Paylaş
Sonunda Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Selahattin Varan, oldukça ayrıntılı bir yanıt yolladı. Varan, çalışmaları sıralayıp noktayı koydu: “Tüm bu çalışmalar doğrultusunda Çeşme sahillerinin geçmiş yıllardan bir farkı kalmamıştır. Çeşme’nin turizm geleceği ile kimse oynamasın.”
PLAJDA ÖNEMLİ AÇIKLAMA
Ve de Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı Veysi Öncel, yardımcısı Yakup Demir’le Ilıca Otel’in plajında basın toplantısı düzenledi. İkili, temizliğini kanıtlamak için denize ellerini sokup, parmaklarıyla gösterdi. Öncel, kirlilikten en çok etkilenen plajların bile mavi bayrak taşımayı sürdürdüğünü açıkladı, yüreklerimize su serpti:
KİRLİLİK BULGUSU YOKMUŞ
“Kirlilikten en çok etkilenen ve mavi bayrak taşıyan Sheraton Çeşme Hotel, Ilıca Hotel, Radisson Blue Hotel, Altın Yunus Resort & Thermal Hotel ve Boyalık Beach Hotel plajlarında, yüzey deniz suyu ve derin deniz suyu analizleri yapılmış, sonuçlarında da herhangi bir kirlilik bulgusuna rastlanmadığı rapor edilmiştir.”
BİRAZ DA İÇSELERDİ TAM OLURDU
Kaza sonrası kirlilikten en çok endişelenen ve yakınan, balık çiftliklerini suçlayan ÇEŞTOB Başkan Yardımcısı Yakup Demir de, “Herkesin gözü kulağı Çeşme’de. Böyle olunca da gelişmeleri sürekli takip ediyorlar, otellerimizi arıyorlar. Çeşme eskisi gibi tertemiz. Herhangi bir sorunumuz yok. Denizde ve kıyılarımızda, atık yakıt anlamında en ufak bir leke dahi yok. Herkesi tatile bekliyoruz. Deniz üstünde ve derin denizde yaptırdığımız tahliller tertemiz çıktı. Elimizde bütün belge ve bilgiler var” deyince iç ferahlığımız daha da arttı. İkili, bir de bardak bardak deniz suyu içseydi, her şey daha bir tamam olacaktı.
BELEDİYEYİ MERAKLA BEKLİYORUM
Şimdi Çeşme Belediyesi’nden bu konuda bir atak bekliyorum. Artık Başkan, denizin temizliğini kanıtlamak için dalar mı, başka bir şey mi yapar? Tabii ki, bilemiyorum ama, merak ediyorum.
Baştan beri söylüyorum. Herkes Çeşme’de turizmcinin, esnafın çok iyi sezon geçirmesini ister. Tabii ki, gelenlerin de gönül rahatlığıyla tatil yapmasını.
Ne diyeyim, haydi herkes Çeşme’ye...
-----
YILLAR ÖNCE SIRALAMIŞ
Alaçatı doğruları
SALİM Kadıbeşegil, iletişimcilikten gazeteciliği, yazarlığa kadar kafasında bin türlü şapka taşır. Alaçatı’da yaşayan Kadıbeşegil, buranın sevdalısıdır. Sezon başlangıcında, Kadıbeşegil’in Alaçatı’ya ilişkin uzun yıllar öncesinin derlemelerini anımsatmakta yarar var diye düşünüyorum:
YAZISIZ ANAYASA
“Elimden geldiğince 2000’li yılların başlarında Alaçatı’da yaşam kalitesinin artırılması ve beldenin turizm potansiyelinin geliştirilmesi kapsamında çeşitli toplantılarda benimsenen ve (Yazılı olmayan Anayasamız) şeklinde değerlendirilen hususları derlemeye çalıştım. Bugünlerde yapılmakta olan değerlendirme toplantılarına katkısı olabileceği düşüncesiyle paylaşıyorum.
MÜZİĞE AŞIRI DİKKAT
1. Evlerin ve yeni yapıların mimarisinin Alaçatı’nın dokusuna uygun olması, evlerin beyaz ve mavi boyanması, yeni imar yeri açılmaması.
2. İşletmelerde canlı müziğin yapılmasına izin verilmemesi (bu yüzden bazı işletmelerin kapatıldığını biliyoruz).
3. Alaçatı köy içinde kebapçı, dönerci, pide salonlarına çalışma ruhsatı verilmemesi.
ŞEMSİYELERE DÜZEN
4. Alaçatı’daki işletmelerde renkli, promosyon kokan, markalı şemsiyelere müsaade edilmemesi (Tüm şemsiyelerin beyaz olması).
5. Işıklı reklam tabelaları kullanılmaması, tüm işletmelerin tabelalarının yerel dokuya uygun, özgün standartlarda olması.
6. Alaçatı köy içi yollarının trafiğe kapatılması.
PLASTİKTEN KAÇINMALI
7. Plastik sandalye ve masa kullanılmasına kesinlikle izin verilmemesi.
8. Alaçatı’da yeni yapılan konutlara ruhsat verilirken (bahçesine ve evinin önüne bitki veya ağaç dikilmesi) bunları yerine getirmeyen oturma raporu verilmemesi.
9. Antika pazaryeri açılması, antikacı mekan sahiplerin bila bedel tezgah açmalarına izin verilmesi.
İNANÇ TURİZMİNE TEŞVİK
10. Avrupa sörf yarışları Alaçatı’da yapılması.
11. Dünyada tek Alaçatı ve Sakız Adası’nda yetişen sakız ağaçlarının SİT ilan edip tel örgüyle korunmaya alınması.
12. İnanç turizminin teşviki için tüm kilise ve tarihi yerlerde gerekli arkeolojik, restorasyon çalışmalarının yapılması ve turizme açılması.
BİR SON DAKİKA
Çeşme Ilıca Plajı’nda bir işletme limon çamlarıyla sınır çizme girişiminde bulunmuş. Şükürler olsun ki, o çamlar kaldırılmış. Düşünün, herkes böyle bahanelerle sınır çizmeye çalışsa, plajın hali ne olur?
-----
SÖZ SİZİN
Yürüyüş yolunda
sulamaya dikkat
BOSTANLI Sahil Yürüyüş Yolu. 9 Mayıs 2017, saat 08.30. Herkesin sabah yürüyüşü yaptığı saat, ama çamur ve su birikintilerinden yürümek kolay değil. Yağmurdan değil, çimleri sulayanların dikkat etmemesinden. Üstelik bir günlük dikkatsizlik değil devamlı yapılan bir hata. Bir de belediyeden ricamız bu yürüyüş yolunun elden geçirilmesi, drenajının yapılarak su birikmesinin önlenmesi, düzgün bir yürüyüş yolu haline getirilmesi. Şevket YÜCER
Paylaş