Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan GümüşYazarın Tüm Yazıları

Ukrayna’da 2 kritik başlık

Dünya diplomasisinde gözler bu hafta İsviçre’nin Davos kentinde yapılan Dünya Ekonomik Zirvesi’ndeydi.

Haberin Devamı

Koronavirüs salgınının artçı şoklarından gıda güvenliğine, iklim krizinden tedarik zincirlerindeki darboğaza kadar birçok mesele masadaydı. 50’den fazla ülke liderinin katıldığı zirveye elbette damgasını Ukrayna krizi vurdu.

‘KİEV TOPRAK VERSİN’

ZİRVENİN en dikkat çeken çıkışlarından birini eski ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger (98) yaptı. 1960’lı yılların sonu ve 70’lerin başında ABD Dışişleri Bakanı olan Cumhuriyetçi Partili Kissinger, Avrupa’nın istikrarı için Ukrayna’nın toprak tavizini kabul etmesi gerektiğini savundu. İdeal olanın 24 Şubat’ta savaş başlamadan önceki sınırlara geri dönülmesi olduğunu da öne sürdü.

Kissinger’in önerisi, 2014’te Rusların ilhak ettiği Kırım ile Rusların gayriresmi olarak kontrol ettiği Ukrayna’nın Donbas bölgesinin bazı kısımlarının Moskova’ya bırakılması anlamına geliyor.

Haberin Devamı

NYT’iN BAŞYAZISI

ASLINDA Kissinger’dan önce ABD basınının önde gelen gazetesi New York Times, yayınladığı bir başyazıda Ukrayna’nın müzakere edilmiş bir barış için ‘zor kararlar’ almaya teşvik edilebileceğini gündeme getirmişti.

Biden yönetimi, Rusya’nın Ukrayna savaşında bir daha başka bir ülkeye saldıramayacak kadar zayıflatılmasını hedeflediklerini belirtirken New York Times, ABD’nin Rusya’daki hedefinin net olmadığını savunmuştu.

KİEV’İN TONU DEĞİŞTİ

ABD’nin farklı cenahlarından gelen bu yorumların, Ukraynalı yetkililerin Kırım dahil 1994 sınırlarına kadar toprak bütünlüğünün sağlanmasıyla ilgili açıklamalarının giderek daha fazla duyulmaya başladığı bir döneme denk gelmesi dikkat çekiyor. Oysa Mart ayında Ukrayna, Kırım ve Donbas başlıklarını ileri tarihlerde görüşmek şartıyla Rusya ile bir barış anlaşmasına daha yakındı.

ZELENSKİ’NİN TEPKİSİ

KISSINGER’ın sözlerine başta Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski olmak üzere Ukraynalı yetkililer büyük tepki gösterdi. Zelenski, 1938 yılında Çekoslavakya’nın Nazi Almanyası’na karşı vermeye zorlandığı toprak tavizine benzeterek “Kissinger’ın takvimi 2022 değil, 1938 gibi görünüyor” yorumunda bulundu. Bir ülke liderinin toprak tavizinde bulunması elbette kolay yutulacak bir lokma değil. 

Haberin Devamı

BUĞDAYA ÇIKIŞ YOLU

UKRAYNA toprak bütünlüğünü sağlamak için mücadele ederken dünya bu iki ülkenin tahılının uluslararası piyasalara ulaştırılmasını tartışıyor. Davos’ta konuşan Dünya Ticaret Örgütü Genel Direktörü Ngozi Okonjo-Iweala, “Gıda krizi gerçek ve bir çözüm bulmalıyız” dedi. Ukrayna’nın 25 milyon ton tahılının silolarda beklediğini, bir o kadarının da hasat edileceğini belirterek tahıla çıkış yolu bulunmazsa bundan en çok yoksul ülkelerin etkileneceği uyarısında bulundu. AB’den sonra Çin de tahıl ablukasına çözüm bulunması için sesini yükseltti.

KREMLİN’İN TAHIL ŞARTI

UKRAYNA’nın Mariupol limanını ele geçiren Rusya, Odesa limanını ise abluka altında tutuyor. Ayrıca bölgede serseri mayın tehlikesi sürüyor. Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, dün yaptığı açıklamada tahıl krizinden Batı’nın yaptırımlarını sorumlu tuttu. Yine Davos’ta konuşan Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmytro Kuleba ise Ukrayna’nın Karadeniz’den güvenli tahıl koridorları sağlanmasına prensipte hazır olduklarını, ancak Rusya’nın olası bir anlaşmaya sadık kalacağından emin olmadıklarını söyledi.

Haberin Devamı

RUSYA’NIN SINIR MESAJI

PESKOV’un bir diğer mesajı ise Ukrayna’ya önerilen toprak taviziyle ilgiliydi. Peskov, Ukrayna’nın sahadaki fiili durumu kabul etmesini beklediklerini söyledi. Son günlerde ayrılıkçı Donbas topraklarında özellikle Lugansk bölgesinde saldırılarını arttıran Rusya’nın Ukrayna yeni ağır silahlara sahip olmadan bir ateşkes hattı oluşturmaya çalıştığına dair iddialar da gündeme gelmişti.

SCHOLZ’UN PUTİN ÇIKIŞI

ÖTE yandan Davos’un son yıldız ismi ise Almanya Başbakanı Olaf Scholz oldu. Rusya lideri Putin’in Ukrayna’da kendi şartlarını dikte edemeyeceğini savunan Scholz, “Ukrayna bunu kabul etmez, biz de kabul etmeyiz” dedi.

Ancak dünyanın buğday konusundaki aciliyeti belli ki ciddi bir tartışma yaratıyor. Belli ki Rusya, yaptırımların kaldırılmasına karşılık tahılın serbest bırakılmasını koz olarak kullanıyor. Ve önümüzdeki günlerde bu konu daha çok gündeme gelecek gibi.

Yazarın Tüm Yazıları