Paylaş
İşte dikkat çeken bazı gelişmeler.
İRAN-ABD ESİR TAKASI
Haftanın sürprizlerinden biri ABD’nin İran ile 5 esirin takası için anlaşması oldu. ABD medyası, anlaşma karşılığında İran’ın Güney Kore’de yaptırımlar nedeniyle dondurulmuş 6 milyar dolarına insani kullanım şartıyla erişim imkanının tanınacağını bildirdi. ABD basınındaki başka bir iddiaya göre ise esir takasını, İran ile nükleer programının kontrol altına alınması için yeni bir anlaşma izleyebilir.
2024 başkanlık seçimlerine hazırlanan Biden yönetimi, belli ki, seçim döneminde yeni krizler istemediğinden İran ile uzlaşma arayışında.
İRAN-SUUD YAKINLAŞMASI
ABD’nin yanı sıra bölgede oyun kurmaya çalışan bir diğer ülke Çin. İran ve Suudi yetkililer mart ayında Pekin’de bir araya gelerek 2016’dan beri süren siyasi krizi aşma kararı almıştı. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Farhan’ın mayıs ayındaki Tahran ziyaretine karşılık dün İran Dışişleri Bakanı Emir Abdullahiyan Riyad’a gitti. Uluslararası yaptırımlar nedeniyle izolasyona uğrayan İran şimdi Çin’in de teşvikiyle Riyad ile yeni bir denge arayışına giriyor.
RİYAD İSRAİL’İ TANIR MI
Çin’in Tahran-Riyad hamlesine karşılık ABD ise İsrail ile Arap ülkeleri arasında normalleşmeyi sürdürme peşinde. Amerikan Wall Street Journal gazetesi geçtiğimiz günlerde ABD aracılığında Suudi Arabistan’ın İsrail’i tanıması için bir taslak anlaşma üzerinde çalışıldığını yazdı.
Riyad’ın bir Filistin devletinin yolunu açacak tavizler istediği belirtilirken, ABD’nin ise Suudlardan Çin ile ilişkilerini sınırlamasını talep ettiği öne sürülüyor.
Washington, Çin’in Ortadoğu’da artan nüfuzundan rahatsız, ayrıca İsrail-Suudi anlaşması seçimler öncesinde Biden yönetimine lobiler nezdinde puan kazandırabilir.
ALMANYA’YA İSRAİL KALKANI
İsrail’in ABD’nin bölgede en önemsediği müttefiki olduğu sır değil. İsrail güvenliğinin korunması için Demir Kubbe, Davut Sapanı gibi kısa ve orta menzilli füze kalkanlarının geliştirilmesinde işbirliği yapan ABD, şimdi İsrail’e bu silahların üçüncü ülkelere satışı için onay veriyor.
Rusya tehdidi karşısında Finlandiya’ya Davut Sapanı füze sistemini onaylayan ABD, bu kez Almanya’ya İsrail yapımı Arrow 3 füze savunma sisteminin satışı için yeşil ışık yaktı.
Bir zamanlar Nazilerin soykırımına uğrayan Yahudiler, şimdi Almanya’ya silah ihraç edecek konuma gelmiş olmayı anlamlı bulduklarını ifade ediyor.
KARADENİZ’DE ARTAN TANSİYON
Elbette Rusya’nın Ukrayna işgali Avrupa ülkelerini ek güvenlik tedbirleri almaya zorluyor. Bir yandan da Moskova’nın tahıl koridorunu askıya almış olması Karadeniz’de tansiyonu yükseltiyor.
Rusya’nın haftabaşı Karadeniz’de Gebze’den kalkan bir gemide arama yapması sonrasında Ukrayna önceki gün ilk kez bir gemiyi kendi açıkladığı koridordan Odessa’dan İstanbul’a doğru yola çıkardı.
Mümkün olduğu kadar kıyı ülkelerin karasularından yol alan geminin İstanbul’a ulaşması Karadeniz’de tehlikeli de olsa Ukrayna için alternatif bir yol açabilir.
Öte yandan Rusya’nın gemilere müdahalelerini sürdürmesi ise savaşın Karadeniz’e taşınması riskini artıracaktır. Hali hazırda tahıl koridoruna dönüşü sağlayacak şartları oluşturmak Karadeniz için en iyi formül olacağa benziyor.
NİJER BIÇAK SIRTINDA
Karadeniz’de tehlike artarken şu günlerde dünyanın bir diğer sorunlu köşesi ise geçen ay darbe girişimine sahne olan Afrika’nın Sahel bölgesinin batısındaki Nijer. Bölgenin tek demokrasisi diye nitelenen Nijer eski bir Fransız sömürgesi. Aşırıcı örgütlerle mücadele çerçevesinde hem Fransa’nın hem ABD’nin askeri var Nijer’de.
Fransa, devrik Devlet Başkanı Muhammed Bazoum’un göreve iadesi için bölge ülkelerinin askeri müdahalesinden yana. ABD darbenin kapıyı Rusya’ya ve paralı ordusu Wagner’e aralamasından endişeli. Bölgede yatırımları bulunan Çin, ‘diyalogla çözün’ diyor.
Öte yandan askeri bir müdahalenin krizi daha da büyütme riski var, durumun ne yöne evrileceği şimdilik belirsiz. Nijer’in daha da karışması, Avrupa’ya bir göç dalgası daha anlamına gelebilir.
Paylaş