Aklım için politika, midem için iş, ruhum için müzik ve kalbim için aile

Bob Geldof dedi bunları. Bob Geldof markasını sökünce bunlar kalıyormuş.

Bob, kafasını çalıştırmak için politikayla uğraşır, karnını doyurmak için iş yapar, ruhunu doyurmak için müzik çalar ve kalbini de ailesiyle sıcak tutarmış. İnsanın, neresine neyin iyi geleceğini bu kadar net bilmesi yaşla mı gelir? Bob yaşlı değil. Size kendi egzersiz programınızı yazmanız için küçük bir kolaylık sağlıyorum. Tükenmez kalemle doldurun ve dileyin hiç boş kalmasın. Salıya bile ertelenecek konu değil söyleyeyim.

......(adınız)’ın ’burası için bu’ tablosu:

Akıl için....

Mide için...

Ruh için...

Kalp için...



Bunu bugün için.

Ben Bob’a döneyim. O kadar güzel ve etkileyici konuşmasını, İrlanda’lı olmasına bağladı. Meğer İrlanda’lıların ağzı laf yaparmış. Bono da oradan ya. Bu iki adam notaları lavaboya silkeleyip, dünyadaki tıkanıklığı açmak için çıplak ellerini öğütücüye daldırdılar.

Bob 6 yaşındayken babası ölmüş. Çocukluğu soğuk ve yağışlı geçmiş. Bu melankolik dönem ona iyi gelmiş. Koca bir evi ve kendini çekip çevirmek için, disiplinli ve organize biri olmayı öğrenmiş. O yıllar radyo luxemburg dinleyip, rock’n roll’la tanışmasaymış, Bob Dylan’ı duymayacakmış. Onu harekete geçiren bu müziğin başkaldırma gücü olmuş. Hayatın ona dağıttığı kartları beğenmemiş. Haksız bulmuş. Ve kartları masaya bırakıp, kendi oyununu kurmuş.

Küçükken, mahallesindeki evsizleri ve dilencileri diğer insanlardan daha ilginç bulan ve onlara çorba dağıtan bu adam, dün Afrika’nın borçlarını sildirdi. G8 konserlerini düzenleyip, dünyanın işaret parmağını bir kıtaya çevirdi. Bob, yaptığı işle Afrikalı’ların da karnını doyurdu. Bu yaptığını anlatırken, bunları vatka gibi omuzlarında göremedim. Ayrıca, dünyadaki ortak dilin İngilizce değil, pop müzik olduğunu söyledi.

Hikayesini anlatıcak sayfaya gelmiş insanların, onunla alay edip kendini en aşağı koyarak bunu anlatabilmesine ben ’vay be’ diyorum. Bilgelik buymuş gibi geliyor. Kendini Bob Geldof yapmayı, Bob Geldof’un içini dolma oyar gibi boşaltarak anlattığında, ortaya hayran olunacak bir Bob kalıyor. Biz biz olalım, Geldof’unu düşürmeden kendinden bahsedenden korkalım. Şöyle bitirelim: Soyadlar aklın salonuna girerken işe yarayabilir ama hedefiniz kalpler ve ruhlarsa işe yaramaz...

Bu da salıya bırakılmaz.
Yazarın Tüm Yazıları