Paylaş
E pek normal ! “Şehr-i Fuar”ın, “fuarlı günlerine ilişkin” (başta trafik olmak üzere…)
başka hiçbir meselesi olmadığına göre,
mesele haline getirilecek yapay bir şeyler icat etmek icap eder.
Pek çok tarifi bulunmasına rağmen siyaset,
“ileri gelenlerle, ileri gidenlerin mücadelesi”dir.
Hep nefes nefese... Bazen sırt sırta, omuza omuza, yan yana.
Nadiren karşı karşıya ve çoğunlukla arkadan dolaşarak ...
Siyasette, “ileri gelenler”in, yani “hep önde duranlar”ın
(ki bunlara, kısaca protokol diye bir isim takılmıştır…)
siyasi zekâ, öngörü ve görgüleri, her zaman,
arkadaki (ve genellikle de daha nitelikli) çoğunluğu yönetmeye yetmez.
Onun için, “ileri gelenler”, diğerlerine, köşeye sıkıştıkça,
“çok ileri gidiyorsunuz ama…” diye ayar vermeye kalkar.
Lâtince geviş getirilen bir yazı tahtasına,
“proto- kol- yazdıktan sonra, sözcüğün sonuna -os- eklerseniz”,
“kaos”u, bir “hiciv dörtlüğünde” şöyle gülümsetmek mümkün hale gelir:
“…Proto, ön demek lâtince, Kolos ise arkamız. (biraz kibar oldu, mecburen…)
Sevdâlısı bilmez bunu, İşte bizim farkımız.
Kavga, öne geçmek için, böyle dönüyor çarkımız
Ve oturan hiç kalkmıyor, bunu anlatır şarkımız.
Öndekiler gerimizse, arkadakiler önde mi?
Ora bizim yerimizse, sıra sende mi, bende mi ?
İsteyen hayrını görsün, yok ön sıra merakımız
Koltuk dönenlerin olsun, budur sebeb-i terkimiz…”
Yine sosyal medyadan öğreniyoruz ki, “sebeb-i terk”e dair fısıltılar zaten ayyuka çıkmış.
“…13 vekil 1 Aziz etmez” anlamına geldiği söylenen (?!) bir sıralamaya,
CHP milletvekilleri , açılışı terk ederek “ev sahibi” olgunluğuyla yanıt vermişler.
Kimsenin onlara “çok ileri gitmişsiniz” diyebileceğini sanmıyorum.
Fısıltıların ayrıntısında, “öndekiler”in, “ileri gelenler” arasından seçildiği
ve “protokolos”u, içlerinde sponsorların da bulunduğu,
“holding patronları” nâm, bir misafir grubunun oluşturduğu anlatılıyor.
Sosyal medyadan öğrendiklerimiz, bunlarla da bitmiyor. Bir dostumuz da diyor ki,
“...Ben olsam , Fuarı Cuma değil, pazartesi günü açardım.
Ve ilk 3 gün, iş dünyasında yönelik daha etkin programlar hazırlardım.
Çünkü, Rus iş insanları cumartesi-pazar için amâde ama,
ortada İzmirli iş insanı yok. Malûm, Fuar sayfiye yerinde değil…”
Benim anladığım, “ihmal üstüne ihmal…” yani…
Derken, bir “Usta”, bıyık altından mırıldanmaz mı;
“İzmir Enternasyonal Fuarı artık Alaçatı’ya taşınsın; bize de yazık !”
Tam, “işte yaratıcı düşüncenin gazozu açıldı…” diyordum ki,
anında “innovasyon damarımız köpürmeye başladı;
“Ot Festivaliyle birleştirilsin, o zaman görün katılımı ve Fuar’ı…”
Paylaş