Paylaş
BU İKİNCİ DENEME
ERMENİSTAN ile malûm 2008-2009 yıllarındaki ilk uzlaşma girişimi iki protokolün imzalanmasıyla sonuçlanmıştı, ancak iki protokol de ilgili ülkelerin meclisleri tarafından onaylanmadığı için yürürlüğe girmemişti. 2018 yılında da Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan döneminde Erivan bu protokollerin feshedildiğini açıklamıştı.
ÇERÇEVE ÇİZİYORDU
10 Ekim 2009’da Zürih’te dönemin ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın da katıldığı, dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Ermenistanlı muhatabı Edvard Nalbantyan arasında imzalanan protokoller, iki ülke ilişkilerine çerçeve çiziyordu.
Buna göre, iki ülke karşılıklı dış temsilcilikler açacak, diplomatik ilişki başlatıp uluslararası antlaşmalar çerçevesinde sınırlarını tanıyacaklar, tarihsel sorunların tarafsız bir şekilde ele alınması için alt komite kuracaklardı.
AZERBAYCAN’IN TEPKİSİ
TÜRKİYE, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesinin işgal edildiği 1993 yılından bu yana Ermenistan sınırını kapalı tutuyordu. Bu uzlaşma süreciyle sınırlar açılabilirdi.
Azerbaycan, Karabağ’da Ermeni işgalinin devam ettiği bir dönemde Ermenistan ile Türkiye yakınlaşmasının Bakü’nün çıkarlarına aykırı olduğu gerekçesiyle tepkiliydi. İşte normalleşme sürecinin akamete uğramasının en önemli faktörlerinden biri bu oldu.
İKİNCİ KARABAĞ SAVAŞI
ÖTE yandan Azerbaycan ile Ermenistan’ın Karabağ sorununu çözmek üzere Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın Minsk grubu çerçevesinde yürütülen, yıllarca süren görüşmelerde bir arpa boyu yol alınamadı.
Sınırda artan saldırılar sonrasında geçen yıl eylül ayında harekete geçen Azerbaycan ordusu, Türkiye’nin de verdiği askeri destekle 44 günde Dağlık Karabağ’ın büyük bir kısmını ele geçirerek önemli bir zafere imza attı.
ERKEN SEÇİM KARARI
AZERBAYCAN’ın zaferiyle Rusya’nın arabuluculuğunda ateşkes anlaşması yapmak zorunda kalan Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, istifasını isteyen Ermeni ordusu üst kademesiyle bilek güreşine girdi.
Sonunda erken seçimlere gitmek zorunda kalan ülkede hile iddialarına rağmen kazanan yine Paşinyan oldu.
Bir yandan da ateşkes anlaşması Azerbaycan ve Nahçıvan üzerinden ulaşım koridorunun açılması şartıyla Ermenistan’a yaşadığı ekonomik darboğazdan çıkış için bir fırsat penceresi de aralıyordu.
RUSYA’NIN ARTAN ETKİSİ
İKİNCİ Karabağ savaşı, Rus askerinin ateşkes gözlemcisi olarak bölgeye geri dönmesine izin verirken Azerbaycan ile Türkiye’nin ‘tek millet iki devlet’ işbirliğini daha da güçlendirdi. Bu süreçte Paşinyan’dan gelen ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik sinyaller ve Ankara’nın olumlu yaklaşımıyla yeni bir zemin oluştu.
Ve salı akşamı TBMM’de açıklama yapan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, iki ülke arasında charter uçak seferlerinin başlayacağını ve Ermenistan ile normalleşmeyi görüşmek için iki ülkenin özel temsilci atayacağını ilan etti. Erivan da ertesi gün bu gelişmeyi teyit etti.
kafkasya baharı mı
İLİŞKİLERDE normalleşme kararı alınırsa bu ilk aşamada karşılıklı temsilci atanması ve sınırın açılması anlamına gelecek.
Ankara, Ermenistan ile normalleşme sürecinin 3+3 diye anılan Türkiye, Rusya ve İran ile Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan’ı kapsayarak işbirliğini geliştirecek bir sürece dönüşmesini arzu ediyor. Gürcistan şimdilik Rusya yüzünden çekimser.
Kafkasya’ya bahar gelirse, pandemiyle birlikte ekonomik krizin derinleştiği bir dönemde, Ermenistan’a yeni yatırım imkânları, Türkiye’ye de Orta Asya’ya açılmayı kolaylaştırma gibi yeni sayfalar açabilir. Karabağ sorununun ortadan kalktığı bir dönemde Azerbaycan, muhtemelen Ankara-Erivan yaklaşmasına daha ılımlı yaklaşacaktır.
Rusya ve ABD, normalleşmeyi destekleyen açıklamalar yaparken Ermeni diyasporasının tavrı ve tarihsel mevzulara yönelik yaklaşımlar süreci sınayan unsurlar olabilir.
Paylaş