FETÖ tasfiye mi ediliyor, tasfiye mi ediyor?

Oysa “Alo İhbar” isimli internet sitesi 2001 yılında Fetullahçı Terör Örgütü’nün bugün hâlâ tartıştığımız “Ergenekon kumpasının” temellerini 20 yıl önce attığı internet sitesiydi.

Bugünün büyük “muhalif(!)” kalemlerinden Fehmi Koru, 30 Nisan 2001 tarihinde Taha Kıvanç adıyla Yeni Şafak’ta kaleme aldığı yazısında, Türkiye’yi “Ergenekon: Analiz-Yeniden Yapılanma, Yönetim ve Geliştirme Projesi” isimli belgeden haberdar ediyordu. Hemen ardından, Ergenekon operasyonlarında sürekli gündeme gelecek olan dokümanlar “Alo İhbar” isimli FETÖ’nün internet sitesi tarafından yayınlandı.

FETÖ’NÜN 20 YIL ÖNCEKİ ERGENEKON KAPAĞI

Belgelerin içerikleri FETÖ’nün tetikçisi Harun Odabaşı tarafından, “Yeniden Yapılanmanın Aktörü ERGENEKON” başlığıyla 12 Mayıs 2001 tarihinde Aksiyon dergisinin kapağına taşındı. Elbette bu Harun Odabaşı’nın tercihi değil, ona bunu yazma görevini veren FETÖ’nün talimatı idi. FETÖ, Alo İhbar sitesini Ergenekon kumpasının altyapısı için kurmuştu. Verdiği isimlerin büyük bölümü altı yıl sonra 12 Haziran 2007’de başlayan Ergenekon operasyonlarında tutuklandı. FETÖ, gazeteci kılıklı örgüt üyeleri aracılığıyla Ergenekon operasyonlarının temelini atarken, diğer yandan da Türk Silahlı Kuvvetleri’nde düşman ya da rakip gördüklerini hedefe koyan internet sitelerini devreye soktu.

OPERASYONEL İNTERNET SİTELERİ

Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Hava ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda hangi ismin ayağı kaydırılacaksa ona ilişkin yalan, dezenformasyon kampanyaları yapıyor, askerlerin aile mahremiyetlerine varan iftira ve hakaretler ediyorlardı. “Karanettv”, “TSK Kulis”, “Gata Kulis”, “Süper Denizciler”, “Hangarın Sesi”, “Bulut Altı”, “Paşa Keyfi” isimleri hangisinin hangi kuvvet komutanlığına yönelik operasyonel internet siteleri olduğu hakkında fikir veriyor sanırım.

TERFİYE ENGEL, EMEKLİYE SEVK

Türk Silahlı Kuvvetleri’nde o kadar çok kişinin hayatını kararttılar, mesleklerinde ilerlemesini engellediler, mesleğinden ayrılmasına sebep oldular, o kadar çok insanın şerefiyle, aile namuslarıyla oynadılar, iftira attılar ki...

Başta da yazdığım gibi yaşı 35-40’tan küçük olanlar bunları hatırlamaz bile. Bu internet siteleri üzerinden yaptıkları şey basitti: Hedef alınan TSK personelinin adını, askerlik mesleğiyle bağdaşmayacak şekilde bir iftira, yolsuzluk iddiası, siyasi yafta ile aynı haberin içinde yan yana yazmak. Sonrası kolay. Sosyal medyada çıkan bu haber kişinin dosyasına konuyor, ya tehditle ayrılması sağlanıyor ya da Yüksek Askeri Şura dosyasının içine yerleştirilerek böylece terfi engelleniyor veya emekliye sevk edilmesi sağlanıyordu.

TERFİYE ENGEL YETMEDİ, TASFİYE

2007’de Ergenekon operasyonları ve daha sonra Balyoz operasyonları başlayana kadar bu böyle sürdü. Operasyonlar başlayınca, “gözaltı ve tutuklama” yoluyla işi kestirmeden hallettiler.  Böylece sadece terfileri engellenmedi, tasfiye edildiler. Tasfiye edilenlerin yerine de kendilerinden isimleri getirdiler. 2007-2015 arasındaki bu süreçte generallerin yüzde 50’ye yakını FETÖ mensuplarından oluştu ve süreç maalesef 15 Temmuz 2016 FETÖ darbe girişimi ile sonlandı.

