Paylaş
İnsanlar niye şimdi yerini yurdunu bırakıp sonu belirsiz bir yolculuğa çıkıyor?
GAYLAN’IN DRAMI
POLONYA-Belarus sınırında şimdiye kadar en az 11 mülteci can verdi.
Bunlardan biri de Gaylan Delir İsmail’di. Amerikan AP Ajansı’na göre diyabet ve kronik hastalıkları bulunan 25 yaşındaki Gaylan yeni bir hayat ve tedavi için Avrupa hayali kuruyordu.
Babası emlakçıydı. Gaylan, iki erkek kardeşi, ablası, onun eşi ve çocuklarının Avrupa rüyası için 35 bin doları gözden çıkardı. Ancak hayal kâbusa döndü.
16 Ekim’de Dubai üzerinden Belarus’un başkenti Minsk’e uçan kardeşler birkaç gün sonra kendilerini Avrupa Birliği üyesi olan Polonya sınırında buldu.
O KARANLIK GECE
28 Ekim gecesi Polonya’ya geçmek isteyen mültecilerle Polonya güvenlik güçleri arasında arbede çıktı.
Bacağı kırılan Gaylan’ın kızkardeşi Polonya’da kaldı. Gaylan ile iki kardeşi Belarus’a geri gönderilirken, enişte ile 5 yaşındaki oğlu da diğerlerinden ayrı düştü.
Gaylan’ın insülin iğneleri de enişte de kalmıştı. Yardım çağrısına rağmen kimse el uzatmadı. Diyabet hastası genç, kardeşinin kollarında son nefesini verdi. Pazartesi günü Gaylan, Erbil’de toprağa verildi.
NEDEN BÖYLE OLDU
BABA Delir İsmail Mahmud, bir yandan Polonya güvenlik güçlerinin acımasızlığına tepki gösterirken bir yandan da durumun nasıl buraya geldiğini özetliyor; “Bana bir baba olarak sorarsanız, çocuklarımın dışarı gitmesini istemem, ancak buradaki ekonomik durumun kötü olması, iş bulma imkanının az olması ve işsizlik, benim gitmelerine olur vermeme neden oldu” diyor.
IKBY’DE NE DEĞİŞTİ
ABD’nin 2003 yılındaki işgali sonrası ve terör örgütü DEAŞ’ın Irak’ın önemli bir bölümünü işgal ettiği dönemde, özerk Irak Kürt Bölgesel Yönetimi, uluslararası bir cazibe merkezi olarak öne çıkıyordu. Petrol zenginliği, nispeten güvenli ortamıyla bölge yatırımcıların da dikkatini çekiyordu.
Ancak en önemli gelir kalemi olan petrol fiyatlarındaki düşüş, bölgede DEAŞ’a karşı verilen savaş ve onun yarattığı göç, Bağdat ile süren sorunlar, ayrıca IKBY’yi kontrol eden siyasi güçler arasında çekişme ve muhaliflere baskı gibi iddialar, bölgedeki umut havasını dağıtmışa benziyor.
UMUTLARI YEŞERTMEK
IRAK ve IKBY’den 2015’ten beri yaklaşık 635 bin kişinin Avrupa’ya göç ettiği hesaplanıyor. Avrupa Birliği ile meşruiyet krizi yaşayan Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko’nun kaçakçılarla işbirliği yapıp bu insanları Polonya sınırına yığdığı öne sürülüyor.
1994’ten beri iktidarda olan Lukaşenko, geçen yıl zafer ilan ettiği seçim sonuçlarını kabul etmeyen ve yaptırım uygulamaya başlayan AB’den kendisini tanımasını istiyor.
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Lukaşenko ile iki telefon görüşmesi sonrasında krizde yumuşama sinyalleri geldi.
Bir yandan bu insanların memleketlerine tahliyesi yönünde girişimler sürerken diğer yandan Iraklı yetkililerin, kaçakçılık ağlarının üzerine gidip göçü kontrol etme taahhüdünde bulunduğu anlatılıyor.
Ancak bu işin bir boyutu tabi. Hem Irak, hem Suriye, hem de göç veren diğer ülkelerde umudu yerinde yeşertecek yaklaşımlara da ihtiyaç var. Uluslararası toplum esas bu konuda destek vermeli.
Paylaş