Geçenlerde harala gürele çalışırken biz, ben durduk yere ruhen paldır küldür düşünce, sordular hemen: "Kadın tuhaflıkları for dummies" (çevirisi tam yukarıdaki gibi değil) var mıdır? diye.
Ben kahkahayı patlattım. Bu da ayrıca tuhaf kaçtı. Â
"İçimden haberler"in hava durumu uyarmıştı gerçi. Yarın, hava genellikle güneşli olucak, fakat öğlene doğru birden şimşekler çakıcak, şemsiyenizi almayın çünkü yağmur yağmiycak demişti. Şapka takarsanız deli gibi rüzgar çıkıcak, takmazsanız çıkmayabilir; gündüz en yüksek sıcaklık sıcacık olucak, gece gölgeye giderseniz en düşük sıcaklık olucak demişti. Ben dinlemedim.
Bakın ben kadın halimle, kendi kablolarımdan hangisini kesince patlamadığımı bulmuş değilim. Kırmızı mı mavi mi, kırmızı mı mavi mi, kırmızı mı mavi mi... Hep böyleyim diyebiliriz. Bir şey geri sayıp duruyor. (Lost dizisini seyredenler, bir şeyin geri sayıp durması ne demek iyi bilir.) Bazen kırmızıyı kesince duruyor, bazen maviyi... Bazen bakıyorum o kablolar mavi ya da kırmızı değilmiş meğer, morla turuncuymuş. "Bunlar kimi kandırıyor!" diye isyan başlatınca da, hah patladı diyorlar. Bu paragrafı erkekadam anlamaz. Adam gibi kadın anlar.
Aslında "yeni başlayanlar için kadın tuhaflıkları" şu cümleyle açılanabilir: KADINLAR ÇOK SEYREK OLARAK SÖYLEDİKLERİNİ KASTEDERLER. Asıl demek istediklerini bulmak için, sakın "Ne demek istiyorsun?" diye sormayın. Bu soru, kastedilmiycek başka bir cümleye yönlendirir ve aslolandan git gide uzaklaşmanıza sebep olur. Bu sebeple sonuç ilişkisi kurulmaz.
Mesela sık kullanılan bir cümleyi ele alalım: "Yalnız kalmak istiyorum." Cümlenin öznesi "ben", burada "sen" manasında kullanılmış. "İstiyorum" olumlu gibi dursa da, olumsuz yani asıl kökü "istemiyorum". Buraya kadar cümlemiz "Sen yalnız kalmak istemiyorum"... Böyle bir cümleye pek rastlanmadığından, yuvarlamamız gerekir. Yuvarlarsak aslolan cümleye varırız: Sen yalnız kalmamı isteme! Bu cümleyi canlandırabilecek erkek yok denecek kadar azdır. Kadın yalnız kalmak istemiyor bu kesin. Fakat bu yeterli değil. Onun yalnız kalmasını istememelisiniz.
(Ä°stemezseniz istemeyin!)
Ayrıca kadını bu raddeye getirmeyin. Kadınlar yalnız kalmayı asla istemez. Şayet kendilerini yalnız hissederlerse, pıt diye doğuruverirler. Elde var iki olurlar. Bir suyla şaka olmaz, bir de kadınlarla...
Bu arada aynı dili konuşmadığımıza dair somut bir örnek de buldum biraz önce. "Karılık etmek" diye bir deyim var. (Niye var?) Bir kadına söylersen "evli bir kadının kocasına olan görevini yerine getirmesi" demekmiş. Erkeğe söylersen "döneklik etmek, hile yapmak" anlamında. (www.tdk.gov.tr)
"Yeni başlayanlar için erkek tuhaflıkları" var mı acaba?