Soykırımcı İsrail ve ABD’den tarihin en kanlı, en çirkin, en kısa ömürlü yalanı

Bu yalanla Irak işgal edildi; yüzbinlerce insan hayatını, milyonlarca insan evini kaybetti. Irak’ın varlıkları çalındı, ABD’liler Iraklıları işkence ile öldürdü, Saddam Hüseyin de asıldı. Powell, 2005’de ABC televizyonuna verdiği röportajda, kimyasal silah iddiasının yalan olduğunu itiraf ederek, iki yıl önce BM’de yaptığı konuşma için “Kariyerimde utanç duyduğum kara bir leke” dedi.

Powell’in konuşmasına dayanak olan yalanların sahibi Iraklı Refid Ahmed Elvan el Cenabi de, Powell’ın o konuşmayı yaparken iddiaların yalan olduğunu bildiğini açıkladı.

YALANLARLA İŞGAL PLANI

ABD’nin, Irak’ta “kimyasal silah” yalanı ile başlayan Ortadoğu’yu işgal planı, Suriye’de “DEAŞ ile mücadele” yalanı ile devam ediyor. Bu kez kullandığı yalan ise “DEAŞ ile mücadele”.

ABD Başkanı Biden, 12 Ekim 2023 günü yaptığı açıklamayla, Suriye’de bulunan ABD askerlerinin görev süresini 1 yıl uzattığını açıkladı. Bunu yaparken “DEAŞ ile mücadeleyi” sebep olarak gösterirken, gerekçe olarak da Türkiye ile ilgili bir yalana sığındı: “Türk hükümetinin Suriye’nin kuzeydoğusuna yönelik askeri eylemleri IŞİD’i yenilgiye uğratma mücadelesini baltalamakta, sivilleri ve bölgenin güvenliğini tehlikeye atmakta ve Amerika Birleşik Devletleri’nin ulusal güvenliği ve dış politikası için olağanüstü bir tehdit oluşturmaya devam etmektedir.”

ABD’nin asıl amacı terör örgütü PKK/YPG/SDG’ye destek vererek, Suriye topraklarında bir terör devleti oluşturmak.

BIDEN’IN ‘BAŞI KESİLEN 40 BEBEK’ YALANI

Ortadoğu’ya, yalanlara dayalı işgalle şekil vermeye çalışan Amerika Birleşik Devletleri şimdi yine bir yalan ve işgal harekâtı ile devrede. Amerikan ve İngiltere başta Avrupa medyasıyla birlikte Hamas’ın 40 bebeğin başını kestiği yalanını söyleyerek işe başlayan ABD Başkanı Biden, Gazze’de soykırım yapan ve şu ana kadar 1.524’ü çocuk, 3 bin 785 kişiyi katleden İsrail’e tam destek olmak için bölgeye geldi. Yine yalanlarla İsrail’in savaş suçlarına ortak oldu.

İSRAİL ÜÇ GÜN ÖNCE UYARMIŞ

Gazze’yi işgal etmeyi kafasına koymuş olan İsrail, 17 Ekim günü el-Ehli Baptist Hastanesi’ne füze saldırısı yaparak, 500’e yakın insanı katlederek korkunç bir savaş suçu daha işledi. Bölgede yaşayanları Güney’e hatta Mısır sınırını aşarak Sina Çölü’ne gitmeye zorlayan İsrail, Gazze’ye yönelik kara operasyonu öncesi havadan bomba yağdırıyor. el-Ehli Baptist Hastanesi de 17 Ekim’de vurulmadan önce İsrail’in boşaltılmasını istediği 22 hastane arasında yer alıyordu.

İsrail ilk tahliye uyarısını, el-Ehli Baptist Hastanesi’ni füzeyle vurmadan üç gün önce 14 Ekim’de yapmıştı 15 Ekim’de de el-Ehli Baptist Hastanesi’ne bir uyarı füzesi saldırısı da gerçekleştirmişti.

17 Ekim akşamı iki füze atışı yapan İsrail, tepkiler üzerine “İslami Cihad örgütünün hedefini şaşıran füzesinin hastaneye isabet ettiği” yalanını yaymaya başladı.

YALANIN ORTAĞI BIDEN

İsrail’in bu yalanına Amerika Birleşik Devletleri’nin Başkanı Joe Biden da ortak oldu. İsrail’e yaptığı destek ziyareti sırasında, İsrail’in Gazze’deki el-Ehli Baptist Hastanesi’ne düzenlediği saldırıya ilişkin“Görünen kadarıyla hastaneye yapılan saldırıyı diğer taraf düzenledi, siz (İsrail) değil. Ancak çok sayıda kişi emin değil” demişti.

Biden, “Gazze’deki patlamanın arkasında İsrail’in olmadığından emin olmanızı sağlayan şey nedir?” şeklindeki bir soruya da “Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) bana gösterdiği veriler” karşılığını vermişti.

PENTAGON İSRAİL’İN YALANINA ORTAK

Pentagon’un açıklaması ise, savaş tarihindeki yalanlar arasında en ucuzu olarak yerini alacak cinsten...“Havadan alınan görüntüler, açık kaynaklardan toplanan bilgiler ve dinlenen konuşmalara göre şu anki değerlendirmemiz Gazze’deki patlamadan İsrail sorumlu değildir.”

Pentagon’dan AA’ya yapılan yazılı açıklamada da, “Bilgi toplamaya devam ederken, havadan görüntülerin, müdahalelerin ve açık kaynak bilgilerin analizine dayanan mevcut değerlendirmemiz dün Gazze’deki hastanede meydana gelen patlamadan İsrail’in sorumlu olmadığı yönündedir” ifadesi paylaşıldı. İşin tuhafı ise, ABD Başkanı Biden “Saldırıyı diğer taraf düzenledi” derken, buna değinmeyen Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Adrienne Watson garip bir şekilde hiçbir delile dayanmadan sadece İsrail’in sosyal medyada yaydığı yalanlar üzerinden İsrail’i aklamaya çalışmasıydı. Oysa  saldırının ilk anında İsrailli yetkililer bombalamayı kabul eden mesajlar paylaşmış, sonra da silmişlerdi. Ardından üzerinde oynanan görüntülerle işledikleri suçu başkasının üzerine yıkmaya çalıştıkları ortaya çıktı. İsrail dün itibarıyla 24 hastanenin boşaltılmasını istiyor. Yani katliama devam edecek. İşlediği suçlarla ilgili de kısa süre içinde daha net bilgiler de ortaya çıkacak. ABD’nin Irak işgali ile ilgili yalanının ömrü iki yıl sürmüştü, ama İsrail ve işbirlikçisi ABD’nin el-Ehli Baptist Hastanesi’nin vurulmasıyla ilgili söyledikleri tarihe en kanlı, en çirkin, en kısa ömürlü yalanı olarak geçecek.