Paylaş
Ya eski ABD Başkanı Donald Trump, kasım ayındaki seçimleri kazanır, Joe Biden’dan 2020’nin rövanşını alıp Beyaz Saray’a geri dönerse?
Cumhuriyetçi Partili Donald Trump (77), anketlerde yakaladığı ivmeyi, hakkındaki dört ayrı dava sürecine rağmen ön seçimlerde de sürdürüyor.
Buna karşılık 81 yaşındaki Demokrat Partili Başkan Joe Biden’ın gafları ve akıl karışıklığı iddiaları ABD’de her zamankinden daha çok dikkat çekiyor, tartışma konusu oluyor.
TRUMP’IN AYAK SESLERİ
İŞTE bu nedenledir ki, dünya siyasetinde şimdiden ‘Önce Amerika’ sloganıyla yola çıkan Trump’ın etkileri kendisini belli etmeye başladı.
Mesela Trumpçı Kongre üyelerinin engeli yüzünden Biden Yönetimi, Ukrayna’ya askeri yardım için istediği ödeneği çıkaramıyor. Ukrayna da ABD’nin silah desteği kesildiği için Rusya işgaline karşı durmakta giderek zorlanıyor.
İktidarda olduğu dönemde Avrupa’nın güvenliğini Amerika’nın üstlenmemesi gerektiği konusundaki çıkışlarıyla bilinen Trump, geçen hafta sonu Güney Carolina mitinginde söylediği benzer sözlerle ortalığı karıştırdı.
Trump, NATO’ya karşı mali sorumluluklarını yerine getirmeyen herhangi bir üye ülkeyi korumayacaklarını, hatta Rusya’nın saldırması için ‘teşvik edeceği’ni söyledi.
Tepkilerin üzerine de Trump, sözlerinin arkasında durdu.
5’İNCİ MADDEDEN ATILSIN
TRUMP’ın bu sözleri özellikle Avrupa ülkeleri arasında büyük tartışma tetiklerken eski başkanın önde gelen güvenlik danışmanlarından Keith Kellogg, Reuters’e verdiği demeçte NATO’ya karşı mali yükümlülüklerini yerine getirmeyen üye ülkelerin NATO’nun 5’inci madde korumasından çıkarılması gerektiğini savundu.
5’inci madde herhangi bir ülkeye saldırı olduğu takdirde, bu saldırı tüm NATO üyesi ülkelere yapılmış olarak kabul ediyor ve uygun şekilde karşılık verilmesini öngörüyor.
18 ÜLKE HEDEF TUTTURDU
TRUMP’ın çıkışı üzerine açıklama yapan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, 2024 yılında gayri safi hasılanın yüzde 2’sini savunmaya harcama hedefine ulaşan üye ülke sayısının 18’e çıkacağını açıkladı.
Oysa 2014 yılında bu hedefi tutturan sadece 3 ülke vardı.
Türkiye ise gayri safi milli hasıladan yüzde 1.3 oranında savunmaya pay ayırarak listede alt sıralarda yer alıyor.
Her halükarda Trump’ın iktidara gelmesi halinde ABD-Avrupa ekseninde en önemli konulardan birinin NATO’nun geleceği olacağı anlaşılıyor. Dolayısıyla bu tartışma NATO üyesi olarak Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor.
AVRUPA’DA YENİ HESAPLAR
MESELA nükleer silahı bulunmayan Almanya, ABD’nin nükleer caydırıcılığını Avrupa üzerinden çekmesi halinde bu boşluğun nasıl doldurulacağını tartışmaya başladı. Almanya Maliye Bakanı Christian Lindner, Fransa ve İngiltere’nin nükleer kapasitesinin NATO şemsiyesi altında caydırıcı bir unsura dönüştürülmesini önerdi.
Yıllardır Avrupa için NATO’dan ayrı bir savunma yapısı oluşturulmasını gündeme getiren Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un yanıtının ne olacağı bilinmiyor.
Ancak gerçek şu ki, bir taraftan Trump’ın baskısı öte tarafta Rusya tehdidi Avrupa ülkelerini güvenlik politikalarını gözden geçirip savunma harcamalarını arttırmaya teşvik ediyor. Önümüzdeki dönemde Macron’un Avrupa ordusu kurulması önerisi de yeniden alevlenebilir.
TÜRKİYE’Yİ NASIL ETKİLER
AVRUPA’daki bu tartışmalar elbette Türkiye’nin savunma ve güvenlik yaklaşımlarını etkileme potansiyeline sahiptir. 2016-20 yılları arasındaki Trump’ın başkanlığı döneminde, Türkiye, Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi satın aldığı gerekçesiyle ortağı olduğu F-35 savaş uçağı projesinden çıkarılmış ve yaptırımlara tabi tutulmuştu.
Joe Biden döneminde de ABD ile ilişkilerin toparlanmaya başlaması epey zaman aldı. Ankara, F-16 satışına onay çıkması için neredeyse üç yıl bekledi. Şimdi ise ABD yeni bir seçimin arifesinde.
Ve şimdiki gidişatta popülist Trump’ın seçilme şansı daha fazla gibi. Bu da başkentlerin farklı senaryolara göre pozisyonlarını gözden geçirdiği bir döneme girdiğimiz anlamına geliyor.
Paylaş