Mucize beklediğimiz aylar başladı !

başlayan sadece “3 aylar”dır !
“Receb tükendi,
Şaban idrak edildi,
Ramazan hasretle bekleniyor...” filân.
“Regaib,
Miraç,
Berat...” derken;
birbiri ardına kandiller,
“...Kadir gecesi, Arefe, Bayram”.
Ve hattâ,
“Hicrî yılbaşı,
Aşûre günü,
Mevlîd Kandili...”

“Cık...” öyle değil !
Bu arada yerel seçimler çıktı aradan...
“...Favori,
Plase,
Sürpriz...” münakaşaları;
“Sandık,
Sayım,
Mazbata” şarkıları ve
“Bisiklet,
Özel Kalem,
Elektrik Fabrikası...”

Şimdi buraya dikkat !
Yaklaşan tehlikenin farkında mısınız ?
Balayı bitti bitiyor.
“Mucize ayları”na giriyor İzmir !
15 yıl bağrına taş basanlar;
klavyelerinin başına oturmuş,
sosyal medyada atışa hazırlanıyorlar:

“...Doğru bulmuyorum !
Her iş bitti de...
Ne zaman sıra gelecek ?
Ben olsam...
Doğru, ama eksik !
Daha ne kadar bekleyeceğiz ?
Hayalim bu değildi...
Dağ fare doğurdu.
Bunu beklemiyordum.
Ben demiştim...”

“Mucize beklentiniz”in kabardığı zamanlarda,
Seferihisar için yazılmış dizelerle sakinleşin derim:

“...Hasret yeli dağ başında esince / rengini rüzgârdan, alır lâvanta…
Eflâtun bir deniz, kabarıp iner / sevdânın kokusu, olur lâvanta
Bahar sabahının çiğ damlasında / nefesi olur da iç huzurunun,
Envaî çeşit buhûr içinden / rengiyle hatırda kalır lâvanta…”