Sonlandı diyorum, lafın gelişi...

FETÖ’nün bu taktiği bu kez, bir başka sosyal medya ağı Twitter üzerinden hem de daha etkili devam ediyor. Firari eski TSK mensubu FETÖ üyeleri, açtıkları Twitter hesapları üzerinden yine TSK’da hedef aldıkları isimlerle ilgili yalan, iftira dolu mesajlar paylaşıyorlar.

FETÖMETRE İLE 700 SİVİL İMAM DA YAKALANDI

Bazılarının isimleri sahte, profil resmi olarak bol bol Atatürk fotoğrafı, milli bayramlarda coşkulu mesajlar yayınlıyorlar. Hepsi algı yaratmak ve operasyon çekmek için. Milli Savunma Bakanlığı’nın içinde olup bitenlerden Türkiye’nin yurtdışı operasyonlarına kadar her konuda yalan dolu mesajlar yazıyorlar. Türkiye’nin terörle mücadelesini, Libya operasyonunu, KKTC’de gaz arama faaliyetlerini, Suriye topraklarındaki operasyonunu uluslararası alanda karalamak için elinden geleni yapıyorlar.

TSK içinde sayıları iyice azalmış olan FETÖ temizliği yapanlarla özel olarak uğraşıyorlar, bazılarını savcılığa şikâyet eden bile var. Hedef alınanların başına elbette Tümamiral Cihat Yaycı’yı ve ekibini koyuyorlar. Sebebi, FETÖMETRE. 78 temel ve 273 alt kriterden oluşan ve kamuoyunda FETÖMETRE uygulaması olarak bilinen kriterlerle Deniz Kuvvetleri’nden bugüne kadar 3 bin 934 personel kamu görevinden çıkarıldı.

251 emekli personelin rütbeleri geri alındı, 449 personel geçici olarak görevden uzaklaştırıldı, 427 personel ise açığa alındı. 992 kişi ise tespit edildiğini anlayarak FETÖ üyesi olduğunu kabul edip itirafçı oldu. İtirafçıların verdiği ifadeler ile 700’ün üzerinde sivil mahrem imam tespit edildi.

FETÖMETRE’nin sonuçlarının sağlıklı olup olmadığını örneklendireyim: Ankesör soruşturmaları kapsamında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda 2 bin 780 kişi hakkında adli işlem yapıldı. İşlem yapılan 2 bin 780 kişinin yüzde 94’ü, yani 2 bin 620’si daha önce FETÖMETRE ile tespit edilen ve haklarında işlem yapılan kişilerdi.

İşte bu yüzden FETÖ’cüler Cihat Yaycı’yı ve FETÖMETRE’yi hedef alıyorlar. Tıpkı ankesör hat ve ByLock’un delil niteliğini yok etmek gibi FETÖMETRE’yi itibarsızlaştırmaya çalışıyor.

Bunu da “Patagonya Bahriyesi”, “Gangway”, “HalisTuncNavy”, “Cafer Topkaya”, “Hüseyin Demirtaş”, “Tutuklu General”, “Ersin Demircan”, “The Hançer”, “Wings Of Desire”, “Sürgün Binbaşı”, “DzKK”, “Yb. Ethem Gürbaş”, “Viya Böyle”, “Mareşal Von Manstein” gibi 100’e yakın hesapla yapıyorlar.

Buraya kadar tamam, ama bundan sonrası çok tuhaf. Çünkü bunların yazdıklarını kâğıt çıktısı olarak alan ve FETÖ’cülerin hedef aldığı TSK mensuplarının özlük dosyalarına, YAŞ toplantısına giden dosyalara koyanlar da var. Uygulamanın adı da “sosyal medya taraması”. Yani FETÖ’cüler birisi hakkında Ergenekoncu, Ulusalcı, yolsuzluk yapıyor ya da siyasi bir partiye, derneğe yakın diye yazdıklarında bu dosyasına giriyor. Belki terfi edemiyor, belki emekliye ayrılıyor. Anlamadığım şu: Bu yöntemle FETÖ, TSK’dan tasfiye mi ediliyor, TSK’da tasfiye mi yapıyor?