinden devletin bu konuya el attığını düşünüp sevinmiştim. Sanıyorum bir kez daha yanıldım. 5 yıldır nafaka mahkemelerinde uğraşmaktan çocuğum da ben de bıktık. Sadece biz mi? Çevremizdeki insanlar da bıktı. Bir kez daha kendi kaderimize terk edildik. Sesimizi hiç değilse sizin aracılığınızla duyurabilseydik! Konunun ne aşamada olduğunu merak ediyorum. á F. E



Bu memlekette verilen sözler ne yazık ki havada kalıyor. Tıpkı nafaka konusu gibi... Ne yazık ki ne Çalışma Bakanlığı ne de Adalet Bakanlığı bir adım attı. Meclisteki kadın milletvekilleri de duyarsız. Kimsenin kılı kıpırdamıyor. Her biri yapılacak seçime kilitlenmiş. Size iyi haberler veremediğim için üzgünüm. Galiba vatandaş olarak kendi çözümümüzü kendimiz bulmalıyız.

Ben kötü bir anne miyim?

Merhaba tavsiyenize ihtiyacım var. Sizinle daha önce de yazışmıştık. Sorunum şu: Kızım 19 aylık ve evimizin yanında sadece 0-2 yaş arası çocuklara bakan tek kreş var. Kızımı oraya yazdırdım. Kreşe gidince ağlamıyor ama benden de ayrılmıyor. Pazartesi gününden itibaren artık tüm gün yalnız kalmaya başlayacak. İlk birkaç hafta ağlayarak ayrılacağız, bunu biliyorum. Anneyim, yüreğim sızlıyor. Sizce hata mı yapıyorum? İşten çıkıp kızıma mı bakmalıyım? Onu bırakmakla ben kötü anne mi oluyorum? Bana yardım edin, ne yapmalıyım? á S. Z

Milyonlarca annenin düştüğü ikilemi yaşıyorsunuz. Eğer bırakmayı planladığınız kreş içinize sinmişse, gözünüz arkada kalmasın. İçinde bulunduğunuz tereddütleri çok yakın bir arkadaşım yaşadı. Üç yaşındaki oğlunu bırakıp bırakmama konusunda tereddütlüydü. Çünkü oğlu henüz konuşmuyordu. İlk hafta kötü geçti. Çünkü bırakırken oğlan ağlamaya başlıyormuş. Kendisini sizin gibi çok kötü hissetti. Hatta geri almayı bile düşündü. Eşi o dönem almaması konusunda onu ikna etti. Aradan sadece üç ay geçti ve çocuk şimdi gülerek, isteyerek anaokuluna gidiyor. Anlaşılır bir şekilde konuşmaya, hatta şiir bile okumaya başladı. Çocuklar bir şekilde büyüyor. Çalışma hayatınıza ara vermeyin derim. Bıraktığınız için kötü anne olmazsınız. Eğer öyle olsaydı hepimiz kötü anneydik.
Yazarın Tüm Yazıları