İsrail, 7 Ekim katliamına bilerek göz yummuş...

Her geçen gün ortaya çıkan bilgiler, İsrail’in kendi vatandaşlarının katledilmesi pahasına Gazze’de soykırıma giriştiğini gösteriyor.

Haberin Devamı

Hamas’ın 7 Ekim günü gerçekleştirdiği saldırısı sonucu 1.400 İsrailli öldürülürken, dün itibarıyla Gazze’de 3 bin 542’si çocuk, 2 bin 187’si kadın olmak üzere 8 bin 525 Filistinli İsrail güçleri tarafından katledildi. Verilen bilgiye göre 940 çocuk kayıp.

Her gün ortalama 420 çocuğu, yani her 10 dakikada bir çocuğu katleden İsrail’in hastanelere, ibadethanelere, okullara saldırıları savaş suçuna, sivillere yönelik katliamları soykırıma dönüştü. Tüm bu suçlar, Amerika ve Almanya, İngiltere, Fransa gibi Avrupa ülkelerinin desteği ile gerçekleşiyor.

Dünya bir yandan da İsrail’in önceden haberdar olduğu Hamas saldırısı üzerinden 2.3 milyon sivili sürerek Gazze’yi işgal planını tartışıyor. İsrail Başbakanı Netanyahu, yaptığı bir paylaşımla İsrail istihbaratının Hamas’ın saldırı hazırlığından haberdar olduğunu ama kendisini uyarmadığını söyledi. Hatta “Kendisi dahil herkesin hesap vereceğini” bile söyledi. Ama sonra yazdıklarını sildi. Ne yaparsa yapsın, her geçen gün İsrail yönetiminin ve Netanyahu’nun Hamas’ın saldırı hazırlığından haberdar olduğunu gösteriyor.

Haberin Devamı

ABD: MISIR, İSRAİL’İ UYARDI

İsrail yönetiminin ve Netanyahu’nun Hamas’ın böyle bir saldırıdan haberdar olup olmadığı ile ilgili ilk açıklamayı ABD Kongre üyesi Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı olan Michael McCaul şu sözlerle açıklamıştı: “Böyle bir olayın yaşanabileceğine yönelik olarak Mısır’ın, İsraillileri (saldırıdan) üç gün önce uyardığını biliyoruz.

Netanyahu hükümetinin bu iddiayı yalanladığı söylendiğinde ise, ABD Kongre üyesi McCaul, “Gizlilik bulunan konulara çok girmek istemiyorum ama bir uyarı yapıldı” diye ısrar etti.

İsrail, 7 Ekim katliamına bilerek göz yummuş...

7 EKİM GÜNÜ DE TAKİP 

İki gün önce ABD’li New York Times gazetesinde yayınlanan bir haber, İsrail istihbaratının ve yönetiminin hem hazırlık aşamasında hem de 7 Ekim günü Hamas’ı yakından takip ettiğini gösteriyor. 7 Ekim gecesi saat 03’te İsrail iç istihbarat servisi Şin Bet’in Başkanı Ronen Bar’ın hareketlilikten haberdar olduğunu belirten gazete, buna karşın istihbarat görevlilerinin Hamas militanlarının gece talimi yaptığını düşündüğünü yazdı. Habere göre, İsrail istihbaratı vakit kaybı olarak görüp 1 yıl önce el telsizlerini dinlemeyi bırakmış.

Haberin Devamı

New York Times, haberi İsrail istihbaratının zafiyeti gibi göstermeye çalışsa da çok önemli bir detayı da ortaya çıkarmış; 7 Ekim günü 03.00’te hareketliliği tespit eden Şin Bet’in, Hamas’ı yakından takip ettiğini ortaya koymuş.

Öyle ki saatler ilerledikçe Şin Bet’in Başkanı Ronen Bar, Hamas’ın saldırı hazırlığında olduğunu İsrailli üst düzey generallerle paylaştı. Bunun üzerine, İsrail ordusunun elit terörle mücadele birimi Tekila ekibi bölgeye aktarılırken, nedense durumun Başbakan Netanyahu’yu uyandıracak kadar ciddi olduğunu düşünmemişler.

UYARILARI DİNLEMEDİ

İsrail, Hamas saldırısını neden engellemedi?” sorusu “ihmal” ile sınırlı tutulmaya çalışılıyor.

