Attilâ İlhan’la “yerel seçim” mülakatı

Haberin Devamı

YILLAR önce, “mülakatlar” dizisinin hale münasip bir yerinde, Attilâ İlhan’la da (hadi onun lugatından olsun...) “muhayyel bir mülakat” yapmış idik. Şöyle bir göz attım konuştuklarımıza; eskiyen yerler olmuş ama taptaze kalan cümleler de var... İçimden geldi, “3 vakte kadar yolu sandığa düşecekler” için, tekrar söyleştik Usta’yla.
nd: “Elde ne var?” diye sorsam yadırgar mısınız?
Attila İlhan: Çok basit olmadı mı bu sual? “Hayat zamanda iz bırakmaz / bir boşluğa düşersin bir boşluktan / birikip yeniden sıçramak için / elde var hüzün...” elbette.
nd: Sanki “an geldi...”; paldır küldür yıkılmakta tepemize bulutlar. Evet, “gökyüzünde anlaşılmaz bir heybet” var ama, hani biraz da dediğiniz gibi mi acaba?
Attila İlhan: Bak bu doğru... “O eski heyecan ölür / an gelir biter muhabbet / çalgılar susar heves kalmaz / şatârabân ölür...” havasındayız; hâlâ...
nd: Haberler çığlık çığlığa. Neler oluyor güzel memleketimde? “Şarabın gazabından kork / çünkü fena kırmızıdır / kan tutar / tutan ölür / sokaklar kuşatılmış / karakollar taranır / yağmurda bir militan ölür...” misali neler yaşadık son aylarda?
Attila İlhan: Israrla diyorum ki, “an gelir / ömrünün hırsızıdır / her ölen pişman olur / hep yanlış anlaşılmıştır / hayalleri yasaklanmış / an gelir şimşek yalar / mavi dehşetiyle siyaset meydanını / direkler çatırdar yalnızlıktan / sehpada pir sultan ölür...”
nd: “Bu seçimin bir şiiri olsaydı...” diyorum.
Attila İlhan: Beni günlük siyasete bulaştırma! Diyeceğimi demişim zaten: “Ne vakit bir yaşamak düşünsem / Bu kurtlar sofrasında belki zor / Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden / Ne vakit bir yaşamak düşünsem / Sus deyip adınla başlıyorum / İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin / Hayır başka türlü olmayacak / Ben sana mecburum bilemezsin...”
nd: Peki ne yapmak lâzım?
Attila İlhan: “Su yasak, rüzgâr yasak, açık kapılar yasak / Belki bu karanlıkta yasakları yasaklasak / Başlar ay doğarken saltanatı Sultanîyegâh’ın...”
nd: Bir de “Mahûr Beste” var malûm.
Attila İlhan: Müjgân da helâk oldu ağlamaktan. “Bir belaya çattık / nasıl bitirmeli / Gitar kımıldadı mı zaman deliniyor...”
nd: Son olarak, “Meraklısına notlar” kabilinden, var mı “mutlaka bilinsin” diyeceğiniz bir şeyler?
Attila İlhan: Var! “Çöp gibi bir oğlan ipince / hayırsızın biriydi fikrimce / Ne vakit karşımda görsem öldüreceğimden korkardım / felâketim olurdu ağlardım.”
nd: Sizce İzmir’de kim çıkar sandıktan?
Attila İlhan: Bilemem! “Ne kadınlar sevdim; zaten yoktular...”

Yazarın Tüm Yazıları