Bu Robert Mc Kee denen adam, içimde bu iki şehre bakan, pencere kenarı bir yere alındı. Püfür püfür esen. Onu ömür boyu orada ağırlamaya hazırım. Arada bir hafızama üflemesini istiyorum sadece. Dediklerini unutmamam için, bana o cümlelerden birer kuple söylemesini dilerim. Desin ki:
’İnsanlar birbirlerinden nefret ederler.’ Ben bunu doğru kabul ediyorum. Fakat, yanlış anlamayın, bu cümle kesinlikle çok sütlü olmamı engelleyip, kakaomu koyulaştıramaz. Ben seziyordum çünkü. Bununla yaşamak eğlenceli bile olmuştu. Korkulacak birşey değil. Realist bir adamın buz kütlesinin üzerindeyken, böyle bu. Bu o kadar derin katmanda ki, gözle görmeyiz. Derinin alt tabakası gibi düşünün. Bu da ruhun alt tabakası. İlk duyduğumda güldüm. Ben güldüğümde hak veriyor olurum. Hoşuma gitmiyor ama, dediğim gibi, ben bunu doğru kabul ediyorum.
Desin ki: ’Hayatta ilerleme yoktur.’ Hayat iyiye falan gitmez. Değişir evet. Hızla evet. İyileşme kelimesini kaldırıyoruz bir tek. Onu kaldırmak çok ağır. Fakat, ben bunu da kaldırıyorum. Neden bilmiyorum. Kitaplar tersini söylüyor. Herkes tersini söylüyor. Ama düzü bu. Ve ben unutmamak için, bay Mc Kee’yi içimde ağırlamak istiyorum. Bunu gözardı etmemek, şüphesiz yarınların ününe gölge düşürecek... Fakat insan denen benim gibi bir varlığa, bu kötümserlik uçucu gelicektir. Ben, yarınlara ’gelecek’ adını takmış adamım. Gelecek diyorsam da gelir.
Desin ki, desin ki... (düşünüyorum hangisi)... ’Gerçek karakter, sadece kriz anlarında ortaya çıkar.’ Birini tanımak istiyorsak, hayatı onun için çatallandıralım. Hoşuna gitmeyen bir durumda kalıp, tepkisini göstersin. Görelim bakalım, gerçek rengini, teni pembe insanın. Ben bunu duyduğumdan beri unutmuyorum. Kendime kriz anlarında, hep bakıyorum. Tanıyalım Nil hanım sizi biraz diyorum.
Bu üç şeyi unutmazsanız ve üç arkadaşınıza söylerseniz, geometrik olarak çoğalır. Ve Robert Mc Kee, içimdeki konforlu yerden size seslenmekle kalmaz, büyük bir akşamüstü sevinciyle çayına bisküvi batırır.
(Evet bay Mc Kee haklısınız, böyle yazmamalıyım... Kesinlikle daha açık konuşmalıyım.)