Paylaş
Malûm, Merkel yılların tecrübesiyle, kişisel tanışıklıklarıyla krizlerin çözülmesi ve uzlaşma sağlanmasında etkili bir isim olmuştu.
ABD, Rusya ve Çin gibi büyük siyasi odakların nüfuz çatışması yaşadığı bir dönemde, bir diğer güç merkezi olan Avrupa Birliği’nin (AB) liderliğinde kimin ya da kimlerin etkin olacağı merak konusu.
SCHOLZ MU OLUR
ALMANYA’nın yeni Sosyal Demokrat Partili Başbakanı Olaf Scholz’un bugün ilk yurtdışı durağı Paris olacak.
Yeni Alman hükümeti ‘güçlü ve birlik halindeki’ bir Avrupa Birliği’ni önceleyeceği, bunu yaparken de hukuk devleti ve insan haklarını ön plana koyacağı mesajı veriyor. Berlin’deki yeni yönetim transatlantik ilişkileri ikinci sıraya koyarken, Rusya ve Çin’e karşı daha katı bir tutum benimseyecekleri anlaşılıyor.
Son hükümette Maliye Bakanı olan Scholz, rakip partiden de olsa hali ve tavrıyla kendini Merkel’in halefi gibi konumlandırmıştı. Dış politika ve ulusal güvenlik konusunda kendisine deneyimli danışmanlar atasa da Scholz’un Avrupa Birliği’nde etkin bir pozisyona gelmesi vakit alabilir.
Ayrıca Almanya’da Yeşiller’in kontrolündeki bir Dışişleri ile Başbakanlık arasında olası ikibaşlılık, AB içindeki itibar açısından da sıkıntı yaratabilir.
MACRON MU OLUR
FRANSA Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, aslında bir süredir savunma anlamında da kendi kendine yetebilen bir Avrupa için reform çağrısı yapıyor.
Hatta iki yıl önce dönemin ABD Başkanı Donald Trump, Avrupa’ya mesafe koyduğunda Macron, ‘NATO’nun beyin ölümü yaşadığını’ öne sürmüş, AB’nin askeri anlamda kendi başının çaresine bakması gerektiğini savunmuştu.
Fransa’da nisanda cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Yarış, merkez sağ ile AB karşıtı aşırı sağ partiler arasında geçeceğe benziyor. Şu anki anketler Macron’un yeniden seçilme ihtimalinin garanti olmadığını gösteriyor.
Fransa’nın seçim hattına girdiği bir dönemde 1 Ocak’tan itibaren AB dönem başkanlığı da bu ülkeye geçecek.
İşte Macron’un bu dönemde AB lideri imajıyla, Fransa’daki seçmeni de etkilemeye çalışacağı konuşuluyor.
Macron seçimleri yeniden kazanırsa, bu kez Avrupa’nın tecrübeli devlet adamlarından biri olarak AB’deki ağırlığını arttırabilir.
DRAGHI Mİ OLUR
AVRUPA liderliği için konuşulan bir diğer isim İtalya Başbakanı Mario Draghi.
Eski Avrupa Merkez Bankası başkanı olan Draghi, bir süredir İtalya’ya siyasi istikrar getirmişe benziyor. Avrupa Birliği’nden gelen fon ve ucuz kredilerle İtalya’nın reformdan geçeceği bir dönemde ülke ‘Draghi başbakan olarak mı kalmalı, yoksa cumhurbaşkanı mı seçilmeli’ diye tartışıyor. Çünkü Draghi’nin adı ocak ayında parlamentoda yapılacak cumhurbaşkanlığı için favori adaylar arasında geçiyor.
74 yaşındaki Draghi’nin Avrupa deneyimi ile AB’nin reforme edilmesinden ekonomik ve savunma işbirliğine kadar uzlaşma sağlayabilecek bir isim olarak önce çıkabileceği yorumları yapılıyor. Ancak Draghi’nin sembolik bir makam olan cumhurbaşkanlığına seçilmesi hesapları değiştirebilir.
BİR SÜRE BELİRSİZLİK
ŞU haliyle Avrupa’da denge arayışı sürerken AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB Konseyi Başkanı Charles Michel’in isimleri daha çok gündeme gelebilir. Pandemi ve ekonomik krizin başa baş gittiği bir dönemde AB’nin güçlü bir liderlik sergileyememesi ya da üyelerin ayrı telden çalması topluluğun geleceğini daha fazla tartışmaya açabilir.
Paylaş