Paylaş
“...1968’de Tükel Plak’tan bir 45’lik çıkmıştı...
Ateşböcekleri Ercan ve Yalçın’ın hazırladığı, üzerinde ‘müzikli şaka’ yazan bir plâk.
Epeyce aradım; herhalde iyi bir yere saklamışım ki bulamadım.
Aklımda kalanları paylaşabileceğim sizlerle...
‘İktidar Spor - Muhalefet Gücü Futbol Maçı’, 1960’ların sonuna doğru,
dönemin politika gündemini hicveden sanal bir maç naklen yayını...
Maçı anlatan spiker, Karadeniz şivesiyle konuşuyordu; sesi hâlâ kulağımda:
‘İktidar Spor takımının kadrosunu veriyrum: Kaleci Demirel, müdafiler, Talât Asal, Hamido ve arkadaşları...” diye başlıyordu. Muhalefet Gücü’nün takım kadrosu ise şöyleydi:
‘Kaleci Bölükbaşı, sağ iç Kasım Gülek, sağ açık Türkeş, sol iç Mehmet Ali Aybar, sol açık Çetin Altan ve santrafor İsmet Paşa...’
Maçı ‘beynelmilel hakem’ Ferruh Bozbeyli yönetiyordu.
Başlangıçta Muhalefet Gücü karşı kalede bir hayli baskı kurduğunu,
ve ‘kaleci Demirel, -lâhavle- çekerek topu plonjonla kornere atii...’
cümlesini çok net hatırlıyorum. Kırık dökük diğer birkaç pasaj:
‘Sağa gidi İsmet Paşa, sağa gidi İsmet Paşa, sağa gidi İsmet Paşa, vazgeçti,
şimdi sola gidi İsmet Paşa, sola gidi İsmet Paşa, sola gidi İsmet Paşa, ondan da vazgeçti, nihayet ortanın soluna yerleşti İsmet Paşa...’ Arada şöyle bir anons duyuluyordu:
‘Sayın dinleyiciler bu plâğu çevirun, maçın ikinci devresi plâğın arka yüzündedir...’
‘...Birisinin kafasından kanlar akiiii. MBK’den Sıtki Ulay. Hakem Bozbeyli oyunu durduri, düşüni... Bu işi yapsa yapsa yapsa Hamido yapmıştır diii.. Çağırii Hamido’yu yanına.
-Sen bu uşağın kulağını ısırmışsın- dii... Hamido da -ben o uşağın kulağını ısırmadım, o uşak kendi kulağını kendi ısırdı dii...-
Maçın sonuna gelince: ‘Sayın seyirciler bu arada topun patlak olduğu anlaşıldı. Şimdi hangi topla oynayacaklarına karar vermeye çalışiiler... Demirel -personel kanunu- topuyla oynayalım dii. İsmet Paşa -seçim topuyla- oynayalım dii. Çetin Altan bunları bırakalım -emperyalistlerle uğraşalım- dii. Oturdular şimdi bu işi münakaşa ediler.
Biri dii, -personel kanuni-, biri dii –emperiyalizm-, biri dii –seçum-, 35 milyon seyirci de bağari: geçiiiiim, geçim. Geçiiiim, geçim...”
Son günlerde, politikacılarımızın “gol atmaya odaklanmış” sertleşen gündemi ile,
82 milyon seyircinin sertleşen yaşam mücadelesi, aklıma bu 50 yıllık plâğı getirdi.
“Neler değişmiş, neler değişmemiş” diye merak ettim kendimce.
Fazla bir şey değişmediğini gördüm.
Herkes kendi rolünü oynamaya devam ediyor.
Oyuncular oyuncu, seyirciler seyirci !
Oyuncular çalım peşinde, seyirciler “çorba kaynatma telâşı”nda....
Kendi takımına, “bu taraftar sizinle gurur duyuyor” diye tezahürat yapanımız da var, “yönetim istifa...” diye bağırıp çağıranımız da. “Teşvik primleri” de yollanıyor bir yerlere, hakemlere telkinde de bulunuluyor. Parayla tutulmuş maaşlı taraftarları, o maçtan o maça taşıyanlar da var, takımına “muska yazdıranlar” da... Tarafsız medya da var kalem oynatanlar arasında, kalemini bazı renklere kiralamış olanlar da... Maçlara, “spor olsun” diye çıkanlar da var, “burası orası, buradan çıkış yok...” diye haykıranlar da...
Bir tek kayda değer değişiklik var; böyle bir plâğın günümüzde yapılamayacak olması !
“İlerliyoruz da, nereye doğru ?”
Paylaş