Kılıçdaroğlu üzülmesin, PKK ve HDP’nin planı hazır

Oysa, HDP yönetimi için “demokrasi” PKK elebaşının talimatlarını yerine getirmek ve örgütün amaçları doğrultusunda faaliyet göstermek için kullandıkları araçtan başka bir şey değil.

HDP, PKK elebaşının 1990 tarihli talimatı sonrasında kurulan ve kapatılan HEP, DEP, HADEP, DEHAP, DTP, BDP gibi terörün siyasi faaliyetlerinde zincirin halkalarından birisi.

Eğer o da kapatılırsa yenisi zaten hazır. Yani Kılıçdaroğlu’nun üzülmesine gerek yok. PKK elebaşı örgüt yönetimi ve HDP’lilerin B hatta C planları hazır.

Bana göre Kılıçdaroğlu’nunki, sadece bir sonraki seçimde HDP seçmeninin oylarını, kurduğu ittifak içinde tutmak amacıyla yapılmış sıradan bir açıklama.

Şöyle diyor: “Vatandaş en büyük hakemdir, arzu ettiği partiye oyunu verir. Demokrasinin var olduğu, savunulması gerektiği bir ortamda siz bir partiyi kapatamazsınız.”

6 MİLYON OY HESABI

Ama HDP yönetimine, “6 milyon oy alıyorsunuz, siz onların sorunlarına çare üretmek için mi varsınız yoksa PKK’nın siyasi kolu olarak mı? 6 milyon seçmen size PKK elebaşını övün, örgütü destekleyin diye mi oy veriyor yoksa kendilerine hizmet edin diye mi?” sorusunu soramıyor.

En fazla, zorlayan olursa çok ama çok seyrek, “Biz de HDP’nin PKK ile arasına mesafe koymasını istiyoruz” diyor. Peki HDP’nin öyle bir istediği var mı? Elbette yok.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Avrupa’nın göbeğinde kapatılmasına onay verdiği partiler mevcutken, Anayasa’ya, yasalara, insan haklarına, demokrasi kurallarına değil de terörist PKK elebaşı ve dağdaki örgüt yöneticilerinin talimatlarına uyan HDP’nin kapatılmasını demokrasiye aykırı buluyormuş!

KATLEDİLENLERİN ÇIĞLIĞINI DUYMADINIZ MI?

Kılıçdaroğlu, HDP’nin kapatılması için, “Demokrasinin var olduğu, savunulması gerektiği bir ortamda siz bir partiyi kapatamazsınız” sözlerine şu cümleyi eklemiş: “Şiddet uyguluyorsa, baskı uyguluyorsa kapatın, eyvallah.”

O zaman başlayalım, HDP şiddete bulaşmış mı bulaşmamış mı?

Soru şu, 6-8 Ekim 2014’te Kobani bahanesiyle seçmenini sokağa çağıran, 53 kişinin katledilmesine sebep olan çağrı HDP yönetimi tarafından yapılmadı mı? Sadece oy hesabı yaparak PKK elebaşının kurduğu ve dağdaki teröristlerle yönettiği HDP’yi savunurken, katledilen 53 kişinin feryatları, bedeni parçalanan Yasin Börü’nün çığlıkları gelmedi mi kulaklarınıza?

Bugüne kadar, “HDP madem PKK ile ilişkili, neden kapatma davası açılmıyor?” diye soruyorlardı, şimdi kapatma davası açılınca da, “Kapatamazsınız” diyorlar.

Bunu söyleyenler önce şu sorunun cevabını versin: “HDP, demokrasiye, Anayasa’ya, yasalara uyan bir parti midir, terör örgütü PKK’nın siyasi kolu mudur?”

Hâlâ aradığı cevabı bulamayanlar, Yargıtay’ın 844 sayfalık HDP kapatma davası iddianamesini okusun. Elbette en başta Kılıçdaroğlu’nun okuması gerekir.

HDP, PKK’NIN SUÇ ORTAĞI

İDDİANAMEYİ açar açmaz, üçüncü ve altıncı sayfalarında HDP yönetiminin, milletvekillerinin, belediye başkanlarının ve diğer yöneticilerin teröristlere silah taşımaktan para vermeye, eleman temin etmekten propagandasını yapmaya yönelik PKK’nın amaç ve hedefleri doğrultusunda yaptıkları eylemler kısa kısa anlatılmış. İlerleyen sayfalarda da isim isim, yer yer, tarih tarih detaylara yer verilmiş. Bazılarını başlıklar itibarıyla hatırlatayım:

HDP milletvekilleri Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının, birliğinin, bütünlüğünün sembolü olan TBMM’de bölücübaşı ve PKK lehine slogan attılar, sözde gerilla marşını okudular.

