Paylaş
Toplu aşılamalar sayesinde birçok ülke normalleşmeye yakın adımlar atmaya çalışırken Alfa ile Beta’dan sonra Delta ve Omikron varyantları kısıtlamaları yeniden gündeme getirdi.
BIDEN GELDİ AMA
SİYASİ açıdan ise 2021 ilginç görüntülere sahne olan bir yıl oldu.
Kasım 2020’deki seçim sonuçlarına itiraz eden ABD Başkanı Donald Trump’ın yandaşlarının Amerikan Kongresi’ne yönelik baskını, ülkedeki kutuplaşmanın ne kadar tehlikeli bir boyuta ulaştığını gözler önüne serdi.
Dünyanın yüreğini ağzına getiren bu gerilimden birkaç hafta sonra Trump, koltuğunu seçimlerin kazananı olan Demokrat Joe Biden’a bıraktı.
Başkan Biden ile birlikte ‘ABD dünya liderliği’ne geri dönme mesajı verse de Trump döneminin bazı dış politika öncelikleri yine de devam etti.
EN ACI GÖRÜNTÜ
BIDEN yönetimi, Trump döneminde aşırıcı Taliban ile yapılan Afganistan’dan asker çekme planını devam ettirdi. ABD askerinin kademeli çekilmesiyle Taliban, ağustos ayında hızla ülkede kontrolü sağladı.
İşgal döneminde Batılı ülkeler için çalışan binlerce kişi ise infaz edilebilecekleri korkusuyla Kabil havalimanına hücum etti.
Yılın en üzücü, en acı verici görüntüleri, Amerikan kargo uçağının kanatlarında ülkeden kaçmaya çalışırken düşerek yere çakılan Afganların dramı oldu.
Kimse niye böyle bir kaosun yaşanmasına izin verildiğine akıl erdiremezken Taliban, Afganistan’ın yeni normali oluverdi.
KÜRESEL ISINDIK
2021’in en karakteristik özelliği ise küresel ısınmanın, iklim değişikliği, seller, orman yangınları, fırtına ve kuraklıkla kendini iyice belli etmesi oldu.
Türkiye, Yunanistan, Kanada, ABD, Sibirya benzeri görülmemiş orman yangınlarıyla boğuşmak zorunda kalırken nispeten korunaklı sayılan Avrupa’nın göbeğindeki Almanya’yı devasa sel ezip geçti.
İklim değişikliğinin alarm sesi sağır edici bir seviyeye ulaşsa da İskoçya’nın Glasgow kentinde yapılan BM İklim Zirvesi’nin sonucu çok da umut vermedi.
MÜLTECİLER ARTTI
SİLAHLI çatışmalar, pandemi ve iklim değişikliğiyle birlikte BM Mülteci Yüksek Komiserliği’ne göre 2020 sonunda 82.4 milyon olan mülteci sayısı 2021 haziran itibariyle 84 milyona çıktı.
Halihazırda Türkiye, 3.7 milyon ile dünyanın en çok mültecisine ev sahipliği yapan ülke olarak geçiyor.
Savaş, siyasi istikrarsızlık, kuraklık, işsizlik, eşitsizlik, yoksulluk gibi durumların kaynağında çözülmemesi halinde önümüzdeki dönemde mülteci krizi katlanarak artabilir.
TÜRKİYE’NİN ÇABALARI
MÜLTECİLER meselesi Türkiye’nin yurtdışında en çok takdir aldığı konu oldu.
2021 Türk dış politikasına ise gerilim yaşanan ülkelerle ilişkileri ‘normalleştirme’ girişimleri damgasını vurdu.
Doğu Akdeniz krizi sonrasında Türkiye, Yunanistan ile 5 yıl aradan sonra istikşafi görüşmelere yeniden başladı.
ABD ile S-400 füze savunma sistemiyle ilgili gerilim devam ederken F-35 savaş uçağı projesinden çıkarılan Türkiye, bunun F-16 satışıyla karşılanması önerisini getirdi.
ABD ile Yunanistan arasında askeri işbirliğinin arttığı bir dönemde askeri dengenin korunması Türkiye açısından önem taşıyor.
NORMALLEŞME SAYFASI
ÖTE yandan Trump döneminde ABD, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn arasında imzalanan İbrahim Anlaşması artan İran nükleer tehdidi, enerji ve ekonomik kriz karşısında Ortadoğu’da dengeleri yeniden şekillendiriyor.
Son dönemde Türkiye ile BAE ile ilişkilerin normalleştirilmesi yolunda adımlar atılırken, Ermenistan ile buzların hafiften erimeye başlaması bir başka dikkat çekici gelişme oldu.
Önceki gün Beştepe’de Türk Yahudi Toplumu ve İslam Ülkeleri Hahamlar İttifakı üyelerini kabul eden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye-İsrail ilişkileri bölgemizin istikrarı ve güvenliği bakımından hayatidir. Bu konuda özellikle sizlerin desteğini önemsiyorum” sözleri, Türkiye’nin bu normalleşme adımlarını sürdürme niyetini ortaya koyuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in yanı sıra Mısır ve Suudi Arabistan ile de ilişkileri geliştirmek istediklerini söylemişti. Dolayısıyla 2022’de bu konularda da yeni açılımlara tanık olabiliriz.
Paylaş