Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan GümüşYazarın Tüm Yazıları

10 maddede BRICS nedir

Rusya’ya bağlı Tataristan’ın başkenti Kazan’da 22-24 Ekim 2024 tarihlerinde yapılması planlanan BRICS zirvesi şimdiden uluslararası siyasetin önemli başlıkları arasında yer alıyor.

Haberin Devamı

İyi de nedir bu BRICS, Rusya ve Çin’in öncülüğünde yeni bir dünya düzeni mi kuruluyor?

1-BRIC kısaltmasını ilk kez 2001’de o zamanlar yatırım bankası Goldman-Sachs’ta yönetici olan İngiliz ekonomist Jim O’Neill kullandı. Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in İngilizce okunuşunun baş harflerini bir araya getiren O’Neill, bu dört ülkenin 2050’ye kadar dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alacağı öngörüsünde bulunuyordu.

2-NATO’nun Yugoslavya ve ABD’nin Irak müdahalesinin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni devredışı bırakmasına tanık olan Rusya, 2009’da Brezilya, Hindistan ve Çin ile BRIC örgütünün ilk adımlarını attı. 2011’de Güney Afrika’nın (South Africa) katılımıyla örgüte bir harf daha eklenerek BRICS oldu. 2024’te Mısır, Etiyopya, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin katılımıyla da BRICS+ diye anılmaya başlandı.

Haberin Devamı

ORTAK PAYDALARI NE

3-BRICS’in amacı ABD liderliğindeki Batı ekseninin karşısında küresel Doğu ve Güney’in de çıkarlarını esasa alan bir örgütlenme diye özetleniyor. Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü ve Birleşmiş Milletler gibi Batılı görülen örgütlenmelerde reform talebi ortak paydalardan biri.

4-BRICS’te önceleri Rusya başı çekerken, ekonomik, nüfus ve siyasi gücüyle Çin’in giderek örgütlenmeyi domine ettiğini söylemek mümkün. Rusya, Ukrayna savaşı nedeniyle yaptırımlarla uluslararası toplumdan izole edilmiş durumda, ABD ise Çin’i ekonomik ve siyasi olarak en büyük hasmı olarak görüyor.

5-BRICS ülkeleri 2023’te küresel üretimin yaklaşık yüzde 35’ini hayata geçirirken, G-7 diye anılan en zengin ülkelerin (ABD, Almanya, Fransa, Japonya, İngiltere, İtalya) toplam üretimi 1980’lerde yüzde 50 iken şimdilerde yüzde 30’a kadar gerilemiş durumda.

TÜRKİYE’NİN TUTUMU NE

6-Ukrayna krizi nedeniyle Batı’nın istenmeyen lideri konumundaki Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ekibi belli ki Kazan zirvesine büyük önem atfediyor. Moskova, zirveye 24’ü lider seviyesinde 32 ülkenin katılacağını, bunun da küresel nüfusun üçte ikisine tekabül ettiğini iddia ederek BRICS’i dünyanın yeni kutbu olarak lanse etmeye çalışıyor. Malezya, Tayland, Vietnam, Sırbistan gibi ülkeler de BRICS’e katılma arzularını beyan ederken özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kazan’daki zirveye davet üzerine katılacak olması uluslararası medyada ayrı bir dikkat çekiyor. ‘NATO ülkesi Türkiye’nin de BRICS’e ilgi gösterdiği yorumları yapılıyor.

Haberin Devamı

7-Rusya eksenli, Türkiye’nin BRICS’e üyelik başvurusunda bulunduğu haberleri çıksa da resmen teyit edilmiş bir durum yok. Geçen ay Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, AA’ya verdiği röportajda “Türkiye Avrupa Birliği’ne (AB) tam üye olarak kabul edilseydi BRICS arayışında olmazdı” derken Türkiye’nin Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) gibi diğer küresel gruplarla da ortaklıklar kurmak için çaba gösterdiğini söylemişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan da New York’ta yaptığı açıklamada BRICS’i kastederek “Böyle bir örgüte ait olmak NATO’yu terk etmek anlamına gelmez” demişti.

NİYE İLGİ GÖRÜYOR

8-Ortak merkez bankası, BRICS içi ticarette dolardan çıkış, kendi ödeme ve sigortalama sistemi gibi küresel ambargo ve cezalardan muafiyet sağlamaya yönelik bir ekonomik yapılanmaya gitmeyi hedefleyen BRICS ülkelerinin çatışan çıkarları nedeniyle ileride Avrupa Birliği gibi kurumsal bir yapıya dönüşüp dönüşmeyeceği belirsiz.

Haberin Devamı

9-Bir yandan Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ile ortaklıklarını güçlendiren Çin ve Rusya, BRICS ile de Batı’ya yönelik tepki oylarını da arkalarına alıp ABD ve AB’nin öncüsü olduğu Batı eksenine karşı bir güç merkezi inşa etmeyi amaçlıyor.

10-Çok kutuplu dünyaya geçişte Küresel Güney’de insan hakları, özgürlükler ve uluslararası hukuk karnesi pek de iyi olmayan Rusya ve Çin’in başı çekecek olması bir endişe kaynağı olarak ifade ediliyor. Öte yandan uluslararası kurumlarda reforma gidilemediği bir ortamda BRICS ve ŞİÖ gibi örgütlenmelerin ilgi görmeye devam etmesi de sürpriz olmayacağa benziyor.

Yazarın Tüm Yazıları