Paylaş
Barış harekâtı, Suriye’deki denklemleri de ciddi bir şekilde değiştirirken aynı zamanda gelecekte neler olabileceğine dair de bazı ipuçları veriyor.
ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye ile varılan mutabakatla büyük bir başarı elde edildiğini söylese de Batı basını Suriye’de en büyük kaybedenin ABD, kazanların ise Rusya, Türkiye ve rejim olduğu görüşünde.
Başkan Trump ise bu görüşte değil. Daha önce Ortadoğu savaşları için 6-7 trilyon dolar harcadıklarını söyleyen Trump, son açıklamasında bunu 8 trilyona çıkararak ‘Bırakın kana bulanmış kumlarında (çöl) onlar savaşsın’ dedi. Ancak bir yandan da Suriye’nin petrol bölgesinde nispeten az sayıda olsa da ABD askeri bulundurmaya devam edeceklerini söyledi.
YPG’LİYE VİZE TALEBİ
TRUMP geçen hafta Türkiye’ye yönelik getirdiği sembolik yaptırımları kaldırırken ABD Kongresi’nin ise yaptırım sürecini devam ettirme olasılığı yüksek. Rakibine yönelik karalama kampanyasına girdiği gerekçesiyle azil süreciyle karşı karşıya olan Trump’ın Kongre yaptırımlarına karşı bir tavır içine girip girmeyeceği belirsiz.
ABD Kongresi’nde terör örgütü DEAŞ ile mücadele ortağı olarak görülen terör örgütü PKK/YPG’nin ana unsur olduğu SDG’nin yüz üstü bırakıldığı eleştirileri hakim. Kongre bu nedenle kod adı ‘Mazlum Kobani’ olan SDG’nin komutanı Ferhat Abdi Şahin’in Washington’da ağırlanması için baskı yapıyor. Nitekim Türkiye’ye yönelik yaptırım tasarılarında da başı çeken Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham ve Demokrat Senatör Chris Van Hollen’in de aralarında bulunduğu bir grup senatör Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’ya Kobani için vize verilmesi çağrısı yaptı.
Türkiye’nin arananlar listesinde olan Kobani, ABD’de giderek muhatap alınan bir isim. Trump da önceki günkü konuşmasında DEAŞ’lıların tutukluluğunun sürmesi konusunda kendine güvence verdiğini söylediği Kobani’ye daha sonra attığı bir tweet’te teşekkür etti. ABD, ‘Suriyeli Kürtler ihanete uğramadı’ mesajı vermek için Kobani’yi Washington’a davet etmeyi gündemine alabilir. Öte yandan Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun da sözkonusu YPG’liyle yaptığı telekonferansın görüntüleri yayınlandı.
MOSKOVA OYUN KURUCU
SOÇİ Mutabakatı ile Türkiye’nin birçok talebine yanıt veren Rusya hem Ankara’ya hem de Suriyeli Kürtlere, PKK/YPG sorununun çözülmesi için Şam yönetimini adres gösteriyor. Soçi mutabakatı ile Esad rejimi 2012’de terk ettiği Türkiye sınırına geri dönme fırsatı yakalarken Putin yönetimi, 1998 tarihli Adana Mutabakatı’nın sınır güvenliği konusunu çözmek için Şam ile Türkiye arasında bir zemin oluşturabileceğini savunuyor
Rusya, baştan beri Suriye’de olası bir siyasi çözümde diğer etnik ve dini gruplar gibi Kürtlerin de masada olması gerektiğini savunmuştu. Türkiye’nin itirazları nedeniyle oluşturulan 150 kişilik Suriye Anayasa Komitesi’nde (SAK) YPG çizgisinde isimler yer almamıştı. Şam ile oluşan işbirliği zemini, dolaylı da olsa YPG’nin taleplerinin de masaya ulaştırılması için bir araç olabilir. Ancak sahadaki son gelişmeler YPG’yi taleplerini sınırlı tutmaya zorlayacaktır.
Her halükârda ABD’nin Suriye’den çekilmesiyle birlikte Rusya bölgedeki oyun kurucu rolünü daha da pekiştirmişe benziyor. Türkiye ise PKK/YPG’yi sınırdan çekilmeye zorlayarak ulusal güvenlik tehdidi olarak gördüğü terör grubunu 30 km güneye ötelemiş oluyor. Ancak YPG’nin elindeki ABD’nin verdiği TIR’larca dolusu silah risk teşkil etmeye devam edebilir.
Paylaş