Paylaş
2 Ekim 2020 tarihli “FETÖ’de örgüt içi çatışma” başlıklı yazımda, çoğu 17-25 Aralık 2013 kumpası sonrası yurtdışına kaçan örgüt üst düzey yöneticisi 150’ye yakın ismin, “Gelenekçiler”, “Yenilikçiler”, “MÖZ (Mustafa Özcan Grubu)” ve “Barbarosçular (Barbaros Kocakurt Grubu)” şeklinde bölünmeye başladığını aktarmıştım. Sonraki aşamada beşinci bir grup da ortaya çıkmıştı. Gruplar birbirlerini, örgüt içi taciz ve tecavüz ile yolsuzluk ve 15 Temmuz darbe girişimini organize etmekle suçluyordu.
MÖZ GRUBU ÖNDE
O yazımda MÖZ Grubu diye adlandırılan “Mustafa Özcan Grubu”nun öne çıktığını şöyle anlatmıştım: “Mustafa Özcan, çok uzun süreden beri örgütün tamamen mali işlerinden sorumlu olması sebebiyle çok yüklü bir paraya hükmetti. Türkiye imamlığı ve Ortadoğu imamlığı yaptığı süre içerisinde de ekonomik gücün ve Almanya ekolünün de desteği ile örgüt içinde şahsi bir karizma oluşturdu ve kendine bağlı ciddi bir ekip kurdu. Ekonomik gücün verdiği rahatlıkla örgüt içindeki birçok sorumlu ve molla kişilere de ekonomik destek sağlayarak zamanla çevresinde oluşan halka ve Almanya’nın desteği ile Gülen’e açıktan karşıtlık yapmasa bile örgüt içinde potansiyel lider konumuna geldi. Bakalım savaşı kim kazanacak? Örgüt aidiyeti mi, para mı? Zaman gösterecek...”
ÇATIŞMADAN BÖLÜNMEYE
3 Şubat 2021 tarihli “FETÖ’de ‘çatışma’, ‘bölünmeye’ dönüştü” başlıklı yazımda ise şunları yazmıştım:
“FETÖ elebaşı Gülen’in sağlık durumundaki olumsuz gidişat ile örgütte baş gösteren çatışma, Gülen’in ölümü dahi beklenmeden ‘bölünmeye’ doğru gidiyor. Esas olarak FETÖ elebaşının ölümü sonrasına hazırlanırken birbiriyle kıyasıya savaşan grupların, Gülen’in ölümü sonrası yerine geçmesi beklenen İsmail Büyükçelebi’nin başında olduğu “Gelenekçileri” hedef alarak, yolsuzluk ve dolandırıcılık hatta örgüt içi taciz ve tecavüzlere yol açmak ve gizlemek ile suçladıkları görülüyordu. Türkiye’deki binlerce itirafçı ifadesiyle, askeri ve polis okulları ile üniversite sınav sorularının çalınması, Ergenekon ve Balyoz operasyonlarında sahte deliller ve kumpas boyutunun ortaya çıkması, 15 Temmuz darbe girişiminde FETÖ’nün rolünün kabul edilmesi örgütü zor durumda bıraktı. FETÖ içinde çatışma ve bölünmeler ileriki günlerde daha da belirginleşecek. Asıl büyük kopuşlar FETÖ elebaşı ölümü sonrası bekleniyor. O zamana kadar, bu tür kararlar ve tarafların birbirlerine tam da FETÖ’cülere yakışacak küfürlerle hakaretlerini göreceğiz, hatta görüyoruz.”
FETÖ’YE ‘ŞİMŞEK’ ÇAKTI
18 Ağustos 2023 tarihli “FETÖ’ye ‘Şimşek’ çarptı” başlıklı yazımda ise FETÖ elebaşının 25 yıldır yanında olan Osman Şimşek’in açıklamalarının örgüt içindeki kavga, çatışma ve bölünmeyi gözle görünür hale getirdiğini yazmıştım.
Osman Şimşek, FETÖ elebaşının, Mustafa Özcan’la hareket eden özel kalemi ve “sır küpü” olan Cevdet Türkyolu hakkında, 10 ülke imamının yazdığı yolsuzluk iddialarını içeren mektubunu Gülen’e iletmişti. Osman Şimşek, Türkyolu tarafından Pensilvanya’daki çiftlikte dövüldükten sonra atılmıştı. Çiftlikten kovulduktan 2.5 yıl sonra 8 Temmuz 2023 günü iddiaları doğrulayan bir yayına katılan Şimşek’in yaptığı açıklamada, 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında örgütün olduğunu dolaylı olarak anlatması ve FETÖ elebaşının çevresindekiler tarafından yönlendirildiğini açıklaması büyük tartışma başlattı.
