Paylaş
Gelinen aşamada hangi ülkenin nasıl bir tavır aldığına bakarsak özetle şöyle bir tablo çıkıyor.
RUSYA: DONBAS’A ODAKLANDI
24 Şubat’ta Ukrayna’yı işgale başlayan Rusya, son günlerde hedef küçültmüşe benziyor. İstanbul’daki barış süreci sonrasında Kiev çevresinden çekilme kararı alan Rusya, ‘özel harekât’ diye andığı savaşta yeni bir safhaya girildiğini açıklayarak ana hedefin ayrılıkçı cumhuriyetler Donetsk ve Lugansk’ı kapsayan Donbas bölgesi olduğunu ilan etti. Batı’nın yoğun ambargosu altında olan Moskova, bir yandan da ‘Sarmat’ gibi kıtalararası balistik füzelerle test atışı yaparak dünyayı tetikte tutuyor.
UKRAYNA: DİRENİŞE DEVAM
Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski yönetimi Kiev’de gösterdiği direnişle Rusya’yı geri çekilmeye zorlarken dikkatini özellikle Donbas bölgesine vermiş durumda. Çünkü Zelenski yönetimi, Rusya’nın burada durdurulamazsa Kiev’e doğru yürüyüşüne devam edeceği görüşünde. Kiev, ‘daha fazla silah ve destek’ çağrısı yaparken öte tarafta Donbas’ta büyük bir muharebeye hazırlanıyor. Kırım’ı Donbas’a bağlayan Mariupol’ü kısmen kaybeden Ukrayna, Lugansk’ta da toprak kaybetmiş durumda.
ABD: PEŞ PEŞE PAKET
Rusya’yı yaptırım kıskacına alan ABD, Ukrayna’ya peş peşe silah yardımı açıklıyor. Geçen hafta 800 milyon dolarlık askeri yardım açıklayan Biden yönetimi, dün 800 milyon dolarlık bir paket daha açıkladı. Reuters’a göre Ukrayna’ya şubat ayından bu yana yapılan askeri yardımların miktarı 3 milyar doları geçiyor. Daha önce uçaksavar ve tanksavar füzelerine ağırlık veren ABD bu kez ağır havan topu ve taktik insansız hava aracı sevkıyatının yanı sıra Ukrayna’ya 11 adet Sovyet yapımı Mi-17 helikopteri de veriyor. İngiltere ve Kanada da havan topu desteği sağlayacağını açıkladı.
ALMANYA: BASKI ALTINDA
Eski başbakanlar Gerhard Schröder ve Angela Merkel döneminde Rusya ile enerji işbirliği arttırılırken Ukrayna krizinin öngörülememesi büyük bir tartışma yaratıyor. Almanya’da şimdiki Olaf Scholz hükümetinin Ukrayna’ya ağır silah yardımında çekimser kalması da başka bir eleştiri konusu. Ancak son günlerde Almanya’nın da Ukrayna’ya silah yollama hareketine katıldığı anlaşılıyor. Nitekim dün Almanya’nın eski Doğu Bloku ülkelerinden temin edeceği tank ve zırhlı araçları Ukrayna’ya yollayacağı, yine Hollanda’dan sağlanacak havan toplarıyla Ukraynalılara eğitim verileceği bildirildi.
FRANSA: SEÇİMLER KRİTİK
Ukrayna krizi patlak verdiğinde arabulucuğa soyunan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, pazar günü aşırı sağcı Marine Le Pen ile cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna hazırlanıyor. Buça’daki kıyımın ardından Rusya lideri Vladimir Putin ile görüşmediğini söyleyen Macron, Le Pen’i ise Putinci olmakla suçluyor.
ÇİN: RUSYA’YA YAKIN
Çin lideri Şi Cinping dün, uluslararası sorunların diyalogla çözümlenmesini desteklediklerini, ancak ‘yersiz’ yaptırımlara da karşı olduklarını açıkladı. Pekin, NATO’nun genişlemesinin Rusya’yı provoke ettiği görüşünde. Birleşmiş Milletler’de Rusya aleyhine tasarılara destek vermeyen Çin, ekonomik ve askeri gücüyle aslında barışın sağlanmasına katkı sağlayabilecek ülkelerden biri. Şimdilik o çizgide olmadığı görülüyor.
TÜRKİYE: GÖRÜŞMELERE DEVAM
CNN Türk’te önceki akşam Ahmet Hakan’ın sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, katliam görüntülerinin ortamı germesine rağmen iki tarafın da müzakerelere devam ettiğini söyledi. Montrö Anlaşması çerçevesinde Boğazlar’dan savaş gemisi geçişini durduran, ancak Batı’nın yaptırım kararlarına katılmayan Türkiye, iki tarafa da yakınlığı ve mesafesini koruyarak arabulucu rolünü belli ki sürdürmeye çalışıyor.
EZ CÜMLE: Küresel bir savaş riski nedeniyle Rusya ile doğrudan karşı karşıya gelmeyi göze alamayan Batı, Ukrayna’yı silah desteğiyle Moskova’nın karşısında güçlü tutmaya çalışıyor. Ama insan bir yandan da silah temini için ilan edilen bunca seferberliğin, aynı zamanda niye barış sağlanması için gösterilmediğini sormadan edemiyor.
Paylaş