Haberin Devamı

Oysa İsrailli güvenlik yetkilileri, iç politika nedeniyle oluşan ülkedeki siyasi kaosun İsrail’in güvenliğini zayıflattığı konusunda Netanyahu’ya aylar boyunca uyarıda bulundu. Öyle ki İsrail Lideri, temmuz ayında gizli bir istihbarata dayandırılan güvenlik tehdidini kendisine aktarmak isteyen üst düzey bir generalle buluşmayı dahi reddetti.

Yine temmuz ayında üç Savunma Bakanlığı yetkilisi, İsrail meclisi Knesset’e gelerek milletvekillerini acil bir tehdide karşı uyarmaya çalıştı. Ama toplantıya yalnızca 2 milletvekili katıldı. İsrail Genelkurmay Başkanı, ciddi bir saldırı olasılığı bilgisini Başbakan’a iletmek istedi ama Netanyahu görüşmedi.

İsrail, İran ya da yönettiği vekil örgütlerden ya da Batı Şeria’dan saldırı tehdidine odaklandığı bahanesine sığınırken, nedense Hamas’ın etkili olduğu Gazze’den saldırı beklenmediği gerekçesini ileri sürüyor.

Haberin Devamı

İsrail, 7 Ekim katliamına bilerek göz yummuş...
Gazzelilerin sürülmesi planını içeren 13 Ekim tarihli İstihbarat Bakanlığı belgesi.

GAZZE’NİN İŞGAL PLANI

 Her gün ortaya çıkan bilgiler Netanyahu hükümetinin yakından takip ettikleri Hamas’ın saldırısından önceden haberdar olduğunu gösterirken, bu saldırı üzerinden de Gazze’ye yönelik işgal planı yaptığı da ortaya çıktı. 13 Ekim 2023 tarihli İstihbarat Bakanlığı onaylı belgede, Gazze’nin işgal edilmesi için üç alternatif ortaya atıldı. Basına sızan belgeye göre;  Gazze Şeridi’ndeki 2.3 milyon kişinin Mısır’ın büyük bölümü çöl olan Sina Yarımadası’na nakledilmesini öngören bir savaş önerisi ortaya atıldı.

İstihbarat Bakanlığı raporuna göre üç seçenek masaya yatırıldı.  Bu seçeneklerden birincisi Gazzelilerin Sina Yarımadası’na gönderilmesini içeriyor. İkincisi ise Batı Şeria merkezli Filistin yönetiminin Gazze’de yeniden egemen olmasının sağlanması önerisi üzerinde duruyor. Üçüncü olarak da yerel bir rejimin desteklenmesi öneriliyor. Rapordaki son iki seçenek İsrail’e yönelik saldırıları caydıramayacağı için reddedildi.

Haberin Devamı

İlk seçenek olan Gazzelilerin Sina Yarımadası’na gönderilmesi planının uygulanması için de İsrail hava harekâtı ile bombalar yağdırırken, karadan da operasyonlara girişti. Soykırıma dönüşen saldırılar 25 gündür devam ediyor.

İstihbarat Bakanlığı’nın raporunda bahsedilen Gazzelilerin gönderilmesine dair seçeneği de şöyle işleyecek:

1- Gazze’deki sivil nüfus Kuzey Sina’daki çadır kentlere taşınacak.

2- Ardından kalıcı kentler ve tanımlanmamış bir insani yardım koridoru inşa edilecek.

3- Yerlerinden edilen Filistinlilerin girişini engellemek için İsrail içinde bir güvenlik bölgesi oluşturulacak.

TEVRAT’TAN ALINTI BOŞUNA DEĞİL

Gazze’deki sivil nüfusun Kuzey Sina’daki çadır kentlere taşınması, ardından kalıcı kentler ve tanımlanmamış bir insani yardım koridoru inşa edilmesi ve yerlerinden edilen Filistinlilerin girişini engellemek için İsrail içinde bir güvenlik bölgesi oluşturulması İsrail’in güvenliği için en çok arzu edilen seçenek olarak görülüyor.

Mısır, Türkiye, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin bu planı mali olarak destekleyeceği ya da yerlerinden edilen Filistinlileri uzun vadede vatandaş olarak kabul edeceği iddia ediliyor.

BM’de 120 ülkenin ateşkes çağrısına dünya kamuoyunun protestolarına rağmen İsrail ve Netanyahu hükümetinin “Barış değil savaş zamanı” diyerek, katliamlarına ve soykırıma devam etmesinin sebebi Gazze’nin işgali, boşaltılması ve sonrasında da ilhakını planlamış olmasından. Netanyahu boşuna Tevrat’tan alıntılar yapmıyor.

Yazarın Tüm Yazıları