O yazımda çiftlikteki hakimiyeti sağlayan MÖZ-Türkyolu grubunun örgütü ele geçirme konusunda herkesten ileride olduğunu şu satırlarla anlatmıştım:
“FETÖ elebaşının ölümü sonrası liderlik için örgüt içi güç mücadelesinde ileri çıkan MÖZ-Mustafa Özcan Grubu. Yıllardır örgütün parasal kaynaklarını yöneten ve zimmetine geçiren Mustafa Özcan’ın sahip olduğu mali güç, FETÖ elebaşının en yakınındakileri yanına çekmesi, medya gücünü kontrol edebilmesi, özellikle Almanya başta yabancı istihbarat örgütleriyle ilişkileri onu liderlik konusunda iddialı tutuyor.”
FETÖ’CÜLERDEN FETÖ’YE OPERASYON
İşte şimdi o aşamaya geldik; FETÖ elebaşının sağlık durumu kritik ve örgüt üyelerinin yazıp çizdiklerine göre günleri sayılı. Bu durum gruplar arasında davranış farklılığını da getirdi. Rakip olan MÖZ grubu ile Barbaros Kocakurt grubu beraber hareket etmeye başladı.
“Gelenekçiler” etkisiz, “Yenilikçiler” ise dışarıdan ne olduğunu anlamaya çalışıyor.
Pensilvanya’daki çiftlikten güvenli bir eve taşınan FETÖ elebaşını ziyaret eden FETÖ’cü mahrem imam Ahmet Kurucan, Gülen’in ağzını bile oynatamadığını yazdı. Ahmet Kurucan’ın FETÖ elebaşının kaldığı ve örgüt üyelerinden bile saklanan yer için “Asude” kelimesini kullanması ilginç. “Asude” kelimesini duyan örgüt üyeleri “Gülen öldü mü?” sorusunu sormaya başladı. FETÖ’nün Zaman isimli örgüt yayınının yöneticisi firari Ekrem Dumanlı da “Asude” kelimesine atıf yaparak Gülen’in çıktığı çiftlikte sadece sağlık sorunları olmadığını, kampa adam sokulduğundan hatta mutfağa tayin edilmesinden bahsederek can güvenliğinin olmadığını söyledi. FETÖ’cü Dumanlı’nın “Asude” kelimesinden bahsedip Yahya Kemal Beyatlı’nın şiirlerinde kullandığını hatırlatması, ünlü şairin şu dizesini akıllara getirdi: “Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde.”
OPERASYONCULAR BOŞ DURMUYOR
Verilen mesaja göre “Sakin bir yerde ölümü” bekleyen Gülen’in çiftlikten MÖZ grubu içindeki Cevdet Türkyolu’nun başını çektiği ekip tarafından çıkartılması, yeğeni Ebuseleme Gülen’in 15 Temmuz dahil FETÖ’nün işlediği suçlarla ilgili açıklamalarıyla farklı boyut kazandı. Ahmet Kurucan burada da devreye girip Ebuseleme Gülen’in babası Mehdi Gülen’e gidip, oğlunun akıl hastası olduğuna dair açıklamalar eşliğinde özür dilemesi operasyoncu ekibin boş durmadığını gösteriyor.
Peki ne oluyor? Türkiye’de kamudaki örgüt üyeleri ile hâlâ operasyon gücünü koruyan ve dünyanın 120 ülkesinde istihbarat istasyonu gibi çalışan okulları ile hâlâ CIA ve MOSSAD için kullanışlı olan FETÖ, elebaşının ölümü sonrası dağılmaması için yeniden organize oluyor. Bunun için FETÖ elebaşının ölmeden bir örgüt yöneticisi tayin etmesi gerekiyor. Ancak şu ana kadar kimseyi tayin etmedi. Bunun örgütte dağılmaya yol açacağını bilen Cevdet Türkyolu-Mustafa Özcan grubu Gülen’i herkesten sakladıkları bir adrese taşıdı. FETÖ elebaşı ölmeden elinden liderlik konusunda bir ismin yer aldığı belge almaya çalışacaklar. Ancak FETÖ elebaşı birini işaret etmeden ölmesi halinde de, kendilerinin yöneteceği bir kişiyi örgütün başına geçirecekler. Tarife uyan kişi ise Barbaros Kocakurt. Böylece Fetullahçı Terör Örgütü, operasyoncu ekibin kontrolünde ihanete devam edecek.
Paylaş