Paylaş
Kaçmaya çalışırken yola çıkan Mahra’ya, İrfan Yayla’nın kullandığı 07 YBJ 06 plakalı kamyon çarptı. Sağ bacağı kamyonun ön tekerinin altında kalan Mahra, yaralandı.
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilen Mahra, 3.5 saatlik ameliyatın ardından yoğun bakıma alındı. Ertesi gün saat 01.00 sıralarında beyninin sol bölgesinde oluşan kararma nedeniyle ikinci kez ameliyat edilen Mahra’nın parçalanan sağ bacağı da diz üstünden kesildi. Ve Mahra, 23 günlük yoğun bakım mücadelesinden sonra hayatını kaybetti.
Her çocuk gibi bir hayvansever olan 10 yaşındaki Mahra’nın hayatını bu şekilde kaybetmesi karşısında ne söylenir, ailesinin acısını ne hafifletir ki...
HERKESE DÜŞEN GÖREV
Ama artık iktidar, muhalefet, yerel yönetimler(belediyeler), sivil toplum kuruluşları, medya, hayvanseverler, tüm yurttaşlar olarak elimizden, “Mekânı cennet olsun, Allah ailesine sabırlar versin” demekten fazlası gelmesi lazım.
Mahra’nın vefatı sonrası bir başsağlığı mesajı yayınlayan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, tweet’inde şunları yazdı: “Başıboş köpekler hem sokaktaki diğer canlar hem de insanımız için çok tehlikeli bir hal aldı. Artık bu konuda popülist politikalardan vazgeçmeli ve çözüm odaklı adımlar atılmalıdır.”
Karamollaoğlu, 23 Aralık 2021 günü de aynı konuda bir dizi tweet atmış ve “Sokaktaki köpeklerin yol açtığı dehşet haberlerine gün geçtikçe daha fazla tanık oluyoruz. Ne yazık ki bu konuda yerel yönetimler gerekli tedbirleri almadığı gibi kanunlar da bu tehlikelere karşı yetersiz kalıyor.
Gelecek 10 yılda sokak köpeklerinin sayısının 60 milyonu geçeceği belirtiliyor. Bu rakam ciddi bir güvenlik sorununu beraberinde getiriyor” demişti.
Karamollaoğlu’nun bu hassasiyeti bence çok önemli.
'İTSEVER', 'HAYVAN DÜŞMANI' DEMEDEN
Son iki yazımı, sokaktaki hayvanların özellikle başıboş köpeklerin yarattığı tehlikeler konusuna dikkat çekmek amacıyla, İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan, “Sokak Hayvanlarına Bakış ve Toplumsal Güvenlik Algısındaki Yeri” başlıklı raporuna ayırdım.
Elimden geldiğince dikkatli olmaya çalıştım. Çünkü sonunda, “itsever” ya da “hayvan düşmanı” ilan edilmek de vardı.
Her şeyden önce şunu söylemeliyim: İçişleri Bakanlığı İç Güvenlik Strateji Başkanlığı, hayvan sevgisi güvenlik sorununa dönüşmeden özellikle sokaklardaki başıboş köpekler konusunda önlem alınması için bu çalışmayı yapmış.
Bu konuda tek taraflı bir karar verilmeyeceği çok açık.
AYTMATOV: HAYVANIN SUÇU OLMAZ
Nitekim, raporun sonuç kısmının girişinde yazar Cengiz Aytmatov’un, “Gün Olur Asra Bedel” kitabından şu satırlara yer verilmiş: “HANİ BİR SÖZ VARDIR; HAYVANIN SUÇU OLMAZ, DİYE”
Evet belki de bu konuda en masum olan hayvanlar.
Biz insanlar bu konuda bir şeyler yapmalıyız.
Şu bir gerçek, Türkiye’de çok büyük bir hayvan sevgisi var. İnsanlar, sokaktaki hayvanlara karşı da büyük bir sevgi ve merhamet besliyor. Öte yandan, başıboş köpeklerin saldırılarına karşı da büyük bir tepki var. Ancak olayın çözümünü tartışmaya başlamak için İçişleri Bakanlığı’nın rapor haline getirilen anketteki rakamları hatırlatmakta yarar görüyorum:
“Sokak hayvanlarını tehlikeli buluyor musunuz?” sorusuna, “Tehlikeli buluyorum” diyenlerin oranı yüzde 34.3, “Tehlikeli bulmuyorum” diyenlerin oranı yüzde 45.1, “Emin değilim” diyenlerin oranı ise yüzde 20.6...
ÇOCUKLAR IÇIN DUYULAN TEDİRGİNLİK
“Sokak hayvanlarının sayıca fazla olması güvenlik sorunudur” ifadesine “Katılıyorum” diyenlerin oranı yüzde 36.1, “Katılmıyorum” diyenlerin oranı yüzde 41.5, “Kararsızım” diyenlerin oranı yüzde 22.4.
“Gece sokağa çıkarken/sabah erken işe giderken hayvanlardan tedirgin oluyorum” ifadesine “Katılmıyorum” diyenlerin oranı yüzde 40.4, “Kesinlikle katılıyorum ve katılmıyorum” diyenlerin oranı yüzde 40.5. Yani yarı yarıya. Burada kastedilen de daha çok sokakta sürü halinde dolayan başıboş köpekler...
Sahipsiz hayvanların olduğu muhitlerde çocukların sokakta oynamasından “Tedirgin oluyorum” diyenlerin oranının yüzde 44.5, “Olmuyorum” diyenlerin oranının yüzde 35.1 olarak çıkması ise endişeyi yansıtıyor...
İNSANA YAKIŞIR BİR ÇÖZÜM BULUNMALI
Artık bu sorun daha fazla büyümeden, hayvan sevgisini ranta çeviren bazı lobilere rağmen hem hayvan hakları hem de insanların yaşam hakları çerçevesinde çözme zamanı geldi de geçiyor.
Tekrar ediyorum; iktidar, muhalefet, belediyeler, sivil toplum kuruluşları, hayvanseverler ve tüm halk olarak insana yakışır önerileri tartışmaz, gerekli önlemler alınmaz ve hepimiz bu konuya kafa yormazsak daha çok insanın canı yanacak.
Daha çok insan, başıboş köpeklerin saldırısına uğrayacak, daha çok çocuğumuz yaralanacak hatta hayatını kaybedecek.
Paylaş