Paylaş
En beğendiğim yerleri, kendimce ve aklımda kaldığınca anlatmazsam, sizden bir şey saklamış gibi hissedeceğim. O halde buyurun bayanlar:
Kadın olmak, umutsuz ve umutlu olmak, harika ve yıkık dökük görünmek, ne dediğini bilememek, durumlardan kıvraklıkla yırtmak, herşeyle oynayabilmek, bir yemekte, yürüyüşte ya da kitapta tamamiyle kaybolmak, sınır tanımamak ve hep engellerde geçit görmek demek. Bu anlamda bütün kadınlarda kendim gibi bir Slavlık görüyorum.
Doğallık beni ilgilendirmeyen bir şey. Doğal kadınları enteresan bulmam. Bir kadının yürümeyi öğrenmesi gerekir. Kendisini bilmeyi öğrenmesi gerekir.
Kendindeki en iyiyi. Bir kadın, kendinde güzel olanı ve çirkin olanı bulana kadar aynaya bakmalı. Saatlerce, aylarca da sürse, neyi saklayıp neyi göstermesi gerektiğini mutlaka bulmalı.
Her kadın yaşlanmaktan, saçlarının bozulmasından, yorgun olduğu için yürüyememekten ve ona artık ağır gelen torununu kaldıramamaktan nefret eder.
Bir kadın kıyafet giydiğini unutturmalı. Giydikleri üzerinde hayat bulmalı ve onun doğal bir parçası olmalı.
Bazen kız arkadaşlarım sorar: Televizyona çıkarken ne giyeyim? Ben de hep aynı cevabı veririm: Siyah giy! Böylece seni görmeyiz. Sadece gözlerini, dudaklarını, saçlarını görürüz.
Siyah zor renktir. ınsanı, evrende bir kara deliğe çevirir. Bu yüzden, ben siyahın parlak olmasını tercih ederim. Bari parlasın. Siyah, saçları açık renk olan kadınlarda muhteşem durur. Siyah giyersen, halin, tavrın, duruşun ortaya çıkar.
Hep aynı şeyi yapmak istemem. Ama, geçmişte yaptıklarımı yok saymak, değersizleştirmek de istemem. Dolayısıyla kendimi tekrar etmeden kopyalarım. Ancak bu şekilde ‘kendiniz’ diye birşey yaratabilirsiniz. Ben kendimin, sonsuz bir kopyasıyım.
Kıyafet size mükemmel uyduğunda, aldığın iltifat ne güzelsin’dir; uymadığında kıyafetin ne güzel!
Her kadın, bir erkek tarafından delice sevilmelidir. Her sabah, ne güzelsin, ne akıllısın, bir tanesin denilen kadın, o kadına dönüşür. Kadın için aşk şarttır... Bir kadın aldatırsa, mutlaka sağlam bir gerekçesi vardır.
* * *
Sonia Rykiel’in 1979’da basılan ‘And I Want Her Naked’ (Ve Ben Onu Çıplak ıstiyorum) kitabında da, bu düşünceleri yazılıymış. Bir şey değişmiyormuş, şimdi de okunsa aynı şeyler geçerliymiş.
Kadın olmak güzel. Kendini bulmak, bunları bilmek güzel... Güzel de, ‘kadın ve aileden sorumlu devlet bakanı’ olup, eşcinsellik hastalıktır demek güzel mi?
Paylaş