Terör örgütü üyelerinin yakalanmasını önlemek amacıyla operasyon bölgelerinde toplanıp canlı kalkan oldular, operasyonları engelleyerek teröristlerin kaçmasını sağladılar.

Terör örgütünün dağ kadrosunda yer alanlar oldu.

PKK–KCK silahlı terör örgütlerine yakın duran ailelerden veya şahıslardan terör örgütü adına para temin ettiler, toplanan paralar ile terör örgütü adına faaliyet yürüten mensupların aileleri ile terör suçlarından tutuklu-hükümlü örgüt üyelerinin ailelerine yardım edip, mahkeme masraflarını karşıladılar.

Parti üyelerinin yerel ve genel seçimler öncesi bölge halkı üzerinde HDP’ye oy vermeleri yönünde baskı oluşturdular, yapılan baskılara direnen vatandaşları kırsalda faaliyet gösteren terör örgütü mensuplarına şikâyet ettiler, bazı vatandaşlar kırsalda kurulan sözde adalet komisyonu adlı mahkemede cezalandırılmaları için götürüldüler.

Belediye başkan adayları PKK/KCK terör örgütü tarafından belirlendi. Seçildikten sonra iş ve işlemleri terör örgütü mensuplarınca yönetildi ve denetlendi.

Örgütün talimatları ile belediyede çalışanlarından örgüte destek için zekât adı altında para toplandı. Belediye araç ve gereçleri PKK’nın hizmetine sunuldu. Belediye çalışanlarının haberi olmadan çalışmadıkları halde fazla mesai ücreti yazıp bunu da çalışanın haberi olmadan terör örgütüne aktardılar.

Çalıştığı hastanede, çatışmalarda yaralı olarak getirilen terör örgütü militanları kayıt dışı olarak tedavi etti, terör örgütüne ve üyelerine yardım etti, örgütün çağrısı üzerine açlık grevine iştirak etti.

Teröristlerin isimlerinin verildiği mezarlıklar inşa edildi. Terörist cenazeleri belediyeye ait araçlarla taşındı, yaralı teröristlerin tedavisi ile ilgilenildi. (Remziye Tosun)

Cezaevindeki örgüt mensupları ile PKK arasında karşılıklı talepleri taşıyan kurye vazifesi gördüler, terör örgütü adına ev ev dolaşıp para topladılar.

Bir kısım milletvekili PKK’nın Cudi kampında silah ve ideolojik eğitim aldı, eğitimi başarı ile tamamlayamayanlar milletvekili adayı yapılmadı. (Ferhat Encu)

Bazı partililer terör örgütü PKK’ya eleman kazandırma faaliyetinde bulundular, birçoğu silahlı eğitim aldı, kod adları kullandı, Hendek olayları sırasında örgüt adına silahlı nöbet tutanlar dahi oldu.

Kırsal alanda faaliyet gösteren terör örgütü mensupları ile irtibat kurarak, erzak ihtiyaçlarını, yaşam malzemelerini karşıladılar.

Terör suçu işleyen bazı kişilerin yargılanmasını bertaraf etmek için seçilebileceği yerlerden milletvekili adayı olması için çaba gösterdiler.

Sivil polis araçlarının tespit ettiği plakalarını irtibatlı olduğu teröristlere verdi.

Ölen örgüt mensubu aileleri belediyelerde çeşitli işlere yerleştirildi.

Para transferinde merkez konumda bulundu, toplanan paraları PKK-KCK’nın terör faaliyetlerinde kullanıldı.

Terör örgütü üyelerinin özeleştiri mahiyetindeki raporlarını kırsal alanda faaliyet gösteren ve bağlantıda olduğu diğer terör örgütü mensuplarına ulaştırarak kurye rolünü üstlendi.

Belediyeleri seçilmiş başkanları yönetiyormuş gibi görünse de aslında PKK-KCK’nın görevlendirdiği-atadığı kişiler yönetti. Belediye ile iş yapan firmalardan, işadamlarından ve imar ile ilgili müracaatta bulunan kişilerden terör örgütü adına ‘vergilendirme’ adı altında para toplayarak, örgüte aktarıldı.