Hülya Avşar, bir anne olarak zor günler geçiriyor.
Zehra’nın içinde bulunduğu ortamdan etkilenmesi belki de isteyebileceği en son şey. Bunun için özel önlemler aldığını biliyoruz ama unuttuğu bir nokta var ki, çocuklar yetişkinlerden daha acımasız...
Geçen yıllarda bir aldatma meselesi yüzünden boşanma aşamasına gelen ancak araya giren hatırlı dostlar yüzünden ayrılığı erteleyen Hülya Avşar, Türkiye’de yediden yetmişe herkesin bildiği krizi kızı Zehra’nın bilmediğini söylemişti.
Hülya Avşar, olaylardan kızını nasıl koruduğunu soranlara, Zehra’nın halen devam ettiği okulundan destek aldığını, rehberlik bölümüyle işbirliği yaptığını belirterek "Kızımın sınıfındaki velilerle bir araya geldim. Onlardan bizimle ilgili okudukları haberleri çocuklarının yanında tartışmamalarını istedim. Bu talebime tüm veliler destek verdi. Sınıf arkadaşları Zehra’ya bizimle ilgili en ufak bir olayı bile sormuyor ya da paylaşmıyorlar" demişti.
Açıkçası o günlerde okuduğum bu satırlar karşısında şaşırmış, hem velilere, hem de çocuklara bu ketumluklarından ötürü şapka çıkarmıştım. Düşünün, günde ortalama 14,6 tane haberi çıkan, herkesin hayatını merak ettiği bir çift ile ilgili Türkiye konuşuyor ama Zehra’nın sınıfı konuşmuyor. Gerçekten enteresan bir durum...
Okulun başladığı günlerde kızım Nehir’in öğretmeni Hülya Hanım ilginç bir olayı benimle paylaşmıştı. Sınıfta aile konusu işleniyormuş. Her çocuk, birlikte yaşadığı aile fertlerini anlatırken sıra Nehir’e gelmiş. Nehir tam annem şöyle, babam böyle diyecekken, çocuklardan biri kalkıp "Ama Nehir’in anne ve babası ayrı" deyivermiş.
Nehir’in o anda nasıl bir tepki verdiğini hatırlamıyorum ama Hülya Hanım, durumu kurtarmak için bu cümleyi sarf eden çocuğa dönerek "Bu çok normal bir durum. Anne ve babalar ayrılabilirler. Benim de anne ve babam ayrıydı" demiş.
Öğretmenlerinin anne ve babasının ayrı olduğunu öğrenmeleri çocuklar üzerinde nasıl bir etki yarattı bilmem ama en azından benim kızım, sınıfta yalnız olmadığını hissetti. Bu anlamda öğretmenimiz Hülya Hanım’a teşekkür ediyorum.
Herkesin başına gelebilir
İki yıldır bu köşeyi sürekli takip eden okurlar için aileden biri olduğumuzun farkındayım. İçimizde ne varsa dışımızda da o var. Arkadaşına karşı acımasız davranabilen bu çocuğun evinde bizimle ilgili epey bir konuşma yapılmış olmalı ki, kızımın sınıf arkadaşı bu konuşmalardan etkilenip, aklında kalanları sınıfa taşımış. Şimdi kimi suçlamak lazım?
Nehir, durumumuzla ilgili takıntılı değil. Geçenlerde ona bir soru sordum, bana "Anne, başka çocukların anne ve babası da ayrı. Yalnız olmadığımı biliyorum. Yalnızca ben olduğumu bilsem bile yine üzülmezdim" dedi. Yüreğime su serpildi. Bu bilmiş kızı yemeyeyim de ne yapayım! Çok şanslıyım çok...
Başka ailelerin durumunu trajik hale getirenlere çok kızıyorum. Yaşadıkları hayatı ve sürdürdükleri mevcut düzeni neden garantili gördüklerini de anlayabilmiş değilim. Okulun başlamasından iki ay sonra velilerin kriz noktasına getirdikleri bir olay olmuştu. Çocuklardan biri agresif davranışlar sergiliyormuş. Bu çocuğu anaokulundan itibaren tanıyoruz. Anaokulunda arkadaşlarına karşı sevgi dolu davranışları vardı.
Anne ve babası boşanma aşamasında olduğu için bu durum çocuğu derinden etkilemiş, olaya tepkisini agresif davranarak gösteriyordu.
Bazı veliler bir araya gelerek, çocuğun okuldan gitmesini talep ettiler. Neyse ki sınıf öğretmeni ile sınıf annesinin girişimiyle tepkiler kontrol altına alındı. Hiç kimsenin hiçbir şeye tahammülü yok.
Sonuçta 7 yaşındaki bir çocuktan bahsediyoruz. Anne-baba ayrı yaşamaya başlamış, çocuk anneyle kalmıyordu. O evin içinde neler yaşandığını kimse bilemez. Ama herkes konuşur. Bu çocuk robot mu ki olaylardan etkilenmesin?
Her zaman söylüyorum; kimin başına ne geleceğini Allah bilir... Ne demişler; bugün bana, yarın sana...
Polimerkil Tekniği ile oyun
Bu hafta sonu programınız yoksa çocuğunuzu alıp Galleria’ya gidin. Çocuklar üzerinde sakinleştirici etkisi olan ve çocukların yaratıcılıklarını geliştiren ’Polimerkil Tekniği’ ücretsiz olarak uygulanıyor. Çocukların, Polimerkil eğitmenleri Nilüfer Duman ve Nazmiye Ergenç yönetiminde renkli oyun hamurları ile farklı şekiller yaratmayı öğrenecekleri etkinlik, alışveriş merkezinin birinci katında bulunan oyun evinde gerçekleşiyor. Çocukların, el kaslarını geliştirmede de yararlı olan renkli oyun hamurları, yaratıcı objelere dönüştürülecek. Etkinlik, 25-26 Mart tarihlerinde 12.00-19.00 saatleri arasında saat başı gerçekleşecek.
Fine Hearts Studio
Çocuklar için kafa yoranlardan biri de Fine Hearts Studio... 1.5-10 yaş arası çocukların yaratıcılıklarını geliştirmek için özel programlar hazırlayan Fine Hearts Studio, çocukların düşünce, duygu ve semboller dünyasıyla özel bir uyuma sahip olduklarına inanan, yaratıcılıklarının zirvede olduğu bu dönemdeki cesur, özgür tutumlarını ve esnek zekalarını geliştirmelerini hedefleyen, yepyeni bir oluşum. Bu oluşum, çocukların doğal düşünme ve öğrenme yöntemini geliştirmek için çocukların sanata eğilimlerini işlemeyi savunuyor. Her ay bir ressam ve eserleriyle ilgili öyküler dinleyen, yaşları 1,5-10 arasında değişen çocuklara sizin çocuğunuz da katılsın istiyorsanız (0 212) 351 13 53 numaralı telefonu aramalısınız. Daha ayrıntılı bilgiyi www.fineheartsstudio.com sitesinden edinebilirsiniz.