Paylaş
Bu PKK/DEM’in 2019’den beri seçimde verdiği destek karşılığı CHP’yi işlediği suçları savunmaya zorlayarak yanına çekme stratejisinin bir parçasıydı. Nasıl olduğunu anlatayım... Kemal Kılıçdaroğlu, 2012 yılında Tanju Özcan’ın da aralarında bulunduğu yeni milletvekilleri ile yaptığı bir toplantıda, “Deniz Baykal partiyi MHP çizgisine yaklaştırdı ben HDP çizgisine yakınlaştıracağım” dedi. 2023 yılına kadar da bunu gerçekleştirdi. 10 yılda öyle bir taktikle yakınlaştırdı ki, PKK’nın siyasi kolu ile 2019 yerel seçimlerinde, 2023 genel seçimlerinde ve 31 Mart yerel seçimlerinde açık işbirliği yapar hale geldiler.
‘YUMUŞAMA TAKTİK’ PKK/DEM ORTAK
Kılıçdaroğlu’nun seçmenin gözünü kör eden “Erdoğan ve AK Parti nefreti” üzerine kurulu stratejisi tabanda yer buldu. O politikanın uygulayıcılarından Özgür Özel 4 Kasım 2023 kurultayında genel başkan oldu. “Yumuşama politikası” izlese de “nefret siyasetini” örtülü biçimde yerine ve zamana göre devam ettiriyor. Özel’in, “yumuşama” ile kitle desteğini artırma amacı yanında, umulmadık anda çok daha yüksek bir nefret diline dönüşecek siyaseti tıpkı Kılıçdaroğlu gibi PKK’nın siyasi kolu ile işbirliğine endeksli. PKK/HDP’li Demirtaş’a desteği, Kobani davasındaki mahkûmiyet kararlarına itiraz ve PKK/DEM’li Hakkâri Belediyesi’ne kayyum atanmasına itirazı bundan kaynaklanıyor.
Bir yandan iktidarla diyalog kurarak sağ-milliyetçi seçmene yönelik “yumuşama” politikasını sürdürüyor, diğer yandan “gerekirse sertleşirim” diyerek sol ve Atatürkçü seçmeni elinde tutuyor bununla beraber PKK’nın siyasi kolu DEM ile ilişkiyi devam ettiriyor.
PKK/DEM, CHP’YE TUTUNDU
PKK/DEM ise tutunacak başka dalı olmadığı için CHP’ye yakın duruyor. İktidar değişirse bölücü politikalarının uygulamaya geçeceğini düşünüyor, elindeki tek şansı da bu...
Seçim öncesi “şartsız destek vermeyeceklerini” de açıklamışlardı.
Nitekim, kayyum atanacağını bile bile hakkında terör nedeniyle soruşturma ve yargılama bulunan 27 kişiyi seçilecek yerlerden belediye başkanı adayı yapması bu işbirliği için bir sınav niteliğinde. PKK/DEM, CHP’nin ne kadar destekleyeceğini görmek istiyor. Ve maalesef, başta CHP Genel Başkanı Özel olmak üzere parti sözcüleri ve medyadaki yandaşları PKK/DEM’in yanında yer alıp, sözde demokrasi adına kayyum uygulamasına karşı olduklarını söylediler. Özel, “Yaşananlar, henüz 2 ay önce tecelli etmiş Hakkâri halkının iradesini yok saymaktır. Kayyum görevlendirmesi geri çekilmelidir. Demokrasinin ve halk iradesinin yanında, kayyum anlayışının karşısındayız” dedi.
İşbirliği yaptığı PKK/DEM yönetimine “Başka aday bulamadınız mı?” diyeceklerine siyasetçiden çok bir PKK’lı olan ve yerine kayyum atanan Mehmet Sıddık Akış’ın adeta suçlarını savunuyor hale geldi. 3 Haziran 2024 günü kayyum atanan Hakkâri Belediye Başkanı Akış hakkındaki mahkeme kararı da, iki gün önce çıktı.
PKK’LIYI SAVUNMAK CHP’YE KALDI
2014’te açılan davada Hakkâri 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 5 Haziran 2024 günü verdiği karara göre PKK/DEM’li Akış’ın mahkeme kararı ile sabit olan suçları şunlar: PKK/KKC yapılanmasında üst düzey görev, örgüt adına sözde sorgulamalar yapıp sözde vergi toplamak, yasadışı yürüyüşe katılmak, terörist cenazesi gibi eylemleri organize ederek katılım amacıyla halka ve esnafa baskı yapmak, kepenk kapatmaya karşı çıkan esnafı PKK adına tehdit etmek, PKK bölücü terör örgütünün mahalle komisyonlarında da yer almak, dağdaki teröristlerle irtibatını sürdürmek, küçük yaştaki çocukların PKK’ya katılımını sağlamak, Hakkâri’de PKK’ya yardım ve yataklık faaliyetleri, örgütün kırsal alanından merkeze eylem amaçlı gelen teröristleri barındırmak, PKK terör örgütünün kırsal alanındaki kamplarına giderek orada üst düzey örgüt mensuplarıyla görüşmek, Hakkâri merkezinde örgüt karşıtı olan vatandaşları sözde vergi adı altında haraca bağlamak ve örgütten aldığı talimatlarla vatandaşları tehdit etmek.”
İşte CHP ve Özgür Özel sadece geçen üç seçimin değil, gelecek seçimde de almayı beklediği desteğin diyetini peşin ödeyerek kayyuma karşı olduğunu açıklıyor.
Yaptığının başka izahı yok, hele demokrasi hele hukuk ile hiçbir ilgisi yok.
HAKKÂRİ İLK ADIM VE SIRADAKİLER
PKK/DEM ve CHP için kötü haber şu; Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki günkü konuşmasında, “Dünyanın hiçbir demokratik ülkesi dağdaki eli kanlı teröristlerin tünel kazarak belediyelere sızmasına göz yummaz. 31 Mart’tan önce ne dedik? Eğer adaylarınız herhangi bir gayri meşru gayri yasal işlemlere girmediyse onlara söyleyecek herhangi bir sözümüz yok ama gayri yasal işler yapmışsa bizler de yasaları işletiriz. Hakkâri bunun ilk adımı olmuştur. Hukuk da görevini yapmıştır, bundan sonra da yapmaya devam edecektir” dedi.
Nitekim, tutuklanan Mehmet Sıddık Akış gibi hakkında terör nedeniyle soruşturma ve kovuşturma olan 26 PKK/DEM’li belediye başkanı daha var.
Anayasa ve yasalar açık; hakkında terör soruşturması ve yargılaması olan belediyelere Anayasa’nın 127. maddesi ve Belediye Kanunu’nun 45 ve 46. maddesince İçişleri Bakanlığı’nca kayyum atanması zorunlu. Buna “demokrasi” gerekçesiyle itiraz ya terör destekçiliği, ya siyasi ikiyüzlülük ya da pazarlık kokan siyasi kurnazlıktan başka bir şey değildir.
Paylaş