Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan GümüşYazarın Tüm Yazıları

Veliler huzursuz

EĞİTİM konusunda patlak veren fırtınayı dikkatle izliyorum. Başka hesaplar bir yana.

Haberin Devamı

Biz sıradan anne-babalar da ‘dershaneler kapatılsın mı kapatılmasın mı’ diye kafa patlatıp duruyoruz.
Endişeliyiz. Hem deney tahtasına çevrilen çocuklarımız için. Hem onların istikbali, hem de ülkenin geleceği için.
Gerçi pek soran da yok ama kaygılıyız işte.

*

DÜNYA Ekonomik Forumu, geçtiğimiz günlerde kamuoyuna yön veren dünya çapında 1500 uzmandan fikir alarak hazırladığı 2014’te öne çıkacak 10 eğilimle ilgili bir rapor yayınladı.
Raporda ilginç saptamalar söz konusu.
ABD’de bir numaralı eğilim olarak gelir eşitsizliği giderek artarken bunun toplumda rahatsızlık yaratması var.
Avrupa’da öne çıkan endişe kaynağı, gençler arasında giderek artan işsizlik. Mesela Euro bölgesinde genç nüfus arasında işsizlik yüzde 24 oranında, genel işsizliğin üstünde.

*

Haberin Devamı

YİNE rapora göre Asya’da hızla büyüyen bir orta sınıf dikkat çekiyor.
Milyonlarca yeni iş imkanının yaratıldığı 1.2 milyar nüfuslu Hindistan’da 30 milyon olan orta sınıf 50-60 yıl içinde 150 milyona ulaşmış.
Bu eğilim hem Asya, hem de Çin’de giderek büyüyecek. Çin’de uzun yıllardan sonra ilk kez tek çocuk politikası gevşetiliyor. Asya’da artan orta sınıflarla, küresel kaynaklara yönelik talepler artacak.
Dolayısıyla rekabet artarken, kalifiye olmayan insan gruplarının ve böyle bir nüfusa sahip ülkelerin, yeni düzende hak talep etmesi daha da zorlaşacak.

*

OECD’nin (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) 2011 yılı itibariyle açıklanan PISA eğitim raporuna göre Türkiye’de üniversiteden mezun olanların oranı yüzde 20’nin biraz üstünde. Bu rakam OECD ortalamasının ise çok altında kalıyor.
Öte yandan Türkiye, üniversiteden mezun olanların en çok arttığı ülkelerden biri olarak da umut veriyor.
Genele baktığınızda da eğitime az yatırım yapıp dolayısıyla karşılığını daha az alıyoruz.

*

EĞİTİMİN vasat olduğu, okul sisteminin deneme tahtasına döndüğü sır değil.
En basitinden bir yıl önce 60 aylık çocuklar bile neredeyse zorla okula alınırken, bu yıl uygulamanın gevşetilmesi yeni mağdurlar yarattı. Her oldu-bittiye getirilen değişiklik yeni haksızlıklara yol açıyor.
Aynı durum dershane sistemi için de söz konusu.
Okullar, çocuklara temel eğitimi verip geleceğe hazırlamak için vardır.
Okul varsa, dershaneye gerek olmamalıdır.

*

Haberin Devamı

ANCAK okulda başka bir değerlendirme sistemi, lise ya da üniversite gibi okul girişleri için başka bir sınav uygulaması, eğitimde maalesef bu çift başlılığı yaratıyor.
Ama gerekli altyapıyı hazırlamadan dershaneleri ortadan kaldırmak, illegal uygulamalar yaratmaktan başka bir işe yaramayacağı gibi eğitimdeki temel sorunları çözmeyecektir.
Oysa eğitimde çok ciddi sıkıntılar var.
Öğretmene yatırım arttırılmalıdır. Öğretmenlik sadece parasal anlamda değil, itibar anlamında da cazip hale getirilmelidir.
Kaliteli eğitim, kaliteli öğretmenlerle başlar.
50-60 kişilik derslik sorunu çözülmelidir.
Fırsat eşitliğine önem verilmelidir.
Öğrenciler, ana sınıfına başladığında, anne-babalar nasıl bir sistem içinden geçeceklerini öngörebilmelidir.
Özetle ciddi bir reform hamlesine ihtiyaç var.
Ama bu yap-boz şeklinde, yeni belirsizlikler yaratarak olmamalıdır. Veliler olarak bundan çok rahatsızız.

Yazarın Tüm Yazıları