Yazı ağır cezalık da peki klima normal mi

GEÇENLERDE Hürriyet EGE’nin manşetinde Nermin Uçtu’nun bir haberi vardı: “Tarihi yapılara zarar verenlere HAPİS CEZASI.”

Haberin Devamı


İçeriği de özetle şöyleydi: “Manisa’da yüzlerce yıllık cami, hamam ve vakıf eserlerinin duvarlarındaki yazılar tepki çekerken, Vakıflar Bölge Müdürlüğü eserlere zarar verenleri uyardı. Tarihi yapıların duvarlarına kalp işareti yapan, sprey boyalarla boyayanlar ya da değişik şekillerde izinsiz müdahalelerde bulunanlara çok ağır yaptırımların uygulandığını açıklayan İzmir Vakıflar Bölge Müdür Vekili Fethi Koç, ‘Ne yazık ki, vakıf eserlerini bu şekilde tahrip edenler var. Biz tahrip edilen eserlerin temizliğini yapıyoruz. Ancak bu eserlere izinsiz müdahale yapıldığında ağır cezada yargılanırsınız. Çünkü, özgün halini bozduğunuz zaman onun karşılığı ağır cezada yargılanmaktır. Kim boyarsa boyasın’ diye konuştu.”
DİLERİM CAYDIRICI OLUR
Buraya kadar gayet güzel... Bence de tarihi eserlere yazı yazanların, kirletenlerin engellenmesi gerek. Müdür Vekili Koç da bu kişileri uyarıyor, ağır cezalık olacaklarını anımsatıyor. Umarım uyarısı caydırıcı olur. Yalnız böyle bir resim görünce merakım depreşti. Yazıya ceza var. Peki, tarihi eserlerin duvarlarına klima motoru takmak sakıncalı değil midir? Tarihi eserlere, yapılara, duvara klima motoru konulmasına bir yaptırım var mıdır?
SİZCE YAKIŞIYOR MU
Yoksa, “Eserlere izinsiz müdahale yapıldığı zaman ağır cezada yargılanır” denildiğinde, izin alınarak konuluyorsa, klima motorlarının tarihi eserlere zararı yok mudur? Haaa, “Bu binada görev yapanlar sıcağa veya soğuğa karşı ne yapsın, klima motorları nereye konulsun” da denilebilir. “Kimse kusura bakmasın ama, teknik bir iştir, aranır, taranır, bir çare bulunur” diye düşünüyor, klima motorlarının tarihi duvarlara yakışmadığını vurguluyorum. Ne dersiniz?

-----

BİR TARİHİ ESPRİ

Biz birbirimizi yeriz

Haberin Devamı

CHP’de işler malum... Herkes nefesini tutmuş vaziyette. Efendim olağanüstü kurultay için yeterli imza toplanacak mı, toplanmayacak mı? Genel merkezciler toplanamayacağını savundu. İnce ince muhalefettekilerse, “Yeterli imza toplandı, ama son gün olan 30 Temmuz’u bekliyoruz” demekte. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, “Millet geçim derdinde, bazıları koltuk derdinde” derken, yönetimde değişiklik mesajları da verdi.
YAŞANANLARIN ÖZETİ GİBİ
“Kurultayı ağzıma almam” deyip, “Arkadaşlar öne geç derse kıramam” gibisinden görüş dile getiren Muharrem İnce ve taraftarlarının kurultay bildirisini bile hazırladığı iddiası var. Bazı il başkanları kurultay karşıtı mesaj verdi. Bazı belediye başkanları yerel seçim sonrası partiyi A’dan Z’ye ele alacak kurultay öneriyor. Sonuçta ortalık biraz toz duman, yerel seçim falan da kimsenin umurunda değil gibi. Ve tüm bunları özetleyen, kendine özgü bir politikacı olan rahmetli Erdal İnönü’den bir anı:
İnönü SHP Genel Başkanı’yken, bir grup yöneticiyle Ankara’da bir lokantaya gider. Garson gelir (Ne yersiniz) diye sorar. İnönü’den yanıt: “Biz birbirimizi yeriz.”

Yazarın Tüm Yazıları