Paylaş
GEÇENLERDE okudum, yakıştırma hoşuma da gitti... Müslümanlar 4 gruba ayrılırmış: “Tam zamanlı müslümanlar / Cumadan cumaya müslümanlar / Bayramdan bayrama müslümanlar / -Benim zaten kalbim temiz- müslümanları...” Bu sınıflandırmayı yapanlar, gazetelerimizin “tiraj müslümanlığı”nı unutmuş olmalılar. Halbuki, gözden kaçırılacak gibi değil. “Görünen köy” misali, müstakil bir kategori mevcut bu sahada...
Sayfalara özenle dağıtılmış “bayat gazetecilik” perendeleri, naftalin kokan dinî sohbetler, imsakiye ile uvertür, din ve kültür hizmeti olarak hediye Kur’an-ı Kerîm’ler, sahur için “Mutlaka sofranızda bulunsun” tavsiyeleri, “copy–paste” iftar için çorbalar, tatlılar vs.
“İnançlı geçinen bir kısım Ramazan vurguncusu”nun etiket kurnazlıkları, “Yuh” parantezindeki saçma sapan “Orucumu bozar mı?” soruları, “ezanı erken okuyan hoca hakkında” bildik tartışmalar.
Agnostiklerin kutuplarda oruç tutanlar için döktükleri gözyaşı...
“İbadet de kabahat da gizlidir” kültüründen nasiplenmemişlerin, “SİAD erozyonuyla yelpazelenmiş” iftar çadırı haberleri.
Uzatmayalım, vs. vs.
Ama en büyük yenilik ve hizmeti “İzmir Büyükşehir Belediyesi” getirdi iftar sofralarımıza bu yıl...
Metrekareye düşen “Musca Domestica” sayısına ciddi yatırım yapılmış.
(Sonuçlarına bakınca) Hiçbir fedakârlıktan kaçınılmadığı anlaşılıyor.
Musca Domestica, iki kanatlılar (Diptera) takımının ‘Muscidae’ familyasından bir böcek türü aslında... Uzunluğu 5-8 mm arasında değişen, rengi genel olarak koyu gri ve siyah olan ve uçabilen bir sinek türü. Yerleşim bölgelerindeki bütün sineklerin yüzde 90’ını meydana getiriyor. Kutuplar’dan Ekvator’a, Doğu’dan Batı’ya yayılmış durumda. İnsanların yaşadığı en soğuk iklimden en sıcak iklime kadar bütün meskûn yerlerde yaşayabiliyor. Bütün uçucu böcekler içinde, arka kanatlarının değişimiyle oluşan halter denen denge organı sayesinde en üstün uçma kabiliyetine sahip usta bir ‘hava akrobatı’ sayılıyor. Her türlü gıda ve çöp artıklarıyla besleniyor ve ortalama 3 kilometre uçarak çevrede insanların yaşadığı her yere ulaşıyor. Vücudunda çok çeşitli hastalıklara (kolera, ishal, dizanteri, hepatit, çocuk felci, gıda zehirlenmeleri, salmonelloz, verem...) ait mikrop taşıdığı için, her dolaştığı şeye mikrobu da bulaştırıyor. Çünkü, gezdiği yerlere her 5 dakikada bir dışkısını bırakıyor.
Bildiğiniz “karasinek”ten bahsediyorum. Son günlerdeki istilâ artık tahammül sınırını aştı. Evlerde mutfaklara girilemiyor. Açık yerlerde bir şey yemek mümkün değil. Yüz buldukları için arsız ve saldırganlar... Çaresi, yeterince önceden sürekli ve düzenli ilaçlama. Ama ne gezer? “İzmir’in malları” gibi büyük konular varken “karasinekle mücadele” gibi mide bulandıran ayrıntılara neden mesai harcansın?
Ama kabahat “bunu bile beceremeyenler”de değil! Kabahat, İzmirliyi “mecbur bırakanlar”da... Unutmadan, gündeme uygun bir bilgiyi de araya sıkıştırıvereyim; “Musca Domestica” “Kahire”de de yaşayabiliyor. “Çatı”ya da çıkabiliyor elbette. İşinize gelirse...
Paylaş