Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan GümüşYazarın Tüm Yazıları

Avrupa’da aşırı sağ daha da güçlenirse

Avrupa Birliği şu günlerde 27 üye ülkede dünden itibaren başlayan ve pazar günü sona erecek Avrupa Parlamentosu seçimlerine kilitlenmiş durumda.

Haberin Devamı

Ukrayna savaşı, göç sorunu ve artan hayat pahalılığı gölgesinde yapılan seçimlerde Hollanda’dan Belçika’ya Fransa’dan İtalya’ya aşırı sağ ve popülist sağın güçlü bir performans sergilemesi bekleniyor.

Merkez sağın da aşırı sağın politikalarını giderek benimsediği bir dönemde AB’nin yasama organının daha popülist, daha muhafazakâr ve yabancı karşıtı bir yapıya oturması söz konusu olabilir.

WILDERS’İN MESAJI

AP seçimleri için dün sandığa giden ilk ülke Hollanda oldu. Hollanda’da geçen kasım ayındaki seçimlerde birinci parti çıkan ve yeni koalisyonun kurulmasında kilit rol oynayan aşırı sağcı Geert Wilders’in Özgürlük Partisi’nin yine başa oynaması bekleniyor. Dün Lahey’de oy veren Avrupa Parlamentosu’nda da güçlü bir temsil istediğini söyleyerek “Kendi göçmen ve mülteci politikamızı uygulayabilmek için gerekirse Avrupa’da kuralları değiştireceğiz” dedi.

Haberin Devamı

Geçen ay Wilders’in üç sağcı partiyle açıkladığı koalisyon sözleşmesi, iltica ve göçe karşı katı tedbirler öngörüyor.

GÖÇ ÖNEMLİ MESELE

AVRUPA’da oyların sağa kaymasında artan göçle birlikte ülkelerin demografik yapısının değişmesi, yabancıların karıştığı suç eylemleri, kültürel farklılıklardan kaynaklanan sorunlar önemli rol oynuyor.

AB göçmenlerin üye ülkelere dağılımı ve külfet paylaşımı konusunda sıkıntılar yaşarken göçten en çok mağdur olan ülkelerden biri İtalya son dönemde bu konuda liderliği alıyor gibi bir tablo çiziyor.

Bu hamlede de İtalya Başbakanı Giorgia Meloni dikkat çekiyor. Aşırı sağ kökenli popülist İtalya’nın Kardeşleri Partisi’nin lideri Meloni, Afrika’dan göçün durdurulması için özel çaba harcıyor.

AKINI DURDURMA PLANI

AY başında Afrika üzerinden göçün durdurulması için Libya’ya giden Meloni, sadece Trablus yönetimiyle görüşmekle kalmadı, bizzat ayrılıkçı General Halife Hafter ile de görüşerek olası tedbirleri görüştü. İtalya, Libya’nın yanı sıra Tunus ve Mısır gibi Afrika ülkelerinin altyapı ve ekonomi konularında desteklenerek göçün azaltılması taraftarı.

Yine Meloni, önceki gün göçle mücadele çerçevesinde Arnavutluk’taydı. Kasım ayında Meloni ve Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, uluslararası sularda kurtarılan göçmenlerin, İtalya’da sığınma başvuruları değerlendirilirken Arnavutluk’ta alıkonmaları için anlaşma yapmıştı.

Haberin Devamı

İTALYA’NIN GUANTANAMO’SU

ARNAVUTLUK yılda 36 bin sığınmacıya kadar kapasiteli kamplar kuruyor. Arnavutluk’un Şingin Limanı yakınlarına 4 bin metrekare üzerine bir sığınmacı kabul merkezi kurulduğu, etrafının 5 metre yüksekliğinde metal duvarlar ve dikenli tellerle sarılı olduğu belirtiliyor. Muhalefetten Arnavutluk’ta kurulan merkezlere ‘İtalya’nın Guantanamo’su’ diye eleştiriler geliyor.

İtalya’nın Arnavutluk’taki kamplara 5 yılda 730 milyon Euro harcayacağı öngörülüyor. Her ne kadar insan hakları örgütleri eleştirse de Meloni’nin attığı bu adımlar, birçok AB ülkesi tarafından ilgiyle hatta takdirle izleniyor.

MELONI NE YAPACAK

NİTEKİM Avrupa Parlamentosu ve AB Komisyonu’nun yapılanmasında Meloni’nin anahtar isimlerden biri olması bekleniyor. Aşırı sağcıların seçimlerde 720 üyeli AP’nin dörtte birini kazanacağı öngörülüyor. Popülist sağda yer alan Meloni’nin aşırıcılarla ortak hareket etmesi halinde bu kanadın daha da güçleneceği yorumları söz konusu. İtalya Başbakanı’nın merkez sağdaki Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile birlikte hareket edip Avrupa Birliği’nin geleceğini öncelemesi gerektiğini savunanlar da mevcut.

Haberin Devamı

TÜRKİYE’Yİ NASIL ETKİLER

AVRUPA’da aşırı sağın aşırı güçlenmesi, birliğin geleceğinin sorgulanmasının kapısını da aralayabilir. AB karşıtı aşırıcıların olduğunu biliyoruz.

Her halükarda pazartesi sonuçlar netleştiğinde Avrupa’daki tonun ne yönde olduğunu göreceğiz, anketlerin doğru çıkması halinde daha göç karşıtı, daha içine kapanık bir AB ile karşı karşıya kalabiliriz. Bu da Türkiye ile çıkar bazında ilişkilerin sürmesinden yana ancak Ankara’nın Gümrük Birliği, vize serbestisi gibi taleplerine daha da mesafeli bir AB anlamına gelir.

Yazarın Tüm Yazıları