"Annelik Halleri", "Şu Çılgın Çocuklar" derken üçüncü kitabın keyfiyle tatile girdim. İş Bankası Kültür Yayınları’ndan "99 Sayfada Boşanmış Ailelerde Çocuk" kitabı piyasaya çıktı. Kitabın en can alıcı bölümünde, boşanma aşamasındaki ya da boşanmış çiftler için bu işin olmazsa olmaz 10 altın kuralı yer alıyor.
Prof.Dr. Mücahit Öztürk’le birlikte 6 aydır üzerinde çalıştığımız "99 sayfada Boşanmış Ailelerde Çocuk" adını taşıyan kitap sonunda bitti ve İş Bankası Kültür Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Levent Cinemre’nin katkılarıyla okurlarla buluştu. Söyleşi biçiminde hazırladığımız kitapta, sizlerin aklına takılabilecek olası soruları Prof. Dr. Mücahit Öztürk’e yönelttim. Çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanı olan Prof. Dr. Mücahit Öztürk, boşanma kararının çocuklar üzerindeki etkisi ve ailelerin çocuklarıyla kurması gereken ilişki konusunda değerli bilgiler verdi.
Kitapta, "Boşanma kararı çocuklara nasıl açıklanır? Hangi yaştaki çocuklar boşanmaya nasıl tepki gösterir? Evden ayrılan tarafla çocuğun ilişkisi nasıl olmalıdır? Kardeşlerin eşler arasında paylaşılması çocukları nasıl etkiler? Boşanma sonrası yeni ilişkiler çocuklarla nasıl ve ne zaman tanıştırılmalıdır?" gibi çok güncel soruların yanıtları yer alıyor.
İşin içine yaşanmışlık girince içerik daha doyurucu oldu. Acaba neyi atladım dediğim noktada yeniden hocaya döndüm. Araya uzun yurtdışı seyahatleri girince üç ayda bitiririz dediğimiz kitabı elimize almamız 6 ayı buldu. Ama ortaya tatmin edici bir eserin çıktığını gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
Çocuk ne olacağını merak eder
Boşanma oranının bu denli arttığı bir dönemde çoğunluğun kafasındaki soru işaretlerini gidereceğini umduğum "99 Sayfada Boşanmış Ailelerde Çocuk" kitabının en can alıcı bölümünü sizlerle paylaşmak istedim. Aslında buna 10 altın kural da diyebiliriz.
Çocuk sahibi olan, ancak boşanma kararı alan çiftler bu sürecin olmazsa olmaz kurallarının ne olduğunu ne yazık ki bilemiyor. Ortaya çıkan manzara her iki tarafı da memnun etmiyor. Arada kalan çocuklar ise en çok canı yanan taraf olarak yaşama tutunmaya çalışıyor.
Boşanma ya da evliliğini sürdürme konusunda gel-git yaşayan, kararının çocuğunu nasıl etkileyeceğini kestiremeyen, yeni bir yaşam için cesaret arayanlar için bu işin olmazsa olmaz 10 kuralı şöyle:
1Çocuk için anne babasıyla birlikte yaşamak kadar önemli olan başka bir şey de ailede huzur ve mutluluğun olmasıdır. Evliliğin sürmesi aileye sürekli mutsuzluk getiriyorsa ayrılık kaçınılmaz olabilir.
2Ayrılık kararı anne-baba tarafından çocuğa birlikte açıklanmalıdır. Ayrılık nedenleri detaylara inmeden çocuğa anlatılmalı, karşılıklı suçlamalardan kaçınılmalıdır.
3Çocuğun ayrılığa vereceği tepkiler sabır ve anlayışla karşılanmalıdır. Çocuğun duygularını rahatlıkla ifade etmesine izin verilmelidir.
4Ayrılma sürecinde yardıma en fazla ihtiyacı olan kişi çocuklardır. Sizler çocuğunuzdan yardım istemeyiniz, anlayış beklemeyiniz.
5Çocuğunuzun yanında eski eşinizi eleştiren, aşağılayan, suçlayan sözler söylemeyiniz.
6Çocuk anne-babasını ne zaman ve ne kadar süre göreceğini önceden bilmelidir. Çocuğu göreceği zaman konusunda anne-baba titiz davranmalı ve verdiği sözü tutmalıdır. Söz verdiği gün çocuğunu görmeye ya da almaya gelmeyen ebeveyn, çocuğunu ne kadar hayal kırıklığına uğrattığını tahmin edemez.
7Hafta sonu çocuğu yanına alan ebeveyn, bu zaman dilimini çocuğuyla kaliteli şekilde geçirmelidir.
8Çocuğun önemli günlerinde ya da yaşadığı sorunların çözümünde eşler birlikte hareket etmek ve aynı ortamlarda bulunmak zorundadırlar. Ayrılmanın getirdiği suçluluk duygusuyla çocuğa sürekli taviz verilmemelidir.
9Ayrılan eşler, yeni erkek ve kız arkadaşlarını çocukla tanıştırma konusunda acele etmemelidirler. Çocuklar bu yeni kişiye aşırı bağlanma yaşayabilirler. Anne-babanın yeni arkadaşı ile yaşayacağı olası ayrılıklar çocuğun ikinci bir ruhsal sarsıntı yaşamasına neden olabilir.
10 Çocuğun ayrılığa vereceği tepkiler normal sınırları aşıp ruhsal anlamda sorun haline de gelebilir. Depresyon, kaygı, uyku bozuklukları, okul sorunları, davranış sorunları gibi geniş bir yelpaze içinde görülebilecek ruhsal sorunlarda mutlaka çocuk psikiyatrisi uzmanlarından yardım istenmelidir.