Paylaş
Nasıl mı? Kahvemizi, Atatürk Havalimanı’nın dış hatlarında içtik, “Selamlık”ta... O da bir İzmir markası sayılır, değirmen, İzmir’deki “Selamlique” fabrikasında çünkü... Bakü, (bir meslektaşın söylediği gibi), bir Türk’ün “fabrika ayarlarına dönmesi” için, görünmeyen fırsatlar saklıyor hâlâ. Nitekim, seher yemeğinde, “çay süzüm size...” diyen seste, hırpalanmamış Türkçe’nin filizlerini buluyorsunuz. “-Akıtma- bizde ne zaman –krep- oldu?” diye sorasınız geliyor, ama yanıt umut kırıcı, “merak etmeyin çok fazla Türk dizisi izliyorlar, yakında bozulur dilleri...” Olsun! Ben Bakülüleri, “piyade keçidi”nde yayalara yol veren medenî ve “Yüksek Ehval Ruhiyye” (pozitif enerji) sahibi kimseler olarak hatırlayacağım.
Formula: 3 - UNIVERSIADE: 0
2005’te ilk yazıyı yazdığımda skor 1-0, benzer bir yazıyı 2011’de tekrarladığımda 2-0 idi... “Göreceksiniz, birkaç yıl daha geçsin üzerinden, UNIVERSIADE’ın adını bile hatırlayan olmayacak. Skor büyüdükçe dövüneceğiz...” diye koymuştum noktayı. Maalesef yanılmamışım. Monaco’nun biricikliğini silen “sokak yarışı”nı düzenlemek ve projenin tanıtımı için epeyce para harcanmış. Dünyanın en hızlı pilotlarını Bakü caddelerinde gördükten sonra, tabelada, artık “Formula: 3 - UNIVERSIADE: 0” yazıyor, şimdilik!
Bakü’ye çok yakışmış, İzmir’e yakışırdı!
İzmir’in alamadığını Bakü’de bulmak, beni hem çok üzdü, hem de yıllar öncesine götürdü... 2002’de, Adnan Menderes Havalimanı’nın VIP salonunda, Formula 1’in patronu Ecclestone’a “İzmir-Efes’in Proje Sunumu”nu yaparken, kendisini yıllar sonra (epeyce göbeklenmiş bir halde) Bakü’de, Aliyev’in yanında, Bakü Avrupa Grand Prixi açılışında göreceğimi tahmin bile edemezdim elbette. “...Herodotos, Anadolu’dan göçen Etrüsk’leri, M.Ö. IX. Yüzyıla tarihler. Gladyatör oyunları bize Anadolu’nun ve onların armağanıdır. Ve kulak verirseniz pistlerden yükselen seslerin değişmediğini, hâlâ, ‘Ave Ceasar, Morituri te salutant - Varol Sezar, Ölüme gidenlerden sana selam’ denildiğini duyarsınız” cümlesinden çok etkilenmişti. İzmir meseleyi süzemedi. Lobi yapamadı, ciddiye almadı, başaramadı. İstanbul zaten “tescilli bir karadelik”ti, organizasyonu yuttu ve un ufak etti. Bugün, “yarın”ı da kaybetmemek için yapılması gereken, sadece ve sadece “kentlerin ufuk algısı”nı karşılaştırmaktır. Olimpiyatlara eşdeğer bir ulusal tanıtım fırsatını, “yer seçimindeki beceriksizliğimizle başlayan bir hatalar zinciri” sonunda elimizden uçurduk. Aynı tarihlere rastlayan iki organizasyonu, biri diğerini gölgelemesin diye hafife alan İzmirliler ise, şimdi kendi vicdan muhasebelerini yapmak zorundalar. Azerbaycan’ın, F1’in düzenlendiği ve dünyanın ekonomisi kuvvetli ilk 20 ülkesi arasına girerek “ben de varım” demesi, ülkenin uluslararası arenadaki imajı ve bilinirliğinin artması adına müthiş bir adım. Kaldı ki, Bakü’nün, 2002’den beri, farklı alanlardaki 36 uluslararası turnuvaya ev sahipliği yaptığını söylemek ve “bizim çapsızlar”ın gözüne sokmak da boynumuzun borcu olsa gerek!
Bir benzerlik daha: “Otomobil Müzesi”
İranlı Kadın Mimar Zaha Hadid’in imzasını taşıyan Heydar Aliyev Cultural Center, yeni Bakü’nün en güzel binalardan biri. İçinde bir Otomobil Müzesi var. Güzel ama, İzmir–Torbalı’daki “Key Museum”un eline su dökemez. “Otomobil, motosiklet, eşarp, model, maskot, model otomobil, benzin istasyonu...” yelpazesiyle, burnunun dibindeki koleksiyonu ıskalamış hemşehrilerimize hatırlatmış olalım.
