Paylaş
Biden en son 2016 yılında ABD Başkan Yardımcısı iken bölgeyi ziyaret etmişti. O zamandan bu yana Ortadoğu’daki dengeler epey değişti.
TRUMP’IN MİRASI
Bunda eski ABD Başkanı Donald Trump’ın 2020 yılında İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn’i ilişkilerini normalleştirme yolunda masaya oturtması da etkili oldu.
Abraham Anlaşmaları ya da İbrahim Anlaşmaları ile Arap ülkeleri ‘Önce bağımsız Filistin devleti kurulsun’ politikasından çark ederek İsrail ile ekonomik işbirliği ve güvenliği önceleyen bir çıkar ilişkisine girmeyi kabul etti.
Bölgede sadece Mısır ve Ürdün ile diplomatik ilişkisi olan İsrail, böylece Ortadoğu’da işbirliği ağını genişletme fırsatı yakalamış oldu.
SUUDİLER NE YAPACAK
Abraham açılımı tam da Trump yönetiminin çok da istemeden başta Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman olmak üzere Suudi yönetimine karşı mesafe aldığı bir döneme geldi.
ABD istihbaratı, Suudi asıllı gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın 2018 yılında Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülmesiyle ilgili Prens’i ilişkilendirse de Trump yönetimi bizzat suçlayıcı bir tavır içine girmedi.
Arap ülkelerinin İsrail ile yakınlaşma sürecinde ise Riyad yönetimi, ‘önce Filistin’ politikasını benimseyen tutumunu sürdürdü. Bir yandan da İsrail-Suudi Arabistan ekseninde gizli görüşmelerin yapıldığı zaman zaman gündeme geldi.
İRAN’A KARŞI İTTİFAK
Trump’ın Ortadoğu’daki bir diğer mirası ise 2018 yılında ABD’nin 2015 yılında İran ile imzalanmış nükleer anlaşmadan çekilmesi oldu.
Biden yönetimi her ne kadar İran’ı nükleer anlaşmaya geri döndürmeye çalışsa da bu konuda ilerleme sağlanamadı. Ayrıca İran’ın nükleer silah üretmeye giderek yaklaştığı haberleri de gelmeye devam etti.
Tahran yönetimi, nükleer silah peşinde olmadığını savunsa da ‘nükleer bir İran’ olasılığı İsrail ve Arap ülkeleri arasındaki yakınlaşmayı teşvik edici bir rol oynuyor.
ORTAK DEKLARASYON
Dolayısıyla Biden’ın bölge ziyaretinin önemli bir başlığını da İran’ın nükleer programı teşkil ediyor. Dün Biden ve İsrail Başbakanı Yair Lapid, ABD’nin İran’ın nükleer silah elde etmesine asla izin vermeyeceğine dair deklarasyon imzaladı.
Biden, bölgeye gelmeden önce verdiği röportajda da gerekirse son çare olarak İran’a yönelik askeri müdahaleye başvurulabileceğini söylemişti.
RİYAD’A GİDİYOR
Biden’ın bugün Batı Şeria’nın Beytülehim kentinde Filistin lideri Mahmud Abbas ile görüşmesi ve Filistinlilere yönelik bazı desteklerin açıklanması bekleniyor. Biden’ın bir sonraki durağı ise Riyad.
Körfez İşbirliği Konferansı’na katılacak olan Biden’ın burada Suudi Kralı Selman bin Abdülaziz ve Veliaht Prens Muhammed ile de bir araya gelmesi bekleniyor. Başkan Biden, Prens ile görüşeceği için yoğun eleştiri altında.
Şimdi derler ki, Biden’ın Prens’e gitmesinde normalleşme sürecinin Suudi Arabistan’ı da kapsayacak şekilde sürmesini isteyen İsrail’in de etkisi oldu.
PETROL DE MASADA
Biden'ın bugünkü Riyad ziyaretinin bir diğer önemli başlığı ise petrol olacak.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve sonrasındaki yaptırımlar nedeniyle artan petrol fiyatlarının düşürülmesi için Suudi Arabistan ve BAE’den petrol üretimini arttırmasına dair Biden’ın talepte bulunabileceği belirtiliyor.
ABD’de yıllık enflasyon yüzde 9.1, enerji fiyatları ise yüzde 42 artmış durumda. Ekonomik göstergelerin Biden yönetimini kasım ayındaki ara seçimlerde zorlayabileceği görüşü hâkim.
Her halükârda Ortadoğu yeniden şekilleniyor. Ve Biden’ın gezisinin Riyad ayağı da bu bağlamda daha fazla ilgi çekeceğe benziyor.
Paylaş