Paylaş
MALUM, Mısır’da 2013 yazında Müslüman Kardeşler destekli Muhammed Mursi’nin Genelkurmay Başkanı Abdülfettah el Sisi tarafından devrilmesinden bu yana Arap ülkeleri arasında ilişkiler limoniydi.
Müslüman Kardeşler (İhvan) hareketini, kendi tahtları için de tehlike olarak algılayan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, darbecilere hem maddi, hem de siyasi destek vermişti. Türk hükümeti ve Katar ise seçilmiş bir iktidarın darbeyle uzaklaştırılmasına şiddetle karşı çıkmıştı.
*
GÖRÜŞ ayrılığı altı üyeli Körfez İşbirliği Konseyi’nin (KİK) kurulduğu 1981 yılından bu yana tanık olduğu en ciddi krizdi.
Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn, Katar’ı içişlerine karışmak ve terör örgütü saydıkları Müslüman Kardeşler’e destek vermekle itham ederek mart ayında büyükelçilerini çekmişlerdi. Ancak IŞİD tehlikesinin büyümesi, Irak ve Suriye’den sonra Kuzey Afrika’ya sıçraması, İran’ın başını çektiği Şii ekseninin palazlanması, tırmanan İsrail-Filistin krizi Körfez ülkelerini birlik olmaya da zorluyordu.
Geçtiğimiz aylarda ülkesinde bulunan MK liderlerini başta Türkiye’ye sınır dışı eden Katar, sonunda KİK üyeleriyle buzları eritmeyi başardı.
KİK liderleri geçen hafta Riyad’da sarayda bir araya geldikleri Kral Abdullah’ı yaşı ve kıdeminden ötürü alnından öptüler. Aralarında Katar’ın genç Emiri Şeyh Tamim bin Hamad es-Sani (34) de bulunuyordu.
*
ARAP ülkelerinin ‘Riyad uzlaşması’ adını verdikleri bu anlaşma uzun soluklu olur, aşırı dinci terörün kontrol altına alınmasında etkin olur mu, henüz bilinmez.
Ancak Mısır konusunda, Türkiye ile aynı çizgide olan Katar, şimdi eksenini biraz Suudi Arabistan çizgisine kaydırmış bulunuyor. Bilindiği gibi Katar, Suriye’de Esad’ın devrilmesi için savaşan muhaliflerin de en büyük destekçilerinden biriydi aynı zamanda.
Riyad uzlaşması, Mısır’ı da yakından ilgilendiriyor. Nitekim bizzat Kral Abdullah, Mısır Cumhurbaşkanı El Sisi’yi arayarak bu Arap dayanışmasına destek olmaya çağırdı. Mısır’dan da ılımlı bir yanıt geldi.
*
ULUSLARARASI toplum Mısır’da geniş tabanlı bir hükümet kurulması için maddi baskı yaparken Katar, Mursi Yönetimi’ne parasal imkân sağlayarak bir anlamda darbeye davetiye çıkaran kutuplaşmalara da destek olmuştu.
Katar’ın Kahire ile olası yakınlaşması izlemeye değer bir adım olacaktır.
*
MISIR cephesine gelince... Mübarek’in ve Mursi’nin de gitmesinde ekonomik kriz, işsizlik ve hayat pahalılığı önemli rol oynamıştı. Darbe sonrasında seçimle cumhurbaşkanı olan El Sisi, aynı hataya düşmeme çabasında.
İhvan’ı cendereye alan, basın özgürlüğünü budayan, insan hakları konusunda yöneltilen suçlamalara aldırmayan El Sisi, Süveyş Kanalı’na paralel su yolu açmak gibi altyapı projeleriyle ülkeyi düzlüğe çıkarmayı umuyor. Bu nedenle yabancı yatırımcılara ve paraya ihtiyacı var. Körfez ülkelerinin dolarları da önemli.
13 Mart 2015’te Mısır, Şarm el Şeyh’te büyük bir ekonomik zirve toplayacak. Amaç en az 12 milyar dolarlık yatırım toplamak. Zirve öncesinde El Sisi, bu hafta Fransa ve İtalya’yı kapsayan ilk Avrupa gezisine çıkıyor. İran, uluslararası toplumdaki yerini alabilmek için nükleer programı konusunda kıran kırana pazarlıklarını sürdürürken darbeci Sisi, yavaştan uluslararası siyasette boy göstermeye başlıyor. Ve tüm bu gelişmelerin bölgedeki krizlere ve hesaplara da etkisi olacaktır.
Paylaş