İstanbul'u dinliyorum

Dr. Nilgün GEDİKOĞLU

Biz, araç kullananlar

NEDEN böyle duyarsızız? Araçlarımızı başkalarını mağdur edecek şekilde bırakma konusunda neden ısrarlıyız? Üstelik yaptığımız şey mutlaka bir gün bizim de başımıza geliyor, böyle olduğunda da öfke kusuyoruz ama başkalarını düşünmek gibi bir inceliği göstermiyoruz..

Bir okurumuz, gönderdiği faksında, Tepeüstü, Dr. Sadık Ahmet Hastanesi'nden eşi için ilaç aldıktan sonra hastanenin park yerinden bir türlü çıkamamış. Çünkü tam çıkış yapacağı yerde 34 JB 379 plakalı, beyaz Renault marka bir aracın park edildiğini görmüş. Doğal olarak hastaneye acil hasta yetiştiren bir hasta sahibine ait olduğunu düşünmüş. Hastaneye giderek anons ettirmiş, iki anonsa rağmen ses çıkmamış. Hastane personeli belli ki deneyimli. Okurumuza hemen karşıdaki markete de sormasını söylemişler. Bunun üzerine markete giden okurumuz orada da anons ettirmiş, ama yine ses çıkmamış.

Yaklaşık 20 dakika bekleyen okurumuz, elinde poşetlerle bir kadının araca yaklaştığını görünce durumu anlıyor ve haliyle sitemde bulunuyor. Nasıl bulunmasın ki, eşine ilaç yetiştirmek durumunda ve markete alışverişe giden bir kişinin düşüncesizliği yüzünden gecikmiş durumda.

Durum meydanda, alışverişe gidilirken hastane parkından çıkışı önleyecek şekilde araç park edilmiş.

Alışveriş sırasında anons yapılmış.

Bütün bunlara duyarsız kalınmış.

Okurumuz, sitemde bulununca ne cevap almış peki?

Bütün bu olup bitenle çelişmeyen bir cevap:

‘‘Ne olmuş yani, beş dakika markete gittim.’’

Okurumuz soruyor: Bu tip insanlara nasıl davranalım?

Ben bu sorunun cevabını bilemiyorum.

Bu, bir düşüncesizlik ise, düşünemeyen insanlara nasıl düşüneceği öğretilebilir mi?

Yok, bile bile yapılmışsa iyi niyet öğretilebilen bir şey midir?

E-mail: ngedik@hurriyet.com.tr

Tel: 0 800 219 60 48 Faks: 0 212 677 03 98