Paylaş
Dost, akraba ve müşterilerimize duyurulur; hayırlı olsun. Bu arada, “fedakâr cephe”nin aktörlerinden Mor Menekşe Partisi’nin lideri de “Genel Başkanlık” ihtimallerine adını bulaştırmak için “saman altı” çalışmalarına hız verdi; mail trafiğinin artmasında öyle anlaşılıyor. Bu durumda, biz de bilgisayarımızın başında mevzilenmek düşüyor. Gerekirse, “İnsanların bir kısmını sonsuza dek aldatabilirsiniz; bir kısmını da bir süre… Ama tamamını sonsuza kadar aldatamazsınız” demek için, bu mücadelenin içinde olacağız, şimdiden haber verelim. Ve “müzikal”den bir şarkı daha: “Partinin adında olan fikrinde yok demektir...”
Mor menekşe, beyaz zambak, Gül, karanfil, sardunya... / Sözde hepsi ayrı parti, Hepsi de ayrı dünya / Alıcı gözüyle bakın yok birbirinden farkı, Plak hep aynı plak ve çalınan aynı şarkı / Çünkü sen, ben bizim oğlan, mevcut malzeme böyle / Çare canlı siyasetçi ithal etmek mi söyle? / Başrolde hep seçilenler, seçenler figüran yalnız / Atanmışlar da tanıdık, abi, mahdum, damat, baldız... / Uykusuz geceler için seçmen sayılacak koyun / Çünkü siyaset denilen, oyun içinde bir oyun / Bu düzen böyle kurulmuş, şikâyet et, yaz arzuhâl / Alan memnun satan memnun, ne soran var ne sual… / Uyutulduk yıllarca biz, o çiçekten bu çiçeğe / Mış gibi yapmakla olmaz, dokunmalı gerçeğe / Susmayın, hiç vazgeçmeyin, eleştirin, taşlayın / Geç olsun güç olmasın bir yerinden başlayın… / “Bizim şehir” söz timsali, başka “Bizim memleket” yok / Vakit bu vakit gün bugün sebep ve ihtiyaç çok... / Bir ucundan tutun yeter, tereddütle bakmayın / Temizleyin siyaseti, meydanı boş bırakmayın... / Herkes mücadeleyi başkasından bekledi / Yerim yenim dar derken, günü güne ekledi / Seyisler iş başındaydı siz düşünüp taşınırken / Atı alanlar karşıya geçti bizler kaşınırken... / Yemeklerden önce hiciv, yatmadan önce mizah / Daha nasıl söyleyelim ? Nasıl edelim izah?
Manisa Belediyesini kutlarım
“Hürriyet Ege”nin birkaç gün önceki sayfalarında, kişisel olarak “özlediğim ya da yolunu gözlediğim” diyebileceğim bir haber vardı: “Yaz aylarına girilmesiyle açık alanlarda artan düğünler üzerine Manisa Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’ne bağlı ekipler harekete geçmiş. Kapalı pazaryerleri ile sokak aralarında bulunan basketbol sahalarına ‘yasak’ levhaları asılmış. Yetkililer, kurallara uymayanlara ceza kesileceğinin altını çiziyor. ‘Amacımız gürültü kirliliğinin önüne geçebilmek. Bu konuda düğün yapacak olan vatandaşlarımızın da duyarlı davranmalarını bekliyoruz’ açıklaması yapılmış.” Nihayet birileri, “şehirde, şehirli olarak” yaşamanın çerçevesi ve bu tercihin gerektirdikleri konusunda düşünmeye başlamış. Darısı, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin başına… Ben, eşimin, bu konuda beni “halden anlamamakla suçlayan kronik muhalefeti”ne rağmen bu satırları yazmaya başladığımda, Bornova EVKA 3 pazar yeri yakınlarındaki düğün başlamıştı. Yer yerinden oynuyordu ve birkaç dakika içinde yan balkondaki komşuların bile söylediklerini duyamaz hale gelmiştik. Takvimler 17 Haziran Cuma akşamını gösteriyordu. Ertesi sabah üniversite sınavı vardı ve gençler yataklarında bir sağa bir sola dönerek uyumaya çalışıyorlardı. İçlerinden küfredip etmediklerini bilmiyoruz. Gürültüden en az onlar kadar rahatsız olan yaşlılar da, yatsıyı da kılıp, torunları için dua faslına geçmişlerdi. Hastalar ve bebeğini uyutmaya çalışan anneler ne yapıyorlardı, bir fikrim yok? Büyükşehir’de yaşıyoruz öyle mi? Siz dalga mı geçiyorsunuz?
Paylaş