Kardeşlik bahsinde Petkim
Kaldığımız otel, “İzmir Küçesi”ndeydi (İzmir Caddesi). Çok büyük bir sağlık kliniğinin adı da İzmir... Yeni bir AVM ve Residence yapılıyor, onun da adı, “İzmir Park”. Yani kardeşlik, günlük hayatla bütünleşmiş... İzmir ve Ege gözlüğünden bakınca, buna zemin hazırlayan ve katkı koyan rüzgârların başında, SOCAR-PETKİM birlikteliği geliyor kuşkusuz.
Yarışı, PETKİM Genel Müdürü Sadettin Korkut ile yanyana izledik... 3 gün boyunca ve yemeklerde de epeyce sohbet etme fırsatı bulduk. Küçük notlar aldım... İzmir-Bakü hattındaki “Yüksek Ehval Ruhiyye”yi (özetle) paylaşmak isterim:
Öncelikle, “hayatın her alanına dokunuyoruz” diyor Korkut; “...Petkim’de üretilen on binlerce ürün, evin penceresinden, halıya; otomobilden, makyaj malzemelerine; elbiseden, kullanılan tüm elektronik aygıtlara; gözlükten cep telefonuna kadar çok geniş bir yelpazede kullanılıyor, akla gelebilecek hemen her ürünün içeriğinde petrokimyasallar yer alıyor. Sloganımız, bir slogan olmaktan ötede anlam taşıyor.”
“...2016 yılı Petkim için önemli. Petkim’in değerine değer katacak 3 yatırımın sonuçlarını yıl sonu itibariyle almaya başlayacağız. Petkim Konteyner Limanı, Rüzgar Enerji Santrali (RES) ve Petkim Specialities, Petkim’in verimliliğini de yukarı taşıyacak...”
“...Finansman maliyeti ile birlikte yaklaşık 400 milyon dolara mal olan bu yatırımla, Ege Bölgesi’ne en büyük konteyner limanını kazandırdık. Bu aynı zamanda Türkiye’nin üçüncü büyük limanı... / ...Limanın resmi açılışını ise yılın ikinci yarısında Türkiye ve Azerbaycan cumhurbaşkanlarının katılımlarıyla yapmayı hedefliyoruz. Limanımızın işletmesini 28 yıl süre ile APM Terminals yapacak...”
“...Petkim’in toplam enerji üretim kapasitesini yüzde 20 düzeyinde arttıracak Rüzgâr Enerji Santrali’nde (RES) montaj süreci başladı. 54 milyon euro yatırımla toplamda 51 MW kurulu güce sahip santralimiz yıl sonunda devreye girmiş olacak... / ...Sürdürülebilir enerji kaynaklarına ağırlık veriyoruz. Fabrikalarımızda enerji verimliliği sağlamaya yönelik birçok proje yürütüyoruz...”
“...Temel hammadde tedarikçisi olduğumuz sektörlerin hem gelişim süreci hem de katma değerli üretim yapılmasına katkı sağlamak için mühendislik plastikleri ve ileri teknoloji kimyasalları üretmek amacıyla, Petkim Specialities şirketini kurduk... / ...Türkiye’de ağırlıklı olarak ithalat yoluyla karşılanan ve ambalaj, otomotiv, savunma, medikal, bilgi teknolojileri gibi sektörlere hitap eden katma değeri yüksek ürünlerde uzmanlaşacak... / ...Şirket hammadde olarak kendi ürünlerimizi de kullanıp değeri yüksek özel ürünlere dönüştürecek. AR-GE ve ileri teknoloji isteyen ürünler ortaya çıkacak. Türkiye’de 17 milyar dolara ulaşan plastik sektörü içinde mühendislik plastiklerinin payı yüzde 4-5 civarında. Türkiye pazarında ithal ürünler öne çıkıyor. Güçlü bir yapıya sahip Petkim’in yerli üretici olarak bu pazarda yer alması bu yönüyle önem taşıyor...”
Enerji şampiyonluğu ve çevrecilik
Petkim, 2015 yılında geliştirdiği enerji verimliliği projeleriyle Enerji Bakanlığı bünyesinde yapılan değerlendirmede Türkiye’nin büyük sanayi kuruluşları kategorisinde enerji şampiyonu olmuş. Sanayide Enerji Verimliliği Proje Yarışması’na, 8 enerji verimliliği projesi ile SEVAP-3 kategorisinde katılmışlar; birincilik ödülü Petkim’e verilmiş. Son 13 yılda çevre yatırımlarına 210 milyon doların üzerinde kaynak aktaran Petkim, 2010 yılında belirlediği ‘5 Yılda 5 Dönüm Orman’ hedefine, 2014 yılında ulaşmış...
YARIŞ KÖYÜ ÇOK ETKİLEYİCİ
SEREMONİYE RAĞMEN ZAMANINDA START
REŞİD BEHBUDOV
Paylaş