Paylaş
Bir yandan Ukrayna’daki savaşın nasıl sonuçlanabileceğine dair senaryolar, bir yandan daha fazla kan akmadan Rusya lideri Vladimir Putin’in nasıl durdurulabileceği konuşuluyor.
DAHA FAZLA SİLAH
ARKA plandaki tartışmalarda Ukrayna’ya daha fazla silah verilmesi ve Avrupa Birliği’nin Rusya’dan doğalgaz ve petrol alımını kesmesi şeklinde iki başlık öne çıkıyor.
Brüksel’de dün yapılan NATO Dışişleri Bakanları toplantısına katılan Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitri Kuleba, NATO’daki tek gündemlerinin “silah, silah, silah” olduğunu söyledi. NATO ülkeleri de Rusya’yı daha fazla üzerlerine çekmeden Ukrayna’nın istediği silahların nasıl temin edilebileceklerini değerlendiriyor.
ABD, malum en başından bu yana Kiev yönetimine silah verdi ve vermeye devam ediyor. Salı günü açıklanan 100 milyon dolarlık ek bütçe ile ABD’nin Biden yönetimi iktidara geldiğinden bu yana Ukrayna’ya sağladığı askeri yardımın miktarı 2.4 milyar dolara ulaşmış durumda.
YAPTIRIMLAR ARTIYOR
UKRAYNA’nın Buça yerleşiminde yaşandığı ortaya çıkan sivil katliamın sonrasında büyük tepki çeken Rusya, yeni bir yaptırım dalgasıyla karşı karşıya kaldı.
ABD, Rusya lideri Vladimir Putin’in iki yetişkin kızı dahil, iktidar çevresine yakın bazı isimlerle iki büyük Rus bankasını daha yaptırım listesine aldı.
Avrupa Birliği Komisyonu da Rusya’ya kömürden havyara kadar ihracat yasağı getirecek bir dizi önlem hazırladı. Ancak Ukrayna yönetimine göre bu yaptırımlar, Rusya yönetimini caydıracak kuvvette değil. Kiev, Rusya’ya karşı en etkili silahın doğalgaz ve petrol alımının durdurulması ve Rusya’nın finansal ödeme sistemi SWIFT’ten tamamen çıkarılması olduğunu savunuyor.
GÜNDE 1 MİLYAR EURO
İŞTE bu noktada Avrupa en büyük ikilemiyle baş başa kalıyor. Avrupa Birliği, ilk kez Rusya’nın enerji sektörünü yaptırım radarına aldı. AB’nin Rusya’dan kömür alımını durdurması bekleniyor, ancak doğalgaz ve petrol alımı konusunda şimdilik herhangi bir kısıtlama beklenmiyor.
Oysa Avrupa, Rusya’dan günde sadece 20 milyon Euro’luk kömür alıyor, buna karşılık günlük doğalgaz ve petrol faturası 850 milyon Euro’ya kadar çıkıyor.
AB’nin Dış İlişkiler Temsilcisi Joseph Borrell, yaptırımların görüşüldüğü oturumda “Putin’e savaş başladığından bu yana bize sattığı enerji için günde 1 milyar Euro ödüyoruz. Savaşın başından bu yana 35 milyar Euro ödedik” diyerek Rusya’ya bir anlamda savaş için finansman sağladıklarına işaret etti.
ANAHTAR ALMANYA
AVRUPA Birliği’nin motor ülkesi sayılan Almanya büyük ölçüde enerji konusunda Rus doğalgazına bağımlı. Katar ve ABD’den likit doğalgaz alımı (LNG) için müzakereler devam ederken Almanya, Ukrayna kriziyle birlikte Rus gazına bağımlılığını yüzde 55’ten 40’a indirdi.
Almanya’da evlerin yarısı doğalgaz ile ısınıyor, Alman ekonomisi kimyasaldan ilaca, gıdadan madenciliğe kadar büyük ölçüde Rus doğalgazından elde edilen enerjiye bağımlı. Alman Enerji Bakanı Robert Habeck, yaz itibarıyla Rus kömüründen, yıl sonu itibariyle Rus petrolünden, 2024 yazı itibarıyla Rus gazından vazgeçeceklerini söylüyor.
Ekonomistler, kısa vadede Rus enerjisinden vazgeçmenin Alman ekonomisine zarar vereceğini, enflasyon ve işsizlik anlamına geleceği uyarısında bulunuyor.
BASKI YOĞUNLAŞIYOR
ALMAN basınında her gün Ukrayna’da insanlar can verirken etik olarak Rusya’dan doğalgaz ve petrol alımının kesilmesi gerektiğine dair yorumlar çıkıyor.
Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel de “Petrol, hatta doğalgaz konusunda eninde sonunda tedbir almalıyız” diye konuştu.
Savaş uzadıkça, ki şimdilik uzayacağa benziyor, ABD’den sonra Avrupa’da da yaptırımda sıranın Rus doğalgazı ve petrolüne de geleceği anlaşılıyor. Ukrayna krizi bu anlamda enerji politikalarının yeniden gözden geçirilmesini de dayatıyor.
Paylaş