Paylaş
HDP Milletvekili İmam Taşçıer ise sadece muhatabı değil, çözümü de tarif etti: “Anayasa’nın ilk dört maddesi değiştirilmezse Kürt sorunu tartışılamaz. Kürtlerin talepleri de bellidir. Bu sorunun muhatabı Abdullah Öcalan’dır.”
HDP, CHP’ye de verdiği 11 maddelik Tutum Belgesi’nin dördüncü maddesinde “Başta anadili hakkı olmak üzere tüm evrensel kimlik haklarının tanınması”nı öneriyor.
ANLAŞTIKLARI SADECE ADI
Bunun tek anlamı var; Türkiye’nin üniter yapısının yok edilmesi ve bölünmesi.
Kılıçdaroğlu’nun “muhatabı HDP”, Anayasa’nın ilk dört maddesinde değişiklik istiyor.
Kılıçdaroğlu, buna karşı görünüyor. Önceki gün muhtarlarla bir araya geldiğinde şunu söyledi: “İlk 4 madde, zaten değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen maddeler, bunlar da tartışılıyor son günlerde ama o tartışmaların tamamı yapay. Hiç kimse ilk dört maddeye dokunamaz. İlk dört maddenin teminatı, Türkiye Cumhuriyeti’nin şerefli vatandaşlarıdır. Bunu herkesin bilmesini istiyorum.”
CHP ile HDP sadece “Kürt sorunu” başlığında anlaşıyor. Muhataplık konusunda bile HDP, terörist başı Öcalan’ı adres gösterirken, Anayasa’nın ilk dört maddesinin değiştirilmesini istiyor. “Kürt sorunu” dediği şeyin ne olduğunu ve “çözüm önerisi” getirmeyen Kılıçdaroğlu “muhatabı” HDP’nin Anayasa’nın ilk dört maddesinin değiştirilmesi önerisine karşı.
Peki biz neyi tartışıyoruz?
İKİYÜZLÜ BİR TİYATRO
Anlayacağınız, gözümüzün önünde inanılmaz ikiyüzlü bir “tiyatro” sahneleniyor.
Acemice yazılmış senaryonun aktörleri, Millet İttifakı’nı oluşturan partiler ve terör örgütü PKK’nın siyasi kanadı HDP...
Oyuncu kadrosu, Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti’ye eklenen eski AKP’li Davutoğlu’nun başında olduğu Gelecek Partisi ile eski AKP’li Ali Babacan’ın Deva Partisi ile genişledi.
Bu altı partinin içinde bulunduğu ‘İttifak’ fiilen çalışmaya başladı, hatta hukukçu kurmayları TBMM’de “parlamenter sistem” konusunda uzlaşılan ilkelerle ilgili toplantı yaptı.
YARDIMCI OYUNCU HDP
Bir de “yardımcı oyuncu” var, aktörlerin ara sıra sırtını okşadığı ama ne tanıtımda ne jenerikte adı olan partinin ismi: HDP.
Son yerel seçimlerden beri rolünün hakkını veren HDP ne ittifak üyesi yapılıyor ne de çalışmalara alınıyor.
Ondan beklenen, tıpkı yerel seçimlerde olduğu gibi 2023 seçimlerinde Cumhur İttifakı’nı yenilgiye uğratacak bir destek vermesi, o kadar. Ara sıra da “havuç” gösteriyorlar, hatta bazı CHP’liler kurulacak hükümette HDP’ye bakanlık verilebileceğinden söz ediyor.
Bir de parti merkezinde ara sıra ikili toplantılar yapıyorlar.
Kılıçdaroğlu’nun hem “meşru” hem de “muhatap” dediği HDP için bundan iyi havuç olamazdı.
‘MEŞRU’ DİYORLAR AMA ‘İTTİFAK’A ALMIYORLAR
BİR süre önce, “İYİ Parti HDP’yi nereye konumlandırıyor?” sorusuna “PKK terör örgütünün yanına konumlandırıyor. Hep bunu söyledik.” diye cevap veren İYİ Parti Genel Başkanı Akşener de, “HDP şu anda Meclis’te temsil edilen insanların oy verdiği Meclis’te varlığını sürdüren bir parti. An itibarıyla legal ve hukukidir. Hukuk karşısında meşrudur.” diyerek adeta bir havuç gösterdi.
Terör örgütü sözcüsü HDP eski Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ile kahvaltı planları yaparken, durumu “HDP’yi PKK’nın yanına konumlandırarak” kurtaran Akşener’in bu kez HDP için “meşrudur” lafı üzerine tiyatroyu izleyip tatlı rüyalara dalan seyircilerden homurdanmalara yol açtı.
İTTİFAKTA OLMADI, OLMAYACAK
Hemen sahneye Yavuz Ağıralioğlu ile Cihan Paçacı çıktı.
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Paçacı, “HDP, başlangıçtan itibaren Millet İttifakı’nın dışındadır. Hiç Millet İttifakı’nın içinde olmadı. Dolayısıyla bizim ittifak görüşmelerinin içinde bugüne kadar HDP olmadığı gibi bugünden sonra da bu hali ile olmayacak.” dedi.
Yavuz Ağıralioğlu daha kökten bir eleştiri yaptı: “Çocuklarımızı 40 yıldır öldüren bir cinayet şebekesinin başındakine hürmetle saygı gösteren, mecliste konuşmalar yapan mekanizma meşruiyet alanının dışına çıkar.”
Oysa kısa süre önce aynı partiden Aytun Çıray, “HDP, PKK üzerinden şeytanlaştırılıyor” diyordu.
BİLİYORLAR, HDP ÇARESİZ
Anlayacağınız, seyircilerin de parçası olduğu garip bir oyun böyle devam edip gidiyor.
Oysa her şey çok açık. Cumhurbaşkanlığı seçiminden önde çıkabilmek için HDP’nin oylarına ihtiyacı olan ‘İttifak’ üyelerinden CHP, PKK’nın siyasi kanadını yakın tutmak için uğraşıyor. İYİ Parti ise bir yandan sıcak mesajlar gönderirken aynı zamanda kendi tabanında doğan rahatsızlıkları gidermek amacıyla tersi açıklamalar yapıyor.
HDP’nin de çaresiz olduğunu ve ittifakı destekleyeceklerini biliyorlar.
Ama şu basit sorunun cevabını kimse vermiyor: Her ağızlarını açtıklarında 6 milyon seçmenin idaresine saygıdan söz eden “Millet İttifakı”nı oluşturan CHP ve İYİ Partililer, madem HDP’yi “meşru” ve “muhatap” görüyor, o zaman neden ittifak içine alınmıyor, neden beraber görünmekten kaçınıyorlar?
Paylaş