TBMM toplanıyor konumuz Siyonizm

CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın TBMM’nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, Gazze’deki soykırımdan sonra Lübnan’a saldıran İsrail’in hedefinin Türkiye olduğuna dair sözlerine CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “TBMM’nin derhal bilgilendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz, tüm spekülasyonları ortadan kaldıracak şekilde bilgilendirme yapmalarını diliyoruz” sözleriyle tepki verdi.

Haberin Devamı

Bunun üzerine TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 8 Ekim günü TBMM’nin İsrail tehdidi gündemi ile toplantı yapacağını söyledi.

FİDAN, GÜLER BİLGİLENDİRECEK

İsrail’in Hizbullah lideri Nasrallah’ı öldürmesinden sonra savaşı bölgeye yaymayı amaçladığını söyleyen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “İsrail, Gazze’deki hedeflerine ulaştıktan sonra şimdi Lübnan’a geldi. Lübnan’dan sonra nereye gider? Hangi hedefler üzerinde çalışır? Buna ilişkin birtakım öngörülerimiz var, şimdilik o öngörüler bizde kalsın” demişti. Yarın TBMM’de Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile birlikte İsrail’in hedefinin Türkiye olduğunu sebepleriyle anlatacaktır.

SAPIK İDEOLOJİ SİYONİZM

En az 3-4 yıldır İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’ya yönelik saldırıları hakkında konuşurken, sapık Siyonist ideolojisinden bahsediyor ve bu konunun okullarda ders kitaplarında bile okutulması gerektiğini söylüyordum. 28 Ağustos 2024 tarihinde “Siyonizmin katliamcı temelleri... Öldürmek için bebek aramak din midir?” başlıklı köşe yazımda İsrail’in yaptıklarını tarif etmenin zorluğunu şu cümle ile özetlemiştim; “Nasıl İsrail’in Gazze vahşetini “soykırım” tarif etmeye yetmiyorsa, Lübnan’dan İran’a, Suriye’den Türkiye’ye tüm bölgedeki saldırı ve tehditlerini, yürüttüğü katliamların sebebini ne “siyaset” ne “ulusal çıkarlar” ne “jeopolitik” kelimesi açıklamaya yetmiyor.”

Haberin Devamı

DÜNYAYI ESİR ALMIŞ SİYONİZM

Çünkü İsrail bildiğimiz mantıkla savaşmıyor; ABD ve birkaçı hariç Avrupa ülkelerini esir almış, İslam ülkelerinin büyük bölümünü korkutup susturdu. Soykırımcı Netanyahu bu rahatlıkla, 7 Ekim sonrası dediği gibi “Ortadoğu’da haritaları değiştirmeye” girişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TBMM’nin açılış konuşmasında söylediği de aslında bu; İsrail sapık Siyonist ideolojiye bağlı olarak bir din savaşı yürütüyor. Erdoğan’ın şu sözleri İsrail’in hedefini ve yarın TBMM’de yapılacak oturumda neler konuşulacağının işaretini veriyor: “’Vaad edilmiş topraklar’ hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin, tamamen dini bir fanatizm ile Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü dikeceği yer, açık söylüyorum, bizim vatan topraklarımız olacaktır. Birileri ısrarla görmek istemese de Netanyahu hükümeti Anadolu’yu da içine alan bir ham hayal kurmakta, ütopya peşinde koşmakta, bu niyetlerini de çeşitli vesilelerle ifşa etmektedir. 7 Ekim’den beri yaşanan her gelişme, bu tehdidin boyutunu biraz daha artırmaktadır. İsrail’in, Filistin ve Lübnan’daki saldırılarını çok yakından takip ederken, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde, bölücü örgütü maşa olarak kullanmak suretiyle, nasıl birer küçük uydu yapı kurmak istediğini de çok net görüyoruz.”

Haberin Devamı

TBMM toplanıyor konumuz Siyonizm

SİYONİZMİN ARACI PKK/YPG

Erdoğan’ın konuşmasındaki boşluklara PKK terör örgütünü ve Suriye kolu PKK/YPG’yi yazdığınızda; Netahyahu’nun terör örgütü PKK’ya destek açıklamaları ile oğlunun sosyal medyada paylaştığı ve Siyonist soykırımcı İsrail askerlerinin kollarına taktıkları armalardaki sözde “büyük kürdistan” haritalarına baktığında hedefin Anadolu toprakları olduğunu görürsünüz. Bölücü örgüt PKK/YPG’nin kimin aparatı olduğunu daha iyi anlarsınız.

İsrail amacını hiç saklamadı; Eski İsrail Başbakanı Moşe Dayan 1967’de işgal ettikleri Golan Tepeleri’ni ziyaret ederken,“Geçmiş kuşaklar İsrail’i 1948 sınırlarına ulaştırdılar, biz 1967 sınırlarına ulaştırdık, siz Nil’den Fırat’a uzanan ‘Büyük İsrail’i kuracaksınız” demişti. Yine eski başbakanlardan Menahem Begin, “İsrail Devleti’nin İncil’de öngörüldüğü gibi Irak, Suriye, Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır, Sudan, Lübnan, Ürdün ve Kuveyt’i kapsayacağını” söylediği basında bolca yazıldı.

Haberin Devamı

42 YILLIK SİYONİST YİNON PLANI

Hatta 1982’de buna bir de isim verildi; Oded Yinon Planı...

“Beyrut kasabı” diye anılan eski Başbakan’ın danışmanı olan Oded Yinon tarafından yazılan planla Ortadoğu’daki devletlerin etnik ve mezhepsel olarak nasıl bölüneceği ve haritaların nasıl değişeceği tek tek anlatılmıştı. Hedef ülkeler ise, Lübnan, Suriye, Irak, İran, Türkiye hatta Ürdün tek tek sayılmıştı:

“Suriye ve daha sonra Irak’ın feshi ve Lübnan’da olduğu gibi etnik ve dini bölgelere ayrılması İsrail’in uzun vadede Doğu cephesindeki bir numaralı hedefidir ve bunun için kısa vadede bu devletlerin askeri gücünün feshi ana hedeftir.

Bir taraftan petrol zengini olan ancak diğer taraftan parçalanmış bir ülke olan Irak’ın İsrail’in hedeflerine aday olması garantidir. Bizim için Irak’ın feshi, Suriye’nin feshinden bile daha önemlidir.

Haberin Devamı

İran nüfusunun yarısı Farsça konuşan bir gruptan oluşur ve diğer yarısı da etnik olarak Türk bir gruptur. Türkiye’nin nüfusu Türk Sünni Müslüman bir çoğunluk (%50 civarı) ve iki büyük azınlıktan oluşur, 12 milyon Şii Alevi ve 6 milyon Sünni Kürt.”

PKK HAREKETE GEÇİRİLDİ

1982 yılında Oded Yinon Yinon Planı’nın ortaya çıkmasından sonra bilin bakalım ne oldu; PKK terör örgütü 1984 yılında Eruh ve Şemdinli baskınları ile devlete ilk kurşunu sıkarken, dört ülkede sözde Kürdistan haritaları ile bölücü faaliyetlerine başladı.

Yinon Planı’nın 42 yıl sonra dahi konuşuluyor olması; temel amacı olan “Arz-ı Mev”ud” yani “Büyük İsrail Devleti”ni kurma yolunda uygulanıyor olmasındandır. Soykırımcı İsrail’in en çok güvendiği şey sahip olduğu askeri güç yanında bölge ülkelerinin birlik haline gelememeleri.

Haberin Devamı

ORTADOĞU’NUN ‘KÂĞITTAN KULE ÜLKELERİ’

Yinon Planı’nda bu durum şöyle anlatılıyor; “Müslüman Arap dünyası yabancılar tarafından sakinlerinin istek ve talepleri gözönüne alınmadan yapılmış geçici bir kâğıttan kule gibidir. 1920’lerde Fransa ve İngiltere tarafından gelişigüzel bir şekilde hepsi azınlıkların ve birbirine düşman olan etnik grupların kombinasyonundan oluşan 19 bölgeye bölünmüştür bu sayede günümüzde tüm Arap Müslüman devletler etnik sosyal çöküş içerisindedir ve bir kısmında şimdiden iç savaş başlamıştır.”

Evet İsrail’in en büyük başarısı, Ortadoğu ülkelerini etnik ve mezhep çatışması içinde “Böl ve Yönet” taktiği ile birlik haline gelememesidir.

Yazarın Tüm Yazıları