Paylaş
SÜRPRİZ GELİŞME
BİR o kadar da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zirveye gitmeden önce “Önce gelin Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde önünü açın, ondan sonra biz de Finlandiya ile ilgili nasıl onun önünü açtıysak, İsveç’in de önünü açalım” sözleri dikkat çekti. Cumhurbaşkanı, İsveç’in NATO üyeliğine karşı Türkiye’nin AB üyeliğini gündeme getiriyordu.
Bu açıklamanın ardından Türkiye’den İsveç’e onay çıkmayacağı görüşü ağırlık kazanırken aynı günün akşamı Vilnius’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile yapılan görüşmede mutabakat sağlandığı açıklandı. Erdoğan’ın AB mesajı gibi İsveç uzlaşması da aksini bekleyenler için sürpriz oldu.
7 maddelik mutabakata onay veren İsveç, Türkiye’nin AB’ye katılım sürecini canlandırma çabalarını aktif olarak destekleyeceği sözü de verdi.
2018’DE SÜREÇ DURDU
BİLİNDİĞİ gibi 1999’da AB’den aday üye statüsü alan Türkiye’nin katılım süreci bazı üye ülkelerin engellemeleri, ardından Türkiye’de 2016’da yaşanan 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında hak ve özgürlüklerde gerileme yaşandığı iddiasıyla 2018’de resmi olarak durdurulmuştu.
AB ile Türkiye ilişkileri müzakere sürecinin dışında al-ver tarzı güvenlik, göç ve ekonomi gibi başlıklar altında çıkarların öncelendiği bir zemin üzerinde ilerlemeyi sürdürmüştü. En önemli gelişme de 2016’da taraflar arasında Avrupa’ya yönelik düzensiz göçün önüne geçilmesi için yapılmış anlaşma olmuştu.
VİZE VE GÜMRÜK BİRLİĞİ
BU çerçevede başlayan vize muafiyeti sağlanmasıyla ilgili müzakereler özellikle de Türkiye’deki terörle mücadele yasasının AB ile uyumlu hale getirilmesi talepleri nedeniyle tıkanmıştı.
AB, Türkiye’de terörizm tanımının kapsamının daraltılmasını isterken Türkiye, terörün en büyük mağdurlarından biri olduğu gerekçesiyle bu talebe karşı çıkmıştı.
Bir diğer önemli konu da AB ile 1996 tarihli Gümrük Birliği’nin güncellenmesi. AB ülkeleriyle ticarette esas alınan Gümrük Birliği’nin dijital dönüşüm, yeni teknolojiler ışığında yenilenmesi önem taşıyor. Bu konuda da pek bir ilerleme sağlanabilmiş değil.
İŞBİRLİĞİ ARAYIŞI
CUMHURBAŞKAN Erdoğan, Vilnius öncesinde AB üyelik sürecini güçlü bir şekilde gündeme getirince AB’den de yanıt gecikmedi. Almanya Başbakanı Olaf Scholz, İsveç’in NATO, Türkiye’nin ise AB sürecinin ‘alakasız’ olduğu yanıtını verdi.
Zirvede Erdoğan ile görüşen AB Konseyi Başkanı Charles Michel ise daha ılımlıydı. Yaptığı açıklamada “AB-Türkiye işbirliğini tekrar ön plana almak ve ilişkilerimizi yeniden canlandırmak için önümüzdeki fırsatları konuştuk” dedi. Michel, AB Konseyi’nin AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’i Türkiye ile ilişkilerin geleceği konusunda bir rapor hazırlamakla görevlendirdiğini hatırlattı.
AB NE YANIT VERECEK
UKRAYNA savaşı, göç krizi ve ekonomik zorlukların gölgesinde, genişleme konjonktürel olarak halihazırda Avrupa Birliği’nin öncelikleri arasında gözükmüyor.
Ayrıca baştan beri Türkiye’nin AB üyeliğinin ucunun açık olduğu söyleniyor. Yani katılımın tüm şartları yerine getirilse de AB ‘ret’ yanıtı verme hakkını saklı tutuyor.
Öte yandan AB, Avrupa’nın güvenlik, ticaret, göç konularında en yakın ortaklarından olan Türkiye’yi yakın bir mesafedede de tutmak istiyor.
Son dönemde Arap ülkeleriyle normalleşme sürecine giren, İsrail ile yakınlaşan Türkiye, ekonomik işbirliği de hedefleyerek AB ile ilişkileri tazelemek istiyor.
Dolayısıyla önümüzdeki dönemde müzakere sürecinde bir canlanma olmasa da Gümrük Birliği, vize serbestisi gibi başlıklarda, siyasi diyaloğun arttırılması konusunda gelişmeler beklenebilir.
Çok kutuplu bir dünya düzenine geçiş süreci devam ederken Türkiye ile AB, güçlerini iki tarafın da çıkarına olacak bir şekilde pekiştirmeyi pekala da deneyebilir.
Paylaş