Paylaş
Çatışma yaratılmak istenen bu kimlik ve tanımların hepsi bu ülkenin parçalarıdır.
Bir arada büyük bir güç, bölünürse büyük bir parçalanma yaşanır.
Ve maalesef birileri bunu parçalanmaya doğru götürmek için elinden geleni yapıyor.
Bunu yalnızca Batı basını körüklemiyor, yurtdışında yuvalanmış terör örgütlerinin sosyal medya hesapları yanında, Türkiye içindeki bazı kişi ve gruplar da bu amaca hizmet ediyor.
Kimileri bilerek, kimileri bilmeyerek bu değirmenin çarkına su taşıyorlar.
Şeyh kılıklı bir ahlaksız herifin küçük bir kıza tacizi ile alevlenen son tartışma Türkiye’de muhafazakâr kesim üzerine inanılmaz bir algı operasyonuna dönüştü.
Konu, “merdiven altı” denilen, nereden zuhur ettiği belli olmayan tarikat, cemaat ve grupları geçti, İslamiyet’e dil uzatmaya kadar vardı.
Öyle ki, hiçbir ilgisi olmadığı halde tartışma imam hatip mezunlarına kadar geldi.
Algı operatörü Erol Mütercimler isimli şahsın, “İmam hatipten mezun olanlar da cinsi sapık, sahtekâr, ahlaksız olarak karşımıza çıkıyor” sözleriyle tırmandırılmaya çalışılan tartışma, sonunda kendi başını yedi.
KEMALİZM BAĞIMSIZLIKTIR
Ama bu konulardaki tartışma bitmedi, bitmeyecek gibi görünüyor.
Şimdi de bir üniversitede doçent olan Selman Öğüt’ün “Kemalizm” üzerine sözleri gündeme girdi, muhtemelen önümüzdeki günler bu konu tartışılacak. Selman Ögüt, sosyal medya platformu Twitter’dan şunu yazdı:
“Kemalizm bir virüstür, devlet ise vücuttur. Virüs vücuda zarar verebilir, ama virüs virüstür, vücuda hükmedemez. Vücuda kalp ve beyin hükmeder. Erdoğan Kemalistlere devletin vücudundan temizlenen bir virüs türü olduklarını göstermiştir.”
Öncelikle, buna Cumhurbaşkanı Erdoğan başta tüm Adalet ve Kalkınma Partisi üyelerinin karşı çıkması lazım. Çünkü burada saldırı altında olan, yalnızca Mustafa Kemal Atatürk değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığıdır, şehitlerimizin kanıyla kurulmuş devlettir.
Nasıl ki imam hatip mezunlarına hayâsızca, toptancı bir şekilde dil uzatan şahsa tepki gösterildiyse, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk’e virüs diyen şahsa da gerekli cevap verilmelidir.
KEMALİZM ANTİEMPERYALİST OLMAKTIR
Çünkü “Kemalizm”, anti emperyalist olmak demektir. Bugün Türkiye’nin toprak bütünlüğü, Ege ve Akdeniz’deki haklarını korumak için verdiği antiemperyalist savaşın ilk kıvılcımını Kurtuluş Savaşı’nda Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile bu milletin fedakâr evlatları yakmıştır.
Nitekim “Kemalist” kavramını ilk önce Türkiye topraklarını işgal eden İngiliz ve Fransızlar tarafından kullanılmıştır. “Kemalist”, bağımsızlığı için canını veren Türk milletini tarif eder.
“Kemalizm” kavramı, 9 Mayıs 1935’ten itibaren resmi kayıtları girmiştir. Milli mücadele kahramanlarından Celal Bayar, 8 Kasım 1937’de TBMM’de okuduğu hükümet programında rejimi “Kemalist rejim” olarak nitelendirmiş; “Kemalist rejim, mülkiyeti, kişisel çalışmayı, çalışma değerini ekonomik politikasının esası olarak almaktadır. Kemalist rejim ekonomiyi bir teknik diye kabul etmektedir. Fakat Kemalist rejim ulusal çıkara uymayan sürekli bir kişisel çıkarı da kabul etmemektedir ve etmeyecektir... Kemalist rejim karakteri yapıcı ve yaptırıcı olmaktır” demiştir. Bayar, Atatürk vefat ettiğinde tabutu başında, “Seni sevmek milli ibadettir” diyen kişidir.
‘ATATÜRK’ DEMEKTEN KAÇINAN CHP’Lİ
Bir soluklanayım derken bu kez karşıma Atatürk’ün kurduğu CHP’nin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun, partisinin 97’nci kuruluşu nedeniyle internet ortamında yapılan bir toplantıda, 1.5 saat boyunca “Atatürk” ismini kullanmaktan kaçındığı, onun yerine “Gazi Mustafa Kemal” demeyi tercih ettiği çıktı. Kaftancıoğlu, “Atatürk” ismini kullanmama gerekçesini şöyle açıklamış: “Kişilerin isimlerinden söz ederken, belirli alışkanlıklarla bunların özel atıflarla kategorize edilmesine karşıyım. Yıllardır kullandığım gibi bu şekilde ifade etmek, kendimi ait hissettiğim bir ifade olduğu için tercih ediyorum.”
Ona kızmıyorum, kabahat onun değil; Atatürk’ün partisinde onu bu mevkiye getiren genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun...
Selman Öğüt, “virüs” desin, Canan Kaftancıoğlu, “Atatürk” demekten kaçınsın; Atatürk bu milletindir.
‘ATA’ ADINI KULLANAN MÜPTEZEL
Bu tartışmanın ortasına bu kez “Ata Kızı” adını kullanan bir kişi yine Twitter üzerinden, dindar insanları aşağılayan ahlaksızca bir mesaj paylaştı. Bu mesajında, yan yana namaz kılan bir baba ve kız çocuğu arasında geçen sahte bir diyaloğa yer veriliyor.
Baba ve kızın bir hoca tarafından taciz edildiği, babanın küçük kızına “sus” dediği yer alıyor. Bunu yapan kadın mıdır erkek midir bilmem ama insan olmadığı açık, tıpkı 12 yaşındaki kız çocuğunu taciz eden o sahte tarikat şeyhi gibi.
“Ata Kızı” adını kullanan bu alçak şahsın paylaştığı fotoğrafın üzerine de “Mizah gibi görünse de ülkemizin kanayan en büyük yarası” mesajını yazarak, kullandığı sahte isim üzerinden Atatürkçü kesim ile dindar kesim arasında çatışma çıkarmayı amaçladığı belli.
Hiçbir Atatürkçü böyle bir hakareti yapmaz, yapamaz.
Görüldüğü gibi her kesimden provokatör boş durmuyor.
Tümüne cevabımız belli: İslamiyet de bizim, Atatürk de...
Paylaş