Kadının durumu 2018

İşte bugün ben de o derlemelerden alıntılar yaparak dünya ve Türkiye’deki kadınların durumuyla ilgili o araştırmalara yer vermek istiyorum. Önce en ilginci.

EŞİNE BÖBREK VERENLER

Dün, Kadınlar Günü olmasının yanı sıra aynı zamanda Dünya Böbrek Günü’ydü. İşte bu vesileyle konuyla ilgili bir araştırma yayınlandı.

Uluslararası Böbrek Vakıfları Federasyonu’na göre partnere böbrek vermek söz konusu olduğunda kadın daha duyarlı. Avrupa geneline göre doku uyuşması olduğunda kadınların yüzde 36’sı böbreğini eşine veriyor, erkeklerde ise bu oran sadece yüzde 7. Kadınların ailenin devamı ve diğergamlıktan ötürü erkeklere göre bu konuda da fedakâr oldukları belirtiliyor.

KONUŞANLAR HEP ERKEK

Açık Toplum Vakıfları ise dünyanın önde gelen uluslararası konferanslarında konuşmacılar arasında cinsiyet dağılımını mercek altına alan bir rapor yayınladı. Buna göre kadın panelistlerin katılımın en az olduğu konferans Bratislava’da yapılan Globsec güvenlik forumu olmuş. Konuşmacıların sadece 12’si kadınmış.

En önemli fikir paylaşımlarından birinin yaşandığı Münih Konferansı’nda konuşmacıların sadece yüzde 15’inin kadın olması da dikkat çekici. Yine dünyaya yön verenlerin bir araya geldiği Davos Dünya Ekonomik Forumu’nda da kadın oranı düşük. Her dört erkek konuşmacıya karşılık bir kadın söz hakkına sahip olmuş.

TÜRKİYE’DEKİ DURUM

Bir de aşina olduğumuz, ama çok önemli olan diğer veriler var. Şimdi o istatistiklere de bakalım.

Uluslararası Çalışma Örgütü’ne göre 15 yaş üstü kadınlarda dünya iş gücüne katılım yüzde 48.5 oranında. Erkeklerde ise bu oran yüzde 75.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun Türkiye ile ilgili rakamları ise şöyle... Nüfusun yüzde 49.8’i kadın. Ancak eğitim, istihdam ve toplumsal verilere gelince uçurum açılıyor. Türkiye’de erkeklerde istihdam oranı yüzde 65’ken, kadınlarda bu oran yüzde 27.5.

Türkiye genelinde yönetici pozisyonundaki kadın oranı yalnızca “yüzde 16.7 düzeyinde”...

Kadınlara yönelik olumsuzluklara rağmen kadına dair ender olumlu verilerden biri ortalama ömür beklentisinin erkeklerden daha uzun olması. Ancak orada da gizli bir saatli bomba söz konusu. 2016 itibariyle erkeklerin yüzde 15.2’si, kadınların ise yüzde 23.9’u Türkiye’de obez.

ŞİDDET, ADALETSİZLİK

Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) Cinsiyet Uçurumu raporuna göre Türkiye 144 ülke arasında 131’inci sırada. WEF’nin dünya geneliyle ilgili ilginç de bir değerlendirmesi var. Eğer kadınlarla ilgili veriler bu hızla gelişmeye devam ederse cinsiyet eşitliği için 217 yıl daha geçmesi gerekiyor.

Bir de kadına yönelik fiziksel, psikolojik, toplumsal şiddet var ki, en önemli sorunlardan biri olarak öne çıkıyor. Türkiye’de Umut Vakfı’nın araştırmasına göre, 2017’de kadın cinayetleri 397’den 472’ye çıktı. Yine kadınların büyük kısmı yakınlarının, tanıdıklarının şiddet kurbanı oldu.

Dünyada geçen yıl Hollywood’lu ünlülerin başlattığı ‘Ben de tacize uğradım’ kampanyasıyla cinsel taciz ve tecavüze yönelik bilincin arttığı bir yıl olarak tarihe geçti. Umalım ki, suç oranlarının düşmesine de aracı olsun.

***

ARAŞTIRMALARI alt alta koyduğunuzda veriler hem Dünya’da hem de Türkiye’de iyimser bir tablo çıkarmıyor ortaya.

Ülke nüfusunun yarısını oluşturan kadınların iyi eğitimle güçlendirilmesi ve toplum genelinin bilinçlendirilmesi halinde bundan yine ülkenin faydalı çıkacağını akılda tutmakta fayda var.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü, toplumsal eşitsizliği gündeme getirmek, kadınlara yönelik haksızlıkları tartışabilmek için elbette iyi bir vesile. Ancak kadına dair sorunların daha çok konuşulması ve çözüm üretilmesi umuduyla. Bu hassasiyet 8 Mart’ta kalmasın.