Paylaş
İsrail’in ABD’nin desteğinde geliştirdiği ‘Demir Kubbe’ füze savunma kalkanı da bunlardan biri. İlk aşamada yakın bölgelerden gelebilecek füze tehdidine karşı planlandı. Interceptor denen önleyici füzeler, gelmekte olan tehdidi havada imha ediyor.
Bir sonraki aşama “Davud’un Sapanı”. Bu füze savunma sistemi ise Hizbullah ya da İran gibi daha uzaktaki hasımlardan gelebilecek silah tehdidi karşısında devreye girecek.
*
ZORLU MÜCADELE 12: İsrail ve ABD’nin ortaklaşa yürüttüğü hava savunma yeteneklerinin denendiği tatbikatın adı. Bu savaş oyunlarının en büyüğü ve kapsamlısı, İsrail’in geçen çarşamba günü Hamas’ın askeri lideri Ahmed Caberi’ye yönelik düzenlediği suikasttan bir gün önce tamamlandı.
Tatbikatta Demir Kubbe’nin yanı sıra Patriot-3 bataryaları, bir Aegis kruvazörü, ABD denetimindeki radarlarla, çeşitli senaryolara göre savaş stratejileri test edildi. Üç hafta süren harekâta ABD ve İsrail’den binlerce kişi katıldı.
*
FECR: İran’ın geliştirdiği 75 km uzağı vurabilen orta menzilli füzeler. İsrail’in iddiasına göre Mısır’ın Refah sınırından Gazze’ye açılan kaçakçılık tünelleri sayesinde bu füzeler demonte olarak İran-Sudan-Mısır güzergâhından Gazze’ye kaçırılıyordu.
İran bu iddiayı reddederken, Filistinli gruplar Gazze’den attıkları füzeler sayesinde ilk kez onlarca km ötedeki Kudüs ve Tel Aviv’de sirenleri çaldırabildi.
Şimdi görülen o ki, Netanyahu hükümeti, 22 Ocak seçimleri öncesinde bu harekâtla birden fazla hedefe ulaşmayı deniyor. 1- Yeni askeri savunma yeteneklerini denemek. 2- Silahlanmada rol alan Gazze askeri liderlerini ortadan kaldırmak. 3- Olası bir İran saldırısı öncesinde Gazze’deki füze envanterini imha etmek. 4- Arap Baharı ile bölgede oluşan yeni siyasi dengeleri sınamak.
*
ATEŞKES: ABD ve Batı’nın Filistinli radikallerin füzelerine karşılık ‘meşru müdafaa’ olarak gördüğü operasyonda sivil ve çocuk can kaybı artarken, İsrail, kara harekâtı yerine derhal ateşi kesmelidir.
Hamas, geçici ateşkes için Gazze’ye yönelik saldırganlığın durmasını şart koşuyor. İsrail, Hamas’ın taleplerinden biri olan Gazze’ye yönelik ablukayı da kaldırmaya cesaret edebilmelidir. Ekonomik refah ve yeni iş imkânları, radikal eğilimleri tırpanlayıp İsrail’e atılan füzelerin sayısını azaltacaktır.
Böylece, Mavi Marmara faciası sonrasında Türkiye’nin Netanyahu hükümeti ile barış için öne sürdüğü üç şarttan biri de hayata geçmiş olurken, İsrail’in olası geri adımı, iki devletli bir çözüm için yeni bir fırsat ortamı yaratabilir. İsrail, bölgede güven içinde yaşamak istiyorsa, silahtan çok barışa yatırım yapmalı, müttefiklerini azaltmak yerine, çoğaltmayı denemelidir.
Paylaş