HAZRETİ Ebu Bekir (RA) içeri girince Sevgili Peygamberimiz ayağa kalktılar. Mecliste bulunan Hz. Ömer merak eder: "Ey Allah’ın Resulu, Ebu Bekir (RA) içeri girince siz ayağa kalktınız. Neden böyle yaptınız?"
Efendimiz cevap verirler: "Cebrail yanımdaydı. Hz. Ebu Bekir gelince, ’Bu Ebu Bekir’dir, sen onu tanır mısın’ diye sordum. Cebrail: ’Senin yeryüzünde tanıdığını (sevdiğini) göktekiler de bilir’ dedi ve ayağa kalktı. Ben de ayağa kalktım. Cebrail oturmadıkça ben de oturmadım."
Cebrail’i ayağa kaldırabilecek kadar göktekilere sevilmek, övülmek ve itibar görmek! Ne dersiniz; dünyamız standartlarını çok aşıyor değil mi?
Yine Hz. Cebrail diyecektir: "Biz göktekiler, Hz. Ebu Bekir’i yerdekilerden daha iyi tanırız. Bizim yanımızda Hz. Ebu Bekir’in adı, halim, yumuşak ahlaklı güzel insandır."
Cebrail bir ara şöyle dedi: "Muhammed (AS)! Ebu Bekir’in bir saati 70 yıla denktir."
İbadet açısından Sevgili Peygamberimiz bu sözlere sevinir. Hz.Bilal’e, "Bana Ebu Bekir’i çağır" buyurur. Biraz sonra Hz. Ebu Bekir gelir. Peygamberimiz sorarlar: "Ebu Bekir evde ne yapıyordun?"
Hz. Ebu Bekir (RA) cevap verir: "Düşünüyordum. Allah iki ev yarattı. Biri cennet, ötekisi cehennem. Ben kendi kendime şöyle dedim: Allah’ım, bedenimi öyle büyük yap ki, cehennemi ben kuşatayım. Başka hiçbir kimse cehennem korkusu ile ibadet yapmasın. Başka hiçbir kimse cehennem korkusu yaşamasın."
Karını niye boşuyorsun
ADAM Hz. Ömer’in karşısında karısını boşayacak, onun için halifeden izin alacak. Hz. Ömer bu karardan rahatsız oluyor ve soruyor: "Neden hanımını boşuyorsun?" Adam, "Çünkü artık onu sevmiyorum" der. Hz. Ömer (RA) tepkilidir.
"Sen bütün evlilikler sevgi üzerine mi devam ediyor sanıyorsun. hani idarecilik, hani güven, hani vefa."
Hz. Ömer’in usta dokunuşu 20. asırdaki birçok boşanmanın, vefasızlığın, güvensizliğin önünü kesecek yolu nasıl da gösteriyor. Nerede bizleri Hz. Ömer gibi sarsacak insanlar? Nerede Hz. Ömer gibi güvenilecek, gidilecek, başvurulacak zirveler? (el-Beyan ve’t-Tebyn 2/101)
Neden şahitlik ediyorsun
ADAM, Hz. Ömer’in önünde şahitlik ediyor, birini övüyor. Hz. Ömer şahide sorar: "Komşusu musun?" Adam, "Hayır" der.
- Onunla alış verişin oldu mu?
- Hayır.
- Onunla yolculuk ettin mi?
- Hayır.
- Onu sürekli mescitte namaz kılarken mi gördün?
- Hayır.
Hz. Ömer birden hiddetlenir, "Hadi kalk ve git, adamı tanımıyorsun nasıl referans oluyorsun?" der.
Bu da bir Hz. Ömer dokunuşu, bugünlerde bunlar sorulmuyor artık. Adamınız mı, akrabanız mı? Bu referanslık için yetiyor maalesef.
Adil bir insan aranıyor
Şehit ailelerine maaş...
"Kadisiye savaşındayız, Şaire Hamsa’nın dört oğlu bu savaşa katılıyor. Yüce Allah’ın takdiri, bu dört delikanlı da şehit oluyor. Hamsa (RA) tek başına kalıyor, olayı duyan Hz. Ömer talimat veriyor: Her bir oğlu için Hamsa’ya maaş veriniz. Her bir oğlu için ayrı ayrı maaş bağlanır. Böylece 200’erden 800 altın maaş alır her ay düzenli olarak."