Ne olacak şu benim halim?

Bence soruyu “ne olacak memleketin hali?”nden, “ne olacak bu çocuğun halin?”nden, “ne olacak bu kızın hali”nden, “ne olacak benim halim?”e değiştirirsek, düşüncede ve hayatta güzel bir değişikliğe yol açmış oluruz.

Haberin Devamı

Asıl cevap, başkalarına değil, kendimize dair sorduğumuz sorulardan çıkar.
Eğer çocuğunun sağlıklı yemek yemesini istiyorsan, sen sofrana kızarmış patates koymayacaksın.
Halbuki ağız alışkanlığı, düşünce alışkanlığına o da hayat alışkanlığına dönüşmüş.
Hep memleket, hep komşu, hem eş dost, hem yavrumuz.
Yahu peki biz?
Peki ben?
Benimle ilgili cümle kurmak, bencillik değil herkese faydadır.
Herkes evinin önünü süpürürse, sokağın tertemiz olacağı gibi... Biri kendi hayatına baksa hepimizin hayatı güzelleşir.
Dedikoduya kendimizden başlayalım.
Bir Türk kahvesi yapalım orta.
Oturalım bir koltuğa. Açalım ağzımızı, yumalım gözümüzü.
Başkaları hakkında, her gün kolayca kurduğumuz şu cümlelerden, bir de kendimiz hakkında kuralım bakalım.
Duyalım bir. En son nerede görülmüşüz, yorgun muymuşuz, giydiğimiz yakışmış mı, nelerden bahsediyormuşuz, hayalimiz neymiş, sevgilimize nasıl davranmışız, o bize nasıl davranmış.
İşlerimiz yolunda mıymış, ruh halimiz nasılmış...
Zayıf mıymışız, neşeli miymişiz, nereye gidiyormuşuz.
Bir duyalım bakalım kendi ağzımızdan.
Tekrar görüşmek isteyip istemeyeceğimiz biri olup olmadığımıza bakalım. Dışardaki gözümüzü üzerimize dikelim bir.
Başkalarına bakmak, konuya komşuya bakmak, çoluğa çocuğa bakmak, memlekete bakmak bizi kendimize bakmaktan alıkoymasın.
Kolaya kaçmayalım. Kendimizi beğenelim önce bir.
Kendimizi öyle bir yapalım ki, başka hiç bir hayat cazip gelmesin.
Önce biz. Önce ben.
Elimizdeki tek şey, sahip olduğumuz tek şey kendimiziz.
Başkaları başkalarının.
Dedikodu sırasında beğenmediğimiz yönlerimize bakalım. İlk oradan başlayalım değişime.
Dışarıdan değişim beklemek, gökyüzünden yağmur beklemek gibidir.
Yağabilir. Ama yağmayabilir de. Ömür beklemekle geçirmek için kısadır. Hemen işe koyulmak gerekir.
Başkalarını da, memleketi de, dünyayı da ‘ben’ler kurtaracak.
Bendeki güç, bendeki sevgi, bendeki üretim, bendeki hoşgörü, bendeki çalışkanlık.
Bütünün en küçük parçasında başlamalı değişim.
Gandi ne güzel söylemiş: ‘Be the change you wish to see in the world’ (Dünyada görmeyi dilediğin değişimin kendisi ol)

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları