Paylaş
Şimdiye kadar Ronald Reagan dışında ABD başkanları yaptıkları açıklamalarda Ermeni lobisi ve Erivan’ın baskılarına rağmen ‘soykırım’ yerine Ermenistan’ın kullandığı ‘Meds Yeghern’ yani ‘Büyük Felaket’ ifadesini kullanmayı tercih ettiler.
BIDEN’IN SEÇİM VAADİ
2019 yılında ise ABD Kongresi’nin her iki kanadı da 1915 olaylarını ‘Ermeni soykırımı’ olarak tanıyan bağlayıcı olmayan kararlar aldılar. O dönemde senatör olan şimdiki Başkan Yardımcısı Kamala Harris, bizzat o tasarıya destek olan siyasetçiler arasında yer aldı.
Biden ise geçen yıl 24 Nisan’da Twitter’dan yaptığı paylaşımda “Seçilirsem, Ermeni soykırımını tanıyan bir kararı desteklemeyi taahhüt ediyorum, insan haklarını başlıca evrensel önceliğim yapacağım” dedi.
Biden-Harris ikilisinin iktidara gelmesiyle Ermeni lobisinin beklentisi yükseldi. Son birkaç aydır söylentiler kuvvetlenirken, son olarak da önceki gün Amerikan New York Times ve Wall Street Journal gazetesine konuşan ABD’li yetkililer, Biden’ın bu kez ‘Ermeni soykırımı’ diyebileceğini sızdırdılar.
İYİ DE NİYE ŞİMDİ
ABD-Türkiye ilişkilerinin son birkaç yıldır çok güllük gülistanlık olduğunu söylemek mümkün değil.
Her ne kadar Biden yönetimi ile bakanlar düzeyinde görüşmeler sürse de Washington, Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi alınmış olmasını ikili ilişkilerin önüne bir engel olarak koymaya devam ediyor.
Şimdi ise belli ki bazı çevreler Ermeni soykırımı iddialarının da Türkiye’nin önüne konmasını istiyor.
Özellikle Azerbaycan, 30 yıldır işgal altındaki Dağlık Karabağ civarındaki rayonlarını almak için sonbaharda harekât başlattığında Türkiye’nin kardeş ülkeye destek vermesi hem Erivan, hem de Ermeni lobisinde büyük rahatsızlık yaratmıştı. Bunu 1915 olaylarının devamı gibi göstermek isteyen çevreler de olmuştu.
ARA DAHA DA AÇILIR
ABD’nin 15 Temmuz darbe girişimine destek verdiği şüphesi, terör örgütü PKK/YPG ile işbirliği yapması, FETÖ’yü iade etmemesi, ABD’de Halkbank’a yönelik suçlamalar gibi iki ülke arasında zaten güven bunalımına yol açan durumlar söz konusu.
ABD basınına konuşan ABD’li yetkililer, nihai kararın 24 Nisan cumartesi günü ilan edileceğini duyursa da anlaşılan o ki Başkan Biden’ın hâlâ son anda vazgeçme ihtimali bulunuyor.
Trump sonrasında Biden yönetimi yeniden dünya liderliğine soyunurken, olası kararını da bu perspektifle yeniden gözden geçirmelidir. Çünkü böyle bir hamle, ABD-Türkiye ilişkilerine derinden zarar verebileceği gibi Washington’ın çıkarlarını da olumsuz etkileme potansiyeline sahiptir.
TANIRSA NE OLUR
DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, geçtiğimiz günlerde bir röportajda sözde Ermeni soykırımı iddialarının sorulması üzerine “Bir siyasetçi böyle bir şey dedi diye böyle bir durum kabul edilmez, tarih de değişmez” demişti. Ancak bu karar ABD’de Türkiye aleyhine hukuki davaların açılmasına zemin hazırlayabilir.
Öte yandan Biden yönetiminin böyle bir hataya düşmesi halinde Türkiye’nin de atacağı adımlar olacaktır. ABD’nin yeniden dünya liderliğini kapma yarışına girdiği bir sırada Çin, Ortadoğu ve Afrika’da nüfuzunu arttırmaya çalışırken Rusya, Avrupa’nın dibinde Karadeniz’de gövde gösterisi yapıyor.
Pandemi gölgesinde güç oyunlarının ayyuka çıktığı bir dönemde ABD’nin NATO müttefiki Türkiye ile ilişkilere daha da zarar verecek tercihlerde bulunması reelpolitiğe ne kadar uygun olur, Başkan Biden bu soruyu kendisine bir kez daha sormalıdır.
Ayrıca şunu da eklemek gerek: 1915 olaylarına yönelik resmi tez, Türkiye’de konsensusun en güçlü olduğu konulardan biridir. Maalesef o zorlu savaş dönemlerinde Anadolu Ermenileri büyük acılar yaşadı. Ancak benzer acıları daha önce Kafkas halklarının, daha sonra da Balkan Türklerinin de yaşadığını unutmayalım.
Paylaş