Ali Koç’a düşen görev

2011 yılında FETÖ’nün kumpasıyla tutuklandığımızda, komplo kurulanlardan birisi de Fenerbahçe Spor Kulübü idi.

Haberin Devamı

Fenerbahçe’ye kurulan kumpas davası geçen hafta cuma günü sonuçlandı. İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, 2016 yılından beri görülen kumpas davasında, 4’ü tutuklu 88 sanığın yargılandığı dava döneminin Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Ahmet Kalender’i 76 kez “Haberleşmenin gizliliğini ihlal”, 155 kez “Resmi belgede sahtecilik”, 80 kez “İftira” suçlarından toplamda bin 766 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.

FETÖ’nün kapatılan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın 76 kez “Haberleşmenin gizliliğini ihlal etme”, 166 kez “Resmi belgede sahtecilik”, 91 kez “İftira” suçlarından toplamda bin 292 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi.

Yurtdışına kaçmaya çalışırken yakalanan eski komiser yardımcısı Ramazan Haktan Helvacı ise 47 kez “Haberleşmenin gizliğini ihlal etme”, 81 kez “Resmi belgede sahtecilik”, 44 kez “İftira” suçlarından 999 yıl 3 ay 15 gün hapse mahkum edildi. Soruşturma dosyasını hazırlayan eski polis memuru Lokman Yanık ise “silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme”, 91 kez “İftira” ve “Resmi belgede sahtecilik” suçlarından toplamda 161 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Kararda eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç 70 kez “Haberleşmenin gizliliğini ihlal etme”, “Resmi belgede sahtecilik”, 17 kez “İftira” ve 69 kez “Zincirleme şekilde iftira” suçlarından toplamda 1971 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Ali Koç’a düşen görev

Haberin Devamı

İFTİRA ATTILAR, KUL HAKKI YEDİLER

Karar duruşması sonrası, kumpasın boyutlarının anlaşılması bakımından Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un şu açıklamaları tarihe not olarak düşülecek kadar önemliydi:

“Ben Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı olarak Fenerbahçe adına konuşuyorum. Ama Fenerbahçe, 3 Temmuz Davası, Kumpas Davası büyük resimde aslında bir bölüm. Kul hakkı yediler. İftira attılar. İnsanlar kanser oldu, intihar etti, çoluk çocuk utancından okula gidemedi. Yıllar sonra başlayan askeri davalar olmak üzere kurguladıkları, planladıkları iğrenç emellerine hizmet etmek için, bu ülkeyi yeniden dizayn etmek için aldıkları güçle devletin kılcal damarlarına kadar sirayet ederek spor olsun siyaset olsun, Türk Silahlı Kuvvetleri olsun ülkemize çok büyük zararlar verdiler. Biz bunlardan bir tanesiyiz. Ben bu işe büyük resim olarak bakıyorum. Allah bugünleri Türkiye’ye bir kez daha göstermesin. Bu insanların bu kadar güç sahibi olmaları, devletin kılcal damarlarına sızarak istedikleri her şeyi yapacak konuma gelmeleri; askerinden emniyetinden yargısından pek çok bakanlıklara kadar nasıl müsaade edildiyse bunlardan yeterince ders alınması lazım. Bu ders alındı mı alınmadı mı, ben emin değilim.

Haberin Devamı

Bunun ülkemizde hiçbir zaman yaşanmaması için çocuklarımızın, torunlarımızın bir daha bu işe enerji harcamamaları, meşgul olmamalarının sağlanması için burada yaşananlardan Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak derslerimizi almamız lazım. Ne kadar ders aldık, emin değilim ki bunlar bir daha olmasın.

 MÜCADELEMİZİ VERECEĞİZ

Fenerbahçe’ye dönersek maddi ve manevi tahribat, zarar kolay kolay karşılanabilecek konular değiller şu an. Şu an biz hukuki hakkımızı arama safhasındayız ve bu yolculuğun sonuna gelmiş gibi gözüküyoruz. Bir iki adım daha kaldı. Ondan sonra Fenerbahçe Spor Kulübü’nün yaşadıklarının neler olduğunu, taraflı tarafsız herkesin kabul edeceği noktaya geldik. Ama bizim için gidilecek daha çok yol var. Bunun hesabını sormamız gereken daha çok kurum ve kişiler var. Biz olalım başka birileri olsun, Aziz Başkan zamanında mücadelesini verdi, biz de şimdi mücadelemizi veriyoruz. İstisnasız bu koltukta, bu görevde kimler olursa olsun, hem resmi görevde olanlar, hem resmi görevde olmayanlar, sonuna kadar bu mücadeleyi vereceğiz. Biz aslında mutlu değiliz, zafer çığlıkları içinde değiliz.

Haberin Devamı

HESAPLAŞACAĞIZ

Biz aslında çok kızgınız, kırgınız ve bu kızgınlık ve kırgınlık bu camia hakkını alana kadar devam edecek. Benim şahsen en hesaplaşmak istediğim kesim de demin bahsettiğim gibi o rüzgârı arkasına alarak, Fenerbahçe’nin yapayalnız olduğu bir dönemde, bu terör örgütünün en kuvvetli olduğu, devletin bütün gücünü arkasına aldığı dönemlerde, Fenerbahçe’ye her şekilde vuran, saldıran, iftira atan, bu iftiraların meşrulaşması için medyasını kullanan bütün kişi ve kurumlarla her şekilde hesaplaşacağız. Bu hukuken olamasa da, olmalı bence, bu terör örgütünün en önemli ayağı medyasıydı, medyasıyla tezgâhlıyordu, polis-savcı-avukatları-hâkimleriyle de kişileri, kurumları çökertiyorlardı. Onların resmi medyasının dışında da medya mensubu olduğunu savunan, bugün de hiç utanmadan kendi vicdanlarında hesaplaşmadan bu örgüte lanet okuyanlar, o dönemde isteyerek, bilerek bunların maşası oldular. Fenerbahçe camiası, milyonlara sesleniyorum, bunlarla da hesaplaşmalıyız. Ve bizim gücümüz milyonlarca taraftardan gelmektedir. Ve biz sıkı sıkı, omuz omuza, hiç yılmadan, sabrederek, bugüne kadar sabrettiğimiz gibi bunları bu yaptıklarına pişman edeceğiz.”

Haberin Devamı

MEKTUPLAR, RAPORLAR, TOPLANTILAR

Ali Koç, başkanı olduğu kulübe kurulan kumpasta FETÖ’nün rolünü etkili bir şekilde anlattı. Bundan sonra Ali Koç’a düşen görev; FETÖ’nün kötülüklerini ulaşabildiği her alanda anlatmaktır.

Gerek yurtiçinde iş çevrelerinde, gerek yurtdışında; Amerika ve Avrupa’daki iş dünyasında, sivil toplum kuruluşlarında, siyasetçiler nezdinde FETÖ’nün Fenerbahçe’ye ve Türkiye Cumhuriyeti kurumlarına yaptığı kötülükleri, millete yaptıkları ihaneti anlatan girişimlerde bulunmaktır.

Hukuken Amerika’dan FETÖ elebaşının iadesi için girişimlerde bulunmaktır. Mektuplarla, raporlarla, toplantılarla FETÖ’nün içyüzünü anlatmaktır. Hepimiz ve bu millet bu mücadelesinde yanında olacaktır.

Yazarın Tüm Yazıları