Güneş bataken düşündüm bütün bunları

Güneş çok hızlı batıyor denize.

Haberin Devamı

Dünya o kadar mı hızlı dönüyor gerçekten?
Başımız dönmeden nasıl duruyoruz öyleyse biz?
Fakında mısınız, kapkaranlık bir uzay boşluğunda deli gibi dönen, üzeri suyla kaplı mavi bir topun üzerindeyiz?
Güneş batarken bunları düşündüm.
Göğün aydınlık ve karanlık olduğu zamanlar kalkıp işe gidiyor, yatıp uyuyor ama aslında çok hızlı döndüğü için üzerine yapışmak durumunda kaldığımız, güneşe deli divane bir kürenin üzerinde durduğumuzu düşünmüyoruz.
“Her şey dönüyor” dedi oğlum. Ay da kendi ekseninde dönüyor muydu, unutmuşum.
Baktım, o da dönüyormuş evet.
Yani deli gibi kendi etrafında ve birbiri etrafında dönen bir takım güneş, ay, yıldız ve gezegenler topluluğuyuz.
Ne şenlik bunlardan birinin üzerinde doğmak!
Ne şans nefes diye bir şey var diye bu canlılığa şahitlik edebilmek!
Güneş her gün söz verdiği saatte batıyor, söz verdiği saatte doğuyor. Şaşmıyor yani.
Yaşananlara da bakmıyor yani.
Gözünü açık kapatan bir anne gibi.
Açtığında aydınlıktayız, kapadığında karanlıkta.
“Ben gözümü açıp kapayıncaya kadar” diyor, sana bir gün hediye ediyorum.
İster otur pencerenden sokaktaki kedileri seyret.
İster ada vapuruna bin Burgaz’a git.
İster kuru fasulye pilav yap.
İster yürü Boğaz’da, balık al, eve dön.
İster okula git, otur bir sıraya.
İster çal bir kapıyı açılsın, misafiri ol.
İster at zarları düşeş, tavlada kazan.
İster paranı say, ister hayallerini.
Sana bırakıyorum gününü nasıl geçireceğini.
Kaşları çatıp geleceği mi görmeye çalışacaksın, yoksa kaşlarını alnına kaldırıp geçmiş günlerini mi özleyeceksin?
Hepsini sana bırakıyorum.
Ben hiç durmadan gözlerimi açıp kapıyor olacağım.
O arada geçen zaman, bir gün senin ömrün olacak.
Ve derler ki, insan bir gününü nasıl geçirirse, hayatının tamamını da öyle geçirirmiş.
Sen benim hızıma bakma yani. Sen önüne bak. Sen yanındakilere, gönlünden geçirdiklerine, yapabildiklerine, ağzından çıkanlara ve görmeyi seçtiklerine bak.
Hiçbir şeyin gözüne sokulmadığını, senin seçtiğin şeyleri gözüne soktuğunu düşün.’
İşte böyle şeyler deyip, ebelemece oynar gibi hızlıca gidiyor güneş.
Hayat geçerken oynamak istemediğim tek oyunu bulmuş oluyorum ben de güneş batarken:
Saklambaç!

 

Yazarın Tüm